Cem'le buluşmaktan son anda vazgeçip kısa bir mesaj attıktan sonra, internette model ajanslarından tanıdığım bir kızın fotoğraflarına bakıyordum. Daha doğrusu tüm şehrin tanıdığı.
Benden 1 yaş büyüktü ve daha güzel olabilirdi fakat benimde fiziğim oldukça düzgündü.
Tek güvenemediğim şey lekeli ve ben yuvası yüzümdü. Aslında benlerimi sildirmek istiyordum fakat annem orjinal durduklarını söyleyerek bana izin vermiyordu.
Kızın profil resmine tıkladım.
657 beğeni.
Facebook'um yoktu o yüzden anonim olarak, popüler kızların sayfalarında dolaşıp sapıklık yapıyordum.
Aslında bir ara vardı. Fakat profil fotoğraflarınızın beğenisi 20'yi aşmıyorsa, bir süre sonra sıkılıyorsunuz. Evet, bu denenmiş bir şey.
Pencereyi kapattım ve ajansın sitesine girdim. Başvuru icin neler gerektiğine öylesine bakmak istiyordum. Yazıyı okudum.
"Başvuru için 2'si boydan, biri vesikalık olmak üzere 3 fotoğraf, nüfus kağıdı fotokopisi(ajansımıza geldiğinizde vermeniz yeterli olacaktır) gerekmektedir. Ayrıca boyunuzun 1.70 cm'i aşması ve ölçülerinizin 90-60-90'a yakın olması mankenlerimizde aranan koşullardandır."
O an hiç beklemediğim bir şey yaptım. İkisi boydan fotoğrafı siteye yükledikten sonra, tüm çekmeceleri arayıp bir vesikalık buldum. Tarattıkan sonra yükledim. Adımı soyadımı yazdım, hobiler ve daha önceki deneyimler bölümlerini boş bıraktıktan sonra ev adresimi yazıp göndere tıkladım.
En kötü ne olabilirdi ki?
*
Yaklaşık bir hafta sonra umudu tamamen kesmiştim. Bahçeye çıktım ve posta kutumuzu tekrar kontrol ettim. Kimse birşey yollamamıştı. Reddetmek için bile aptal bir zarf yollamayı gerek görmüyorlardı anlaşılan.
Acıktığımı fark ederek Zeynep'i aramaya başladım.
Havuzun üzerindeki yaprakları temizliyordu. O kadar çok eğilmiştiki bir an düşecek sandım.
"Bana birşeyler hazırlatır mısın?"
Elindeki şeyi havuzun kenarına bıraktı.
"tabii efendim, ne istersiniz?"
"Bilmiyorum. Makarna falan haşlasın iste. En kötü tost."
"peki efendim."
"makarnaya bolonez sosu istiyorum ve yanında diyet kola. Ama geçen getirdiğiniz pepsinindi. Coca cola istiyorum. Eğer makarna yoksa, tostun yanında şeftali suyu. Getirmeden önce çalkalamayı unutmayın. Sonra tadı bir garip oluyor. Ayrıca ben açlıktan ölmeden gelirse iyi olur."
"Tabii efendim."
Şoförün bahçe kapısını açtığını gördüm. annemin siyah Mercedes'ini görünce, eve geldiğini anladım ve ona doğru yürümeye başladım.
arabadan inerek anahtarı şöfore verdi.
"Naber canım?"
Beni yanağımdan hafifçe öptü. Bana karşi hep böyle samimiyetten yoksundu. Ve tabii dünyanın geri kalanına.
"iyi. Elindeki ne?"
"Ha bu zarf mı?"
"Ha o zarf." onu taklit ettim. Neyseki fark etmemişti.
"4 gün önce bizim eve gelmiş bende arabaya koydum. Sana sanırım."
Beyaz ve kırışmış zarfı bana uzattı.
Meraklanarak açtım.
"...... ajansın bir üyesi olduğunuzu duyurmaktan gurur duyarız. Deneme çekimleri için ajansımıza vermiş olduğunuz telefon numarasından sizinle irtibata geçilecektir.Hoşgeldiniz! "
Ve nutkum tutulmuş bir şekilde zarfa bakarken, bunun hayatımda bu denli büyük bir değişiklik yaratacağını bilemiyordum. sadece herhangi bir ajanstan gelen aptal bir mektup, bana tüm yalakaları ve zekadan yoksun erkekleri etrafıma toplamaya yetecek kadar güç verecekti. Bu iyi bir şeydi. Yoksa değil miydi?
*
öncelikle diğer hikayeyi okuyanlar için çok büyük bir mantık hatasını açıklığa kavuşturmak istiyorum. Diğer hikaye günümüzde geçiyor ve selin 27 yaşında. Bu hikayede günümüzde geçiyor ve selin 15 yaşında. Nasıl oluyor diyeceksiniz oluyor işte. Diğer hikayeyi okurken bu hikayenin geçmişte geçtiğini falan düşünün. Öteki türlü facebook, twitter olmayacak ve nasıl popüler olduğumla ilgili birşeyler yazarken onlarsız olmaz.
Neyse. Buda bizim hikayemizin küçük mantık hatası olsun.
Ajans olayına gelince, o da gerçektir. Profilimde yazıyor bir dönem mankenlik yaptığım ve derslerin yoğunluğundan dolayı bıraktığım. Fakat her an yeniden başlayabilirim çünkü gelen teklifler oldukça iyi ve bu sene tiyatrodan çıkmayı düşünüyorum.
Çok uzattım.
Bir sonraki bölümde olaylar başlayacak, sıkıldınız, farkındayım ama bunları anlatmam gerekiyordu.
Hepinizi öpüyorum!
(+50 vote'a yenisi gelir)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POPÜLER ve KALTAK
Novela JuvenilÖncelikle bu ara kitabın gerçek olayları konu aldığını belirtmeliyim. Ruhsuz ve Kaltak'ın ara kitabıdır fakat okumamış olsanızda anlarsınız. Çünkü bağımsızdır aynı zamanda. Bu kitapta size yaşadıklarımı anlatacağım. İster inanın ister inanmayın. Sel...