Sabah uyandığımda Richard'ı koltukta sızmış halde buldum. Annem ve babam hala evde değildi. O kadar yorgun hissediyordum ki şu an onları merak etmek bile yapacağım en son şeydi. Belki de gece geç saatte gelip erkenden kalkıp tekrardan çıkmışlardı.
Bunca şeyin arasında en azından okula geç kalmamak için Richard'ı uyandırdım ve duş alması için banyoya gönderdim. O duş alırken bende hızlı bir şekilde kahvaltımı yapıp hazırlanmak için odama çıktım. Hazırlandıktan sonra çantamı alıp aşağı indim. "Annem ve babam gece geldi mi?" diye sordu Richard mısır gevreğinden aldığı koca bir kaşığı ağzına götürürken.
"Sanırım hayır." dedim boş gözlerle Richard'ı izlerken.
"Her neyse. Hadi geç kalmadan çıkalım." diye karşılık verdiğinde konuyu kapatmaya çalışıyormuş gibi hissettim. Şu an için en önemsiz bulduğum konu ile ilgili düşüncelerim bir anda değişti.
"Sen git ben çocuklardan biriyle gideceğim." dedim ve hızlı adımlarla odama çıkıp annemin numarasını tuşladım.
...
"Anne?"
"Victoria şu an da meşgulüm. Seni daha sonra arayacağım."
"Ama anne-"
Yüzüme kapattı. Aynı Richard'da olduğu gibi o da hiç açılmayan bir konuyu kapatmak ister gibi beni başından attı.
Annemi çok iyi tanıyordum. Bana asla böyle davranmazdı.
Kendimi sakinleştirmeye çalışarak aşağıya indim ve gürültülü bir şekilde dışarıya çıktım. Kesinlikle ters giden bir şeyler vardı ve sanırım bunu en son ben öğrenecektim.
Dünden beri her şey çok hızlı gelişmişti. Bir anda iyi insanlar olduğunu düşündüğüm arkadaşlar edinmiş fakat bu arkadaşlar yemekhaneye gitmeden önceki derslerde herkes gibi garip bakışlarıyla beni rahatsız ederken onların yanına gittiğim saniyeden itibaren hiçbir şey olmamış gibi davranmışlardı.
Okula başladığımdan beri yaşananlar beynimi kemirirken bir taraftan da ailem hiç olmadıkları kadar umursamaz davranıyorlardı. Yaptığım şey fazla düşünerek bir şeylere kusur bulmak mıydı biliyordum fakat herkes sanki benimle ilgili bir problem varmış ve bunu benden saklıyormuş gibi geliyordu. "Neyin var senin böyle?" dedi kapıyı kapatıp etrafa bakmayı akıl ettiğim anda Samy.
"Hiç-hiçbir şey." dedim duraksayarak. Bahçe kapısını açıp geçmem için öncelik tanıdığında hızlıca kendimi dışarı attım ve derin bir nefes alıp yürümeye başladım.
"Emin misin?"
"Evet eminim. Richard ile tartıştık. Her sabah olduğu gibi." dedim zorla gülümseyerek.
Cevabım tatmin edici olacak ki bir süre konuşmadan yürümeye devam etti. Bense bu sessizlikten yararlanarak ilk sorumu sordum.
"Numaramı nered-"
"Ah...Şu mesele. Bu soruyu şimdilik atlayabilir miyiz? Daha sonra öğreneceksin söz veriyorum." dedi gülerek. Cevabı önceden hazırlanmış gibiydi.
Artık ciddi bir şekilde tüm sorularımın cevaplarını ben hariç herkesin biliyor olduğunu düşünüyordum.
"Hadi ama söyleyecek daha fazla şeyin varmış gibi duruyorsun. Seni dinliyorum."
"Jackson nasıl biri? Yani sizlerle ne sıklıkla konuşur? Ne kadar samimisiniz?"
"Birlikte büyüdük sayılır. O hep içine kapanık biriydi. Garip olduğunu inkar edemem. Ama tehlikeli biri değildir. " diye yanıtladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖNÜŞÜM EFSANESİ-Başlangıç
Fantasía"Kurtlar tekrar dönüşemediğinde, vampirler açlıklarını dindiremediklerinde, Upirler birbirlerini öldürmeye başladıklarında, cadılar güçlerini kaybettiğinde, dört büyük yok olmak üzereyken sen adeta yeniden doğacaksın Victoria. Bırak önünde diz çöks...