KAHVERENGİ ÖKÜZÜM

İLK ADIM

Sabahın köründe bu ne gürültü? çöpçü amca senin şuan evinde, sıcacık yatağında karına sarılıp uyuman gerekiyor. Sanane bizim çöplerden, off ya uykumda kaçtı komidinimdeki çalar saate baktım 06.00 'mı yuh mk. bu ne yaa :(( Okula gitmeme daha iki saat var. Bari spora gidim. Yataktan sürünerek kalkıp banyoya gidip işimi bitirip geri odama geldim. Bugün ilk saat beden eğitimi olduğu için spordan sonra eve gelmek zorunda kalmicam. Formalarımı çantama koyup siyah eşorfman altımı giyip üzerine siyah ince tişört giydim. Malum koşup terlicem çantamı alıp odamdan çıkıp mutfağa geçtim. Bir bardak su içip mutfaktan çıktım. Siyah sporumu ve üzerine kırmızı şişme yeleğimi giydim. İşte en çok sevdiğim renkler siyah ve kırmızı. Çantamı da sırtıma takıp dışarı çıktım. Oh my good ! Hava bayağı soğuk. Annem bu halimi görse ağzıma çakardı herhalde. Ama napim sevmiyorum kalın giyinmeyi. Ağır tempoda koşmaya başladım. Yine her zamanki gibi Merkez Parka geldim. Zaten evimizde pek uzak değil buraya. Çok seviyorum bu parkı. Ben küçükken annem beni  hep buraya getirirdi. Parkı bir tur koştuktan sonra bankların birine kendimi attım. Sabah koşusuna çıkan çok az insan var. İnsanlar spordan çok uyumayı seviyor. Şahsen ben bir zamanlar tekvandoya da gittim. Hatırısayılır da bildiğim şeyler var. Yanıma oturan kişiyle düşler aleminden çıkıp birden sıçradım. MURAT!! Bugün niye böyle ya ilk çöpçü şimdi de Murat. "Günaydın" dedi. Sıcacık sesiyle. Karşıya bakıp düz, ifadesiz bir suratla "günaydın" diye yanıtladım. "Nasılsın" dedi surat ifademe karşılık hala gülümsüyordu. "Teşekkürler deyip oturduğum yerde yayıldım. Kendide banka yayılıp bana döndü yüzünü. Elini şakağına yaslayarak bana bakıp gülümsüyordu. Sinirim bozulsa da, belli etmemeye çalıştı. Bende aynı şekilde ona onun yaptığı pozisyonu alarak baktım, o da gülümsüyordu, bende. Güleç bir yüzle "neden dün mesajıma cevap vermedin?" dedi. Bende ona karşılık daha da güleç bir ifadeyle "canım istemedi" dedim, sırıtışı kahkaya dönüşürken bende kahkaha atmaya başladım. Evet şuan kalbim ağzımda atıyor. Bu gülüşe hayran kaldım. Bu gülüşe, bu sırıtışa, bu güldüğünde kafasını arkaya doğru eğmesine... Aman be hayran kalsam ne olur ki ben kendi kahkahama da hayranım. Her insan gülerken güzel görünür. "Umarım canın istediğinde mesajıma karşılık verirsin" dedi bu sefer. Bende "canımın pek isteyeceğini sanmıyorum"dedim "Çok istiyorsan şimdi cevap verim"diye de ekledim. "Tabiki" diyerek cevap verdi. "Sen ve kardeşin umurumda bile değilsiniz. Duru sizi affetmiş olabilir. O da sizin sorununuz." dedim düz bir ifadeyle. "Sonuçta seninle bir düşmanlığımız yok ben seninle konuşmak istiyorum." duyduğum cevapla şok oldum, neden benimle konuşsun ki? neden yani benden baaşka hatta bambaşka insanlar da, kızlar da var çevresinde. içimdeki bu düşünceleri dışa vurmamak için, çocuğun suratına aval aval bakmayı bırakıp, suratımı tatlı bir sırıtma yerleştirip "Ben seninle konuşmak istemiyorum" dedim. Bana iddialı bir bakışla "İlla ki konuşacağız birbirimizle. Biz seninle düşman değiliz" dedi. Bende "Biz seninle arkadaşta değiliz" dedim. Somurtmaya başladığın da "Neyse benim gitmem gerek" dedim ve kalkıp gittim. Bu yaptığım zoruma gitti fakat gevşek kızlar gibi de 'aa tabiki olur muratcım biz seninle dostta oluruz' diyecek halim yok ya. Direk okulun yolunu tuttum. Okuldan içeri girer girmez omzuma bir el atıldı. Bu el, bu el tabiki de Berkin eliydi.  Ulan başka hangi erkeğin götü yer ki bana sarılmaya. Bende  Berk'i sararak spor salonuna doğru yürümeye başladık. Derste tüm olup bitenleri Berk'e anlattım. Berk şoke olurken"kanka çok hoş kızsın" deyip kahkaha attı. Kafasına yavaşça vurup oturduğumuz yerde daha çok daha da çok yayıldık. 

Merhaba arkadaşlar. Bölüm sayısı düştüğü için aralıklı yazmak zorundayız. Ve en önemlisi neler düşündüğünüzü bilmiyoruz. İyi mi veya kötümü oldğunu anlamıyoruz. Kendi düşüncelerinizi ( iyi veya kötü olabilir) yazın. Volte ve takipleri bekliyoruz. Hepinizi çok öpüyoruzz.