Cihada koşan atlar gibi,
şimdi gözleri sabahlarımın.
Sonu olmayan lakin tamamlanacak
Bir nur için
Bir amaç için durmayan ayaklarım
Uğrunda pişin
Apansızca
Evet bir lale / evet kalptir bu
Sırça
Kırılır elbet
Lakin
Boyanır, kırılır , bir nehir tuval misali sebepsiz fırça
Boyanır yeni doğan her yüz
Zaman geçmiş zaman 'Asırça'
Bir katip kaç katip daha naftalin kokan
döşeklerinden doğrulup bir dünyanın bağrına
Ulaşır kaç ağma söz nuruna
Kaç zeplin daha garbın afakını
Yüceltecek
Şarkı idam ederek
Kaç kitap gerek sırrı gözümüze sererek
Yutup arşı, yut asrı
Hangi inziva kurtarır pası
Nerde kocamış kocaman gönül kasrı
Görmek bilmektir
Duymak silmek
Bu mastarlar ölmektir
Ölmekte sahihtir gömülmek
Tarih içinde garbın mahlası
Caizdir sömürmek..