10.Bölüm

11 1 1
                                    


Multi; Mira😊

Banyo kapısının eşiğinde oturmuş hala ağlıyordum. Salondaki saate dogru bakınca gecenin 3 ü olduğunu gördüm. Aglamaktan acıyan gözlerim artık kapanmak icin direniyordu. Saçlarım kurumuştu fakat yanaklarım degıl. Biri gidip diğeri gelen gözyaşlarım ve üşüyen popomla zar zor kalkılmıştım. Aslında üşüyen tek yerim popom değildi. Ellerim, kollarım, yüzüm, kalbim ve beynik buz tutmuştu. Beynim de yankılanan "Her kızı öptüğüm gibi öptüm seni"
lafı beynimi dondururken, etkilediği o iğrenç histe kalbimi dondurmuştu. Sarılmaya ihtiyacım vardı. Güveniyle ısındıgık sımsıkı bir kola ihtiyacım vardı. Telefonuma adımlayıp, elime telefonumu alıp rehberden Semihin numarasını bulup, uyuyor olabilecegini umursamadan arama tuşuna bastım. Hala durmak bilmeyen gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim. Agzımı açamıyordum çunkü biliyordum eger agzımı açarsam simsiyah karalı hıçkırığım boy gösterecekti. Telefonun açıldıgını

Semih'in uykulu sesiyle farkettim.
-Efendim?
dediğinde kimin aradığına bakmadan açtığını anlamıştım. Eger baksaydı ekranda "MAVI KUZU" yazısını görecekti ve efendimm kuzum derdi.
Ona beni almasını söylemek icin agzımı açtığımda karalı hıçkırıgım agzimdan kacmıstı. Telefondan hısırtılı sesler geldiğinde yataktan kalktıgını anlamıştım.
-Kuzu!
Dedi telaşlı ama uykulu sesi
-kuzu... Ne oldu? Sorun ne? Nerdesin? Gelip alacağım seni,
dediğinde benim için telaşlanan ilk insan için agladım bu seferde.
Ağladıkca temizlendim, ağladıkça ısındım, ağladıkça hissettim umutlarımı.

Ama hıckırık kördügüm olan boğazımdan kopan o hıçkırık geçmedi. Yırtılan boğazımı umursamadan yükseldi sesi. O yüksdikce karardım, yukseldikce üşüdum, ve anladım ne umudum vardı ne mutluluğum. Gülümsemeyi istedikçe ağlatan hayat ne umut bırakmıştı ben de ne gözyası...
İste oan gözlerim karardı, bilincimi açık tutmaya çalıştıkca umutlarım karardı. Duyduğum tek seý
-Kuzumdu.
Kuzum! Sonrası soguk zemin. Isıdan uzak buz gibi zemin.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Sabah 4:10 ; uyandığımda kanapede değildim, yatakta veya minderde de değildım. Aynı soğuklukta olan zemindeydim. Buz kesmiş bedenim zemini ısıtmamiştı. Çivi cıviyi söker derler ya hani! Hayır! Iste o doğru değil! Çivi çiviyi sökmez aksine tutar! Hayatın insanların elinden aldığı ve vermediği mutluluk gibi sahiplenir.
Sökmez yanında olur,binevi acı verir ama bırakmaz. Çünkü bilir çivi çiviyi sokerse benliği kalmaz.

Bunları düşünurken akan gözyasımla daha çok titredim. Yattığim soğukluktan kalkamayacağımı anlayınca büzüldüm. Ustumdekini önemsemeden savunmasız bir sekilde büzüldüm. Öyle ki sıcaklık arayan bedenim daha çok gerildi. Sonra bilincim kendini yeniden soğukluğa bıraktı.

Aras'tan;; " Her kızı optügüm gibi öptüm seni. Hiçbir fark olmadan!" Bu iki cümle beynimde yankılanırken elimde sıktıgım bardağı yanıma gelen mini sortlu uzun bacaklı kız farkettirdi. Sıktıgım bardağı elimden aldı ve dolgun kırmızı dudaklarına götürdü. Sürtünerek yanıma oturduğunda niyetini gün yüzünd ortaya çıkarttı. Etkilenmedim hatta garip bi şekilde tiksindim. Ama Mira'yı dudaklarını unutmam için başkasına ihtiyacık vardı. Kızı aniden oturduğum koltuğun yanındaki duvara sertçe yapıştırdım ve Mira'nın izini silmek istercesine sertçe öptüm. Ilk başta şasırsa da oda ellerini enseme çıkarıp oda beni öpmeye başladı...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Saçım,başım dagınık şekilde odadan çıktım. Yatağın ustüne dikelip bana baktı. Sonra kırıtarak
-Yine görüşürüz umarım! Çok eglendim. diyip guldu.
Itici faişe. Hiçbir sey demeden odadan çıktım. Saat sabahın 6 sıydı motorun ustune oturup cebimden eldivenlei cıkartıp ellerime geçirdım. Deri ceketimi de giyince motoru eve dogru hızla sürdüm. 10 dk sonra evin onündeydim. Eve girince banyonun kapısının acık olduğunu gordum umursamadan lavoboya gittim. Elimi yuzumu yıkayıp elimin ıslaklıgıyla saçlarımı geriye doğru ittim. Odama doğru giderken diğer odanın da kapısının açık olduğunu gördüm. Yonümü deiştirip oraya doğru giderken yerde büzülmuş yatan Mira'yı gördüm. Neyi olduğuna bakmak için egildigimde soguklugu burdan hissediliyordum. Ellerimi önce yanaklarına koydum yanakları buz gibiydi. Sonra ellerine, bacaklarına, ayaklarına dokundum. Soguktan yanmak diye birsey varsa Mira kül olmuştu. Kucagıma alip kafasını boynuma yasladım, bacaklarını da iyice büzüp ellerimle ısıtmaya başladım. Yataga gotürüp yatırdıgım da hala baygın olduğu icin ısınmasi haliylee zordu. Üzerimdekilerden kurtulup yanına uzandım ve başını gögsume yasladım. Bacaklarını bacaklarımın arasına alıp Mira'yı izlerken gözlerime itaat edip kapattım.

Histerik HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin