Martıları seyrederken ara ara yazdığı sözleri okumak için not defterini eline aldı. Okumaya başladı.
"Sinirden titreyen bir beden, sıcak gözyaşlarının esareti altında hüzün sergiliyordu. Bilincini tüm varsayımlara kapatan ruhun yeniden timar edilmeye mahkum zamanı çatmakta. Iki göz arası bakışta koca nefreti tutmanın travmatik aşamasında yalpalanmaktayım. Geçmiyor bitmiyor yine o yutkunup içimde sarılan hüzün bir ambalaj gibi yeniden açılıyor. Ruhumun kanatlanip uçmak istediği bu vakitlerde bir duayı çağırmanın eşiğindeyim. Öyle zor geliyor ki canım dediğinin "can" acıtması. Sadece durup izliyor ve tekrar gönlünü kanatanı görüp cocuklar gibi ağlıyorsun. En kötüsü de bunları sana yaşatanla sürekli yaşamak zorunda kalıyorsun. Adını ilk nefretliğim koyduğum, sen beni yine tam mutlu düşüncelerimden vurdun. "
"Hayalin üşüşmekte kıvılcımlar çaka çaka aklımın ucuna. Özlemimin doyumsuzca dillendirilişine tanık oluyorum, hangi şarkıyı dinlesem bas bas bagirmakta yokluğun. Kalbimin kiyametinin koptuğu metraj yakın. Küfreden odaların arasında yansıyan dilek gibiyim şimdi varligima sövmek tek gayem sanki."
"Içim amazon ormanina döndü, her Allah'ın günü Muson yagmurlarindan sırılsıklamım. Oysa benim sur diye tabir ettiğim agaclarim vardı. Insanlar sağ olsun onları da yok etti."
"Manasız tekrarlanan bir 'iyiyim' kelimesine aşinayim. Döne döne iyilere çatamamanin yanlışlık zincirindeyim. Yazılar dolusu ahı biriktirip iyi niyetlerimi silkeledim üzerimden. Efkarimin dolup taştığı şu cihanda yeni eksik günü tam edebilmek için parçalaniyorum. Alıştirilmişliğin sembolü gibiyim ne eksik ne fazla orta derecede iyiyim. Denizde hırçinlaşan dalgalar gibi köpürsem de azıcık iyiyim."
"Halden hale giriyor ruhum. Sensizlik ne zor bir durum. Akşama kalan temiz düşüncelerim, beraberinde getirir bir yorum."
Ve en son yazdığını gözyaşlarıyla okudu, Melis.
"Seni hayatimdan söküp atmaya çalıştıkça anladım ; bana bu hayatın zehir zakkum olduğunu. Beni yaşatan senin kalbindi. Kalbinden mahrum nasıl yaşanır ki ? Her saniye biraz daha ölüyüm. Sen hiç içine agladin mı ? Geceleri içini döktüğün bir yorganın hiç oldu mu ? Benim sessiz akıttığım yaşlar yokluğuna çıgırdı. Anlamsizmis meğer senden sonra yaşamak , şekeri azaltıp tuza yaranı banmak. Film olsa adaydi aşkımız.
Şimdi sadece hevesi kalmamış lokmamiz. Şiirimin temasiydi yüreğin, yazdikca birikiyordu diyecegin. Ummadigim anda yetişen mucizemdin. Ölsem yaşama tutunacak cümlem yok. Beni dirilt yüreğinin en özelinde, mucizenle doğayim."Melis yazdiklarini düşünürken istemsizce üzülüyor ve ağlıyordu. Kafasında çokça soru işaretiyle beraber denizin maviliginde kayboluyordu.
Arda Melis' in kendisine yazdığı sözleri duyunca o da kendince yazdığı sözü dile getirmeyi ihmal etmedi.
"Uçurumluk sevdamın uçuk çıkan tarafı miydin sen ? Elden gelecek onca şey varken neden bitkinlik, çaresizlik bizimleydi ki söyle ? Aşk öyle bir uçurtmaydi ki gönlümüzden uçarken ruhumuzu ucurumda paramparça edecek kadar viraneydi. Ve ben ucunda uçurum olduğunu tekrar görseydim de yine senin için canımı feda ederdim!"
Ayrı kalpler olsalar da birbirlerine olan saplantıları hâlâ devam ediyordu. Unutulmazdi bazı şeyler. Zamanın o acı veren ilacı hayattayken umutların varlığı dinmek bilmezdi..
Merhaba arkadaşlar, bu bölümde okuduğunuz yazıları bana yazdıran insanlardır. Tabii ki his başka bir şeydir. Bazen mutlu olacağın şeyleri döker kalemin bazen sivri dilini bulastirir sözlerin. Ben de kendimden bir şeyler kata kata yazmaya devam ediyorum işte. Umarım beğenirsiniz ve desteklerinizi de esirgemezsiniz.
Saygılarımla. ;)
Emine.Arkadaşlar medyaya Melis Taşdelen 'in resmini koydum. Bakmak isterseniz tutmayayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI (Tamamlandı)
Literatura Kobiecaİntikam aşkın önüne geçen bir nevi lanet olmuştur. Yaşanan geçmişin geleceğe kötü ışıklar saçması da olayların pozisyonunu değiştiren etkendir. Sevdaya cinayetler dahil olabilir mi? Aşka kurban seçilmiş bedenleri hedef alan bir hayat varken yaşam m...