20.bölüm"çakal kemal"

1K 69 0
                                    


Annem ile konuştuktan sonra telefonu kapattım ve işime geri döndüm. Dosyalar azaldıkça içim dahada ferahlıyordu son dosyaya geldiğimde içim tamamen ferahlamışb karnımın acıktığını anlamıştım.

Dosyaları elime alıp danışmaya götürdüm ve bıraktım kantine doğru giden adımlarımı engellemeden kendimi ayağımın götürdüğü yeri izlemeye başladım

Kantine gidip sıraya girdim yanımdakilere hiç aldırmadan yeneklere odaklanmış durumdaydım

Tostumu alıp masaya geçtim ve yemeğe başladım omuzuma elini koyan birini görünce doğal olarak kafamı oraya çevirdim

O kişi kaandı.bana bakıp sırıtıyordu.onu gördüğüme sevinmiş gibiydim sanki. Elimle otur işaretini yaptım karşıma oturup konuşmaya başladı.

O mektup neyfi yaa öyle güzellik duygulandım vallahi diyip güldü. Bende güldüm ve ne yazdığımı hatırlamaya çalıştım

kahramanım
Evet sana tekrar kahramanım diyorum.umarım bana kızmassın o gece beni kurtardığın için teşekkür ederim sana borçluyum.eğer sen olmasaydın o gece bana neler yapacağını sende tahmin edebiliyorsundur heralde.artık eski hayata dönme vakti geldi mutfakta senin için bir kaç şey hazırladım umarım beğenirsin
Kendine iyi bak hoşçakal...
Sevgiler..."dilara"

Bu mektubu ona yazmıştım mektubu okuduktan sonra buraya geleceğini tahmin etmiyordum.

Ama kaan bu heran herşeyi yapabilir.

Kaan'dan
Sabah uyandığımda yanımda dilara yoktu yatakta birax ayrıldıktan sonra aynanın önünde duran mektubu gördüm.

Yataktan kalkıp mektuba doğru gittim ve mektubu açıp okudum mektupta artık eski hayata dönme vakti geldi yazıyordu. ama bi imkansızdı dünden sonram.

Çünkü çakal kemal bizi bulmuştu. Alaraya yaptıklarının aynısını dilarayada yapmayı aklından geçirecekti.ama ben bu sefer bunu yapmasına zin vermicem.kendimi bile öldürürmelerine izin veririm ama dilaraya dokunamalarına asla izin vermem.

Mektubun devamını okuyunca mutfağa gittim karşımda beni bekleyen güzel bir masa vardı çayın yanında bir kağıt görünce
Bardağa yöneldim ve kağıdı elime aldım.

Kağıdın üstünde "bunu bir teşekkür kabul et.dün için tekrar teşekkür ederim,afiyet olsun" yazıyordu.

Kahvaltımı hızlı bir şekilde yapıp evden çıktım arabaya atlayıp önce bizim eve gidip üstümü değiştirdim sonrada hastaneye gidip dilana bir şekilde benden ayrılamicağını anlatmam gerekiyordu.

Arabada ne söylicem diye düşünürken telefonum çaldı. Abimin aradığını görünce hemen açtım telefonu.

-efendim abi
#nerdesin oğlum sen dünden beri
-ya abi bir işim işim vardı
#ya sudeyi eve bıraktığında yanıma uğrasaydın
-abi işim aceleydi kusura bakma
#neyse şirkete gel konuşmamız gereken çok önemli bir konu var
-ya abi benim işim var işim bitince gelirim
#lan gel yemin ediyorum elimde kalırsın
-of tamam abi geliyorum

Diyip telefonu kapattım.yolumu şirkete çevirdim ve abimin ne söyleyeceğini merak ederek yola devam ettim.

Şirketten içeri girince yanıma ilk gelen abimin asistanıydı "kaan bey hoşgeldiniz abiniz çok sinirli bir şekilde sizi bekliyor".

Diyip yanımdan gitti allah allah diyip odaya doğru gittim kapının önüne geldiğimde sakin bir şekilde kapıyı açtım ve içeri girdim.

Abi hayırdır ne o önemli şey diyip sandalyeye oturdum. Bana bakarak lan ben sana kaç kere diyorum masum insanların hayatını tehlikeye atma diye.

Ya abi sakin ol kimin hayatını tehlikye attım ben.dedim abim sinirli bir şekilde "çakal kemal senle dilarayı öpüşürken görmüş sabah dışarı çıktığımda arabanın üstünde sen ve dilaranın öpüşme resminiz arkasında "kaanın sevdiği hiçbir kızı bu dünyada bırakmicam yazıyordu.
Abim bu sözü söyledikten sonra içimi çok büyük bir korku sarmıştı kendim için değil dilarayı koriyamicağımdan korkuyordum

Ya dilaranın sonuda ablası gibi olursa...

İmkansız AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin