Sınavdan sonra kantine inmiştim sucuklu tostumu yerken bilmem kaçıncı kez kantinde köfte ve patates satılmamasına lanet ediyordum . Boynumu büküp küçük emrah edasıyla sucuklu tosta baktım . Eve giderken marketten hazır patates ve köfte alacaktım . Kıçımı kıpırdatmaya üşeniyordum çünkü .
Sylvester kılıklı hala benimle konuşmuyordu . Canı cehenneme .
Kulaklıklarımı takıp yol boyunca müzik dinleyerek markete gelmiştim . (Duru'nun dinlediği şarkı multide var)
Duvara çarptığımda duraksadım , kafamı kaldırdığımda bu duvar değildi . Görmek istemeyeceğim bir şeydi . Sylvester o bana küs olduğu için bende ona küsmeye karar vermiştim . Şu an kendimi evcilik oyununda gibi hissediyordum . Sürekli göz göze geliyorduk ve bu hayra alamet değildi .
Onu itip hızla doldurulmuş reyonuna girdim . Köfteleri aldığımda market duvarının arkasından kafasının yarısını uzatmış bana bakan bir Sylvester görmeyi beklemiyordum .
Gözlerimi devirerek patatesleride alıp kasaya yöneldim . Şu sınav sonrasında ona böyle davranmam biraz nankörlüğe girerdi , çoh hojdır ama banena .
Patates ve köftelere gülümseyerek baktım biraz sonra kendime güzel bir ziyafet çekecektim . 7/24 bunları yiyordum ama olsun . Kasada sıra beklerken telefonuma gelen mesajla elimi cebime attım .
Gönderen; Azramalı
Kanki bu gün bize gelsene yada ben size geliyim :(Sonundaki Üzgün emojiye kaşlarımı çatarken fazla bekletmeden cevap yazdım .
Gönderilen; Azramalı
Ne oldu yine evde değilim bi sn ben size gelicem patates ve köftede aldım beraber yeriz ;))))))Gönderen; Azramalı
Hayret sen benimle köftelerini ve patateslerini paylaşmazdın ??Gönderilen; Azramalı
Bugüne özel alışma hemen gerizekalı kfekdekfb ;)Gönderen; Azramalı
Tm :(Kafamı kaldırdığımda yere düşmeyi göze alarak Telefonuma eğilen Sylvester i gördüm . Dondurulmuş patates poşetini kafasına geçirirken telefonumu cebime attım .
"Annen sana hiç terbiye vermedi galiba yabancıların telefonu karıştırılmaz" deyip işaret parmağımı gözüne sokarcasına salladım . Gözlerini devirip mırıltıyla
"Sen yabancı sayılmazsın" dedi . Ellerini ceplerine koyup kafasını öne eğdi . Utanan bir Sylvester sanırım kıyamet kopacak yada başımıza gök taşı yağacak . Bugünleride gördümya ölsemde gam yemem .
Konuşmayıp aldıklarımı kasadan geçirdim .
"Yine mi bunlar"
Kaşlarımı çattım bu bana edilen bir hakaret sayılırdı çünkü .
"Sus konuşma , onlar senden değerli sen yokken onlar vardı" gözlerini devirdi .
"Hadi şimdi ikile goçum" elimi yumruk yaparak göğsümün üzerine vurdum sesimi kalınlaştırarak yaptığım taklide yüzünü buruşturmakla yetindi .
Parasını ödeyip poşetleri aldığımda Azra'ya doğru yola çıktım . Arkamda ayak sesleri duyuyordum çaktırmadan dönüp baktığımda Sylvester ı gördüm .
"Beni mi takip ediyorsun bakıyım sen"
"Ne alaka" dedi omuz silkip .
"Sus konuşma pis sapık yersin kafana terliği poşeti içinde dondurulmuş patates var bu sefer sert vururum acımam geber"
"ne kadar insafsızsın" gözlerini kısıp bakmaya başladı .
"idolüm sensin"
Azra'lara geldiğimde zili çaldım . Bana gülümseyerek kapıyı açan nermin teyzeye sarıldım . Yanaklarımı sulu sulu öpüp sıkmaya başladı .
Nefret ediyorum böyle şeylerden .
"Maşallah kızım nasıl da büyümüşsün"
"Daha 2 ay önce geldim nermin teyze"
Uzun süredir Azra'lara gitmemiştim iki ay bile benim için çooooook uzundu ."Geç kızım içeri sana neler hazırladım"
Sofrayı gördüğümde içimden sevinç dansı yapmak gelsede yapmadım . Nermin Teyzem en sevdiğim yemekleri yapmıştı . Annem gibiydi her zaman .
"Ben bir Azra'ya bakıyım" deyip gülümseyerek yukarı çıktım .
Odaya girdiğimde yerde mendiller ve yatağın üstünde elinde mendil kutusu ağlayan Azra'yı gördüğümde hemen yanına koşup sarıldım .
"Ne oldu!?"
Burnunu çekip gözlerini sildi .
"Duru... ben .... ben"
"Sen ne?"
"Ayaz'ı"
"Devamını söyle çabuk" elleriyle yüzünü kapatıp hıçkırdı .
"Bir kızla gördüm"
Bi an öldürdüm diyecek sandım ciddi ciddi .
"Ne"
"Dedim işte" dedi gözlerini ovuşturarak .
"Bak eminim bir yanlış anlaşılma vardır , ben yarın bir şekilde Ayaz'ı bulur ağzından laf alırım merak etme sen"
"Alırmısın" dedi burnunu çekerek .
"Alırım tabiki" deyip kollarımı ona doladım oda bana sarılınca Azra'nın şu hayatta en değerlim olduğunu fark ettim .
"İyiki varsın"
"İyiki tanışmışız"
Biraz böyle kaldık ve geri çekildik .
"Hadi gel yemeğe inelim Nermin Teyzem döktürmüş yine ben çok açım" karnımı sıvazladım .
"Sen Hep açsın" dedi gülümserken .
Gülümsemesine eşlik edip "doğru" dedim .
♢♢♢♢♢♢♢
Çatlayacak gibiydim doyduğuma rağmen yemiştim ve Karnım tıka basa doluydu .
Azra bana sakız uzattı ve "Odan her zaman ki gibi aynı yerde" dedi gülümseyerek .
Odama çıkıp yatağa uzandım dolaptan pijamalarımı çıkardım
Bir dakika ....
Bu ....
Bunun burda ne işi vardı !?
Vote vermeyi unutmayın ♡♡♡