Koştum! Hayata inat,acılarıma,gülüşlerime ve yıkılan hayallerime inat! Sevdiğim sevmediğim ne varsa ardımda bırakıp tereddüt etmeden hızlandım.Sağlam adımlarımdan ve benliğimden başka hiçbirseyi almadım yanıma! Nefesim kesile kadar,hava boğazımı yakarak inene kadar koştum.Düşündüm ve kendi kendime mırıldandım"Hayallerim kül olmuşken yakıcı hava ne ki?"
************************************
Alaaddin Tepesinde banklardan birine oturmuş bekliyordum.Göz yaşlarım artık yoktu.Çünkü akıtacak yaş kalmamışti.Bir iç çekişim ardından Semih'in o müthiş eğlenceli sesini duydum.
-oh kuzum üzgün!
Onun yapmacık üzüntüsüne karsı az da olsa kıkırdamıstım.Herşeye gülen biri olarak iki gün somurtmak çoktu bana.
-Naber Kuzu?
Ona beni gülumsettiği için minnetle bakarken
-iyidir dedim.
-Görevimi hakkıyla yerine getıreceğim merak etme.
Fısıltıyla konuşunca kime söylediğine bakmak için ona biraz daha eğilmiştim ve o an Ceren'i görünce sevinç çıglıği atmama çok az kalmıştı.
-Saçmalamayın tabi ki de atmadım bu halimden utanmalıyım demi yani-Ceren yanına hızlı ama paytak paytak yürürken yüzümde oluşa gülumsemeyi özlediğini anlamıştım.Ona sımsıkı sarılırken hala umutlarımin olduğunu ve hayallerimin dimdik ayakta durduğunu fısıldamıstı kolları.Arkadan Semih öksürdügun de kıskançlık belirtilerini yine üzerime atmıştı.
-Ben de dünyadayım ve sarılmaya ihtiyacım var.Eğlenmemiz gerekiyor ve bu görev herzaman ki gibi bana kaldı.Fakat yaptıgına bak Mira tam bir hayal kırıklıgı. burada kollarımı açmıs beklerken bana eziyet eden Ceren'e koştun.Olacak iş değil.Şimdi be-
-Kapa çeneni yoksa kapatacak çenen kalmayabilir Semih
-Gördün mü Mira? Kuduz köpek gibi bana her saldırdıgında aynaya koşuyorum.Mazallah ağzımdan köpük fln var mı diye bakıyorum.Neler çekiyorum,nelerle uğraşıyorum bir bilsen!
-Semih çenene sıçıyım!
-Cık,cık,cık senin gibi terbiyeli bir kıza yakışıyor mu hiç?
Onların bu sevimli atışmlarına kıkırdarken Semih'in son söylediği cümlelerle yüzündeki sanki misafirlikteki çoçuğun kötü sözünü yakalayıp onu azarlamışcasına bir ifade yerleştirince kıkırdamalarımız ani kahkahaya bırakmıştı kendini. Kendimi durduramayıp attığım kahkahalardan fırsat bulup arada açtığım gözlerimle onlara bakıyordum.İkisinin de yüzündeki şaşkınlık ifadesibi görünce daha çok veyüksek sesle kahkaha atmaya dewam ettim.Etraftakileri umursamadan kahkaha atmaya -anırmayadesem daha doğru çünkü artık bir eşşek olduğuma ben bile inanmıştım- dewam ediyordum.Sonunda duraklayabildiğimde yaşaran hatta akmaya başlamış gözlerimi silip onlara döndüm;
-Kanka anırdın resmen!Ahh Ne vuruyon kazancadı!
-Kapa çeneni!
"Ceren'in meşhur lafına merhaba diyin"
Ceren bana şaşkınlıkla bakıp
-Bunda bu kadar gülünecek ne vardı ki Mira?
-Somurt suç ,kahkaha at yine suç lan!Nasıl iş bu ?
-Lan deme lan! Yersin tokadı!
-Pehhh!
Ben artık bu olayın bokunun çıktığını düşünüp araya girdim!
-Siz ikiniz!Susun ve beni dinleyin. Deyip dünkü olanları anlatınca bana acımadıkları için onlara adeta minnettardım. Bir süre sessizce oturup insanların telaş yaptığı , yaşlıların oturup sohbet ettiği,sevgililerin sarmaş dolaş gezdiği tepeye baktım. Ama en çok kızı için papatya kopartmış ve ona taç yapan anne de takılmıştım. Minik kız uzun sarı saçlarını etrafta savurup koşarken annesi onu yanına cağırmıştı. Ne konuştuklarını duyanıyordum ama kızın gözleri parlayınca anladım. Saf mutluluğu tacın üzerinde geziniyordu. Annesi tacı takınca sevinçle ellerini çırptı. Oysa ki benim böyle bir şansım olmamıştı. Annesi sayesinde mutlu olmuş biri kadar şanslı kim olabilir ki? Benim gözlerim dolarken Semih baktığım yere bakınca aniden
-Doğruluk cesaretlik oynayalım ! Diye bağırdı.
Ben yüzümü buruşturunca Ceren sesinin şiddetine aldırmadan
-Hangi şişeyle bok beyinli
-Bizde şişesiz oynarız kazansız cadı.Neyse önce ben bana yakışan da cesaretlik.
Gururla göğsünu kabartınca bütün dikkatim ona yönelmişti ve kıkırdamıştım.
-Mira,kuzum sen soyle ben şu kazansız cadidan istemiyorum.
-Peki hmmm
Düşünürken cıkarttığim seslere ve yüzümün ifadesine ikisi aynı anda gülünce onlara baktım.Gözlerimi devirmek üzereydim ki
-Oh my Allah buldum valla buldum billaha buldim
Diye çıglık atinca ikiside bu bu denli sevindirecek ve eğlendirecekne olacağını merak eder gibi baktılar .Tam tahmin ettiğim gibi
- Ne buldun kuzum? Diye sorunca ona:
-Git ve AVM den para çeken adamın cüzdanını al ve gel! Zor olmasa gerek?
Deyip göz kırpınca Semih:
-Gerçekten oh my Allah yani!
Dlye bir tepki gösterdi. Bense ona ne yapacağımı biliyorum. Eğer bi erkeği ikna edip eğlenmek istiyorsanız-ki bu Semih gibi bir sazansa- onu gaza getirin!
- Ahh! Neyse ya yapamayacaktın zaten ben en iyisi başka birşey istiyim.
Ve bu söylediğim saf piçimsi bir sırıtış eşliğindeydi-tabiki de içimden-.
Semih durur mu?
-Niye yapamayacakmışım! İzle ve gör bebeğim. Deyip bana göz kırpınca sevinçle ellerimi çırmıştım. Eminim dışarıdan bakan biri bana "sevimsiz" diyordur. Eminim mi demiştim? Düzeltiyorum . Yanımdaki bastonlu dede bile söylemişti e yuh ama !
Beb dedeye ters ters bakarken Semih ayaklanmıştı. Dedeye dil çıkartmayı çok isterdim ama Semih 'in ne yapacağı konusunda hiçbir fikrim olmadığı için direk ona odaklanmıştım. Başını dikleştirip kabadayı edasıyla yüŕürken ben ve Ceren kıkırdamıştık. Ceren yine onunla tartışmak istercesine "Salak" deyince Semih bize dönüp gözlerini devirmekle yetinmişti . Şaşırtıcı ve olağanüstü o mahalle kadınlarında dahi olmayan çenesiyle ağzını bile açmamıştı. Yakında ölebilirim.
Semih ATM'nin önüne doğru gidince hırsız edasıyla sessizce yaklaşmıştı.
O an gördüm ki oğlanın cüzdanını almak gerçekten zor değildi.Zaten cüzdanın yarısı dışarıda duruyordu.Fakat Semih mal gibi cüzdanı alttan daha da ittirdi.Şimdi dayak yerse hiç şaşmayın gençler.Biz cerenle olacakları merakla izlerken Semih bize dönüp ağzını oynatarak " çıkmıyooo" diyince Cerenle kahkaha atmaya başlamıstik fakat kahkalarımızı bölen bir adet yumruk ve Semih'in sesiydi.-aghh-

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Histerik Hayat
Teen FictionÇığlıkları yankılandı boş kalbinde Mira'nın. Hayatı histerikti. Hislerinde yaşayan, hisleriyle yaşayan! Sevdi aslında Mira. Yağmur tanesi kadar masum, kar tanesi kadar asil. Unutmadı, unutmak için hakkı yoktu kalbinin. Kabul etmedi kulakları çığlıkl...