Asiye

Sayfa 16

Hazırlandıktan sonra bahçe kapısını çekip yürümeye başladı Asiye. Rukiyelerin evi birkaç sokak ötedeydi. Orada buluşacağı diğer iki arkadaşı ise Meltem ve Esin. Koca mahallede iyi geçindiği kişiler bir elin parmaklarını geçmezdi ya bu üç genç kız Asiye'nin deli dolu hallerine rağmen arkadaş olarak bağırlarına basanlardı. Tanışmaları ilkokul çağlarına rastlıyordu. Dördü de akrandı ve aynı yıllarda aynı okulda okumuşlardı. Meltem bir altmış beş boylarında, hafif kilolu bir kızdı. Kumral tenli, ela gözlüydü. Asiye ona 'Biraz az ye bu gidişle evde kalacaksın' diye takılırdı. Meltem ise her defasında Asiye'ye 'Ya Asiye deme öyle' diye sitem eder ama asla küsmezdi. Zaten bu sözleri başkası söylese asla kaldıramazdı ya alışmıştı Asiye'nin bu patavatsız, iğneleyici sözlerine. Ayrıca meltem içlerinde en şıpsevdi olanıydı. Ona göre bir delikanlı gelip ona adres sorsa adresi bahane edip aslında kendiyle tanışmaya çalışmıştır. O her aşkını platonik yaşardı. Bir delikanlıdan hoşlanır, çıkmaya başlar, kavga eder ve ayrılırdı. Ancak bundan karşı tarafın asla haberi olmazdı.

Esin ise bir altmış boylarında, kilosuna göre biraz fazla zayıf, sarışın ve su yeşili gözlüydü. Başı sivilceleriyle dertteydi. Ergenlik çağının en bahtsız kızı olarak sivilceleri hiç eksik olmazdı yüzünden. Asiye ona da sivilceleri için takılırdı çoğu zaman.

Rukiye bir altmış boylarında, esmer tenine rağmen açık kahve gözlü ve normal kiloda bir kızdı. Rukiye bu yıl akrabasından bir delikanlı ile nişanlanmıştı. Seneye düğünü olacaktı. Evlenince polis olan nişanlısının görev yaptığı şehre taşınacaktı. Bu da artık eskisi gibi kızlarla görüşemeyeceği, kısır partileri veremeyeceği anlamına geliyordu ki bu sebeple gelin olmadan önce arkadaşlarıyla daha sık görüşmek istiyordu.

Ve Asiye... O kendini pek beğenmese de arkadaşları onun güzel bir kız olduğunu düşünüyordu. Bir altmış beş boylarında, normal kiloda ve kumral tenli bir kızdı. Yüzünde ilk kendini belli eden yeri hokka bir burundan sonra iri, kahverengi gözleriydi.