Son zilin çalmasıyla hızla sınıftan çıkıp arabanın olduğu yere ilerlemeye başladım. Otoparka adım attığım saniyede gördüğüm şey Richard ve yanındaki kız oldu.
"Biz gidiyoruz, eve tek dönüyorsun."
"Richard! Richard! Eve nasıl gideceğimi bilmiyorum!"
Aramızdaki mesafe beş adıma düştüğünde beni dinlemeden kızı da alıp gitti.
Tabii ki ben bunları söylerken kendisi çoktan gaza basıp okuldan çıktı. Şimdi ne yapacaktım? Taşınmak istemediğim için bir ay boyunca evden sadece çöpü atmak için çıktığımdan ne evin adresini biliyordum ne de nasıl gideceğimi.
Richard'ın böyle bir şey yapması inanılmazdı. Belki evin adresini öğrenmek için bile bir çaba harcamamış olmam bir hataydı fakat bu yine de Richard'ı haklı çıkarmıyordu. En azından gitmeden adresi söyleyebilirdi.
Çaresiz bir şekilde bankta oturmuş beklerken hem annemi hem de babamı defalarca aradım fakat ulaşamadım. Ne yapacağımı düşünmeye devam ederken son çare olarak birkaç kez Richard'ı bile aradım. Telefonu her seferinde yüzüme kapatınca mesaj attım -birçok kez- fakat cevap verme zahmetine girmedi. Bu sırada Zoe, Nick, Samy, Marshall, Vicky ve Sophie yanıma gelip ne olduğunu anlatmam için ısrar etmeye başladı.
"Bakın durum düşündüğünüzden daha saçma ve utanç verici. Yani boş verin, halledemeyeceğim bir şey değil." dedim fakat beni dinlemiyorlardı. Bu yüzden sonunda pes edip her şeyi anlattım. Konuşmam bittiğinde kahkahalarla gülmelerini bekliyordum fakat ağzımı kapattığım anda çözüm yolu aramaya başladılar.
"Hayır, çocuklar haydi gidin, ben hallederim."
"Kapa çeneni Victoria." diye azarladı Sophie. Uyarısı üzerine çaresizce sustum ve çözüm yolu bulmalarını beklemeye başladım.
"Cadde adını veya evinize yakın bir yer falan hatırlıyor musun?" diye sordu Zoe. Ona karşılık olarak kafamı iki yana salladım.
Ve o sırada yanımıza Sophie'den bile daha kötü bakan bir çocuk geldi. Sanırım o da tarih dersi alıyordu, ilk derste gördüğümü hatırlıyordum.
"Samy, sakatlığından dolayı izinlisin. Nick, sen hemen benimle geliyorsun." dedi karşısında duran herkesi incelemeyi bitirdiğinde. İşin tuhaf tarafı bütün gün Samy'nin bacağındaki sargıyı fark etmememdi.
"Victoria tanıştırayım, Jackson. Okul takımı kaptanı, Samy ve Nick'te takımda bu yüzden onları kaçırmaya çalışıyor." dedi Marshall durumu düzeltmeye çalışarak.
"Memnun oldum, Jackson." dedim gülümseyerek. O ise kafasını yukarı aşağı hafifçe sallamakla yetindi.
"Hemen gelebilmem için buradaki sorunu halletmemiz gerekiyor Jackson." dedi Nick sırıtarak.
Ve sonrasında her şeyi Jackson'a anlattılar...
"Lerman..."dedi ve kısa bir duraksamadan sonra devam etti. "Samy, sen Victoria'yı benim evime götür. "
Hepimiz suratına bakakaldık. "Ailesi hemen karşısındaki evi birkaç ay önce babamdan satın aldı." dedi."Ah, takımın bensiz hiçbir halta yaramayacağını bildiğin için hemen sorunumuzu çözdün değil mi Jackson? Kapasitemin farkında olan sayılı insanlardansın." dedi Nick gülerek.
"Kapa çeneni Nick. Hadi gel hemen gitmeliyiz." diyerek karşılık verdi Jackson ve okula doğru yürümeye başladı.
"Evinin yerini öğrendiğimize göre artık gidebiliriz." dedi Samy gülümseyerek.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖNÜŞÜM EFSANESİ-Başlangıç
Fantasía"Kurtlar tekrar dönüşemediğinde, vampirler açlıklarını dindiremediklerinde, Upirler birbirlerini öldürmeye başladıklarında, cadılar güçlerini kaybettiğinde, dört büyük yok olmak üzereyken sen adeta yeniden doğacaksın Victoria. Bırak önünde diz çöks...