10 gün sonra...
Simay sevdiği çocuğun her gün özellikle uyuşturucu konulan kitapları alıp gittiginden habersiz günlerin içine her gün daha fazla acı etkisi bırakmasini seyrederek yaşıyordu. Güneş umutlar için doğmaya kararlı bir halde usulca ilerledi.
Sabahın vicdan saati onu onikiden vurmadan işlerini yapmak zorundaydı.Ah kahretsin, zorunluluk!
Simay, gözlerinin maviliğinin ardına saklanan percemlerini yavaşça önünden uzaklaştırmaya çalışırken yanına gelen müşteri dikkatini çekti.
"Günaydın, ben Sinan'ı soracaktım? "
"Afedersiniz tanıyamadım."
"Sinan benim oğlum, ben Ece. Oğlum genelde buradan kitap alır. Ve şu son bir haftadır kendi oğlumu tanıyamıyorum. Eve de pek uğradığı söylenemez."
"Anlıyorum sizi. Ben de Sinan'ın kız arkadaşı Simay. İnanın oğlunuz çok iyi, neden eve gelmediği konusuna gelirsek bunda en ufak bir fikrim dahi yok."
Ece içinden düşünüyordu.
Ne kadar da Melis'e benzeyen bir kızdı bu böyle. Üstelik ruhlar aleminde Arda'nın kendisine bir kızım olursa adını Simay koyacağım dediğini de dün gibi hatırlıyordu.İşte o an içinde vicdan alarmı kuruluyordu. Gözlerinden boşalmaya can atan yaşlar kendini tutmak için direniyordu. Pismanlik kendi içinde bir kelepçe, keşkeler zincirinde hatırası kalan bir işkenceydi.
Sustu, yutkundu.
Gözlerinden okunan matem yüreğini avutan ağıtlar bırakırken sözlerine, konuşan hisler mikrofon bekliyordu.
"Peki memnun oldum bu arada Simay."
"Ben de çok memnun oldum, Ece hanım."
Ece daha fazla durmak istemeyip koşar adımlarla aşka nokta koymak zorunda kaldığı hatiralarin arasından kaçtı.
Geçen tek şey ucuz zamandı.İnsan pahalı zaman hep ucuzdu.
Gözlerini yere dikip bir deniz manzarasinda yaptığı yanlışları göz önüne getiren Ece, sessizliğine küfreden melodi tutan martılara bakiyordu.
İçinden söyleniyordu ;
"Ne kadar da garip! Şu koskoca dünyada balıkların mavilere hapsoldugu yerde oğlum nasıl iki mavi gözde boğulma tehlikesi geçirir ki ? Ya o da ya ?!"
Burdan sonraki cümleler boğazında kalakaldı. Eline aldığı telefon ile kocasını aradı.
"Alo Nazım, oğlumdan haberin var mı ?"
"Hayır Ece, fazla endişelenmiyor musun?"
"Arda'dan bahsetmiştim hatırlıyor musun?"
"Hamile karısı vardı ve sen Arda'yı uçurumdan atmıştın hani."
"Ah maalesef ki öyle hatirlatma. İşte oğlum Arda'nın kizina vurgun ve ne tesadüf ikisi de tanışıyor."
"Ne yani oğlum birine mi aşık ?"
"Aşk meşk geç bunları. Arda bana ölmeden önce 'senden bunun intikamını alacağım', demişti. Ahhhh umarım oğlumuz tehlikede değildir."
"Saçmalama, Allah korusun. Bu düşünce beni tüm hislerimden vurdu. Hemen polise mi gitsek ne yapsak ?"
"Bak bir de bana endişe etme falan diyorsun. Sen bilmiyorsun bu aile saplantılı ve oldukça tehlikeli."
Ece polise olanı biteni anlatti.
Günlerdir kayıp olan Sinan bulunamadı!
"Ben oğlumu istiyorum!"
Ece tüm tesellilere rağmen kötü vaziyetteydi.
Bu anlarda Sinan Simay'ı ariyordu.
"Efendim, aaaa Sinan nerelerdesin ya öldük meraktan. Hemen annene haber veriyorum."
"Ne haber vermesi ya bırak sen onları. Bana acil mühimmat yetiştirebilir misin lütfen. Seni seviyorum."
"Anlamadim, ne yetıştirmem gerekiyor ?"
"Keten tohumu."
O an tüm şimşekler Simay'ın üzerine çakmıştı.
Ne yani Simay yanlışlıkla sevdiği çocuğa zarar mı veriyordu ?Gözlerinden bağımsızlıgini ilan eden yaşlar yüreğine hızla dokunup orada hüzün namesi bırakıyordu. Tekrar acı tekrar...
"Bunu yapamam, sana zarar veremem."
"Sen kendi ellerinle beni bu yola soktun. Dayanamıyorum gücüm tükeniyor, ölmeden son kez görmek isterim seni. Hadi hoşça kal."
Paravan kapanmıştı. Aşk engelleri aşmak isterken tüm perdeler üzerinde gölge ediniyordu.
Yardım etmek isteyen Simay her şeyi bir kenara bırakıp gözlerinden akan yaşı hiç umursamadan çantada bulunan uyuşturucu ile dışarı çıktı.
Gerekirse sevdiği için her şeyi yapmak yoksa bu muydu ???
..
Arkadaşlar heyecanlı bölüm olsun istiyorum bu yüzden çok uzun yazmak istemedim. Umarım beğenirsiniz.
Destek olan herkese gönülden teşekkür ederim. İyi ki varsınız.
Seviyorum sizi.
Oy ve yorumlarınizla da beni mutlu etmeyi ihmal etmeyin.
Sağlıkla... :)
.
Emine.Medyada şarkı var dinlerseniz daha güzel olur.. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI (Tamamlandı)
ChickLitİntikam aşkın önüne geçen bir nevi lanet olmuştur. Yaşanan geçmişin geleceğe kötü ışıklar saçması da olayların pozisyonunu değiştiren etkendir. Sevdaya cinayetler dahil olabilir mi? Aşka kurban seçilmiş bedenleri hedef alan bir hayat varken yaşam m...