Yüzünde ve bileklerinde bir ıslaklık hissetti. Gözlerini araladığında hala biraz karanlık vardı. Gözlerini kırpıştırıp etrafa bakındı.
"İyi misin? Bu halin ne?"Jack okulun sağlık kulübündeydi. Şu çok bilmiş, gözlüklü tiplerden.
"İyiyim Jack yardımın için teşekkürler"
küçük bir gurur gülümsemesiyle gözlüğünü düzeltti.
"Bu benim işim."
"Evet, tabi, öyledir."
olanlar beynine akın ettiğinde yine bayılacak gibi oldu ama bayılmasının asıl sebebi ıslak ve yorgun olmasıydı. Epey hırpalanmış görünüyordu.
zemine elini dayayarak destek aldı ve ayağa kalktı.
Allison'un etrafında toplanmış bir kaç genç kendisine acır gözlerle bakıyordu. Geçen yaz tatilini nerede geçirdiğini gözüne sokuyorlar gibiydi.
Oysa Allison güçlü görünmeyi her zaman başarabilmişti.
"Çok iyiyim." diyerek gülümsedi Allison. Diğerlerinin arasından hızla geçerek Alice'i aradı. Sınıfta yoktu.
Aklını kemiren ve bayılmasına neden olan o son darbe, beynini kemiren bir fare gibiydi. Kendisini rahat bırakmıyordu. Sorun Alice'in sevgilisinin olması değildi. Sevgilisinin tımarhanede geçirdiği günlerde kendisini rahat bırakmayan cehennemi olmasıydı. Dean herkesin görebildiği bir lanetti artık. Şeytanın laneti hayat bulmuş ve korkunç planlarını gerçekleştirmek için okullarını seçmişti.
Allison kahverengi saçlarını bir lastikle toplayarak at kuyruğu yaptı.
Sınıftan içeri adımlarını zorlayarak girebildi.
Kimi ,sırasında kalemle bir şeyler karalıyor ,kimiyse cam kenarında sohbet ediyordu.
David kumral saçları,beyaz teni ve ela gözleriyle, sınıfın cam kenarının en arka sırasına geçmiş telefonuyla uğraşıyordu. Allison çantasını yorgun haliyle üzerindeki bu baskıyı azaltma çabasıyla iki omuzuna geçirdi ve David'e yaklaştı.
"Seninle konuşmalıyım. Acilen!""Birazdan derse gireceğiz, sonra konuşalım."
hala telefonuyla bir şeyler yapıyordu."Şimdi konuşmalıyız."
"Beni rahatatz edecek kadar önemli olan ne senin için?"
"İnan ,bu senin için de önemli."
"Ne olduğunu söyle ya da git, umrumda değil."
"Geber o halde seni aptal!"
Söylememesi gereken bir şeyi bağırarak ve ardından gelen hıçkırıkla karışık ağlayarak söyleyivermişti.
David dikkatle onu izliyordu. Birden ufak bir kararsızlık yaşayıp onunla konuşmak istediğini fark etti ama kararını değiştirmesinin korkaklık olarak algılanmasından endişe duyunca kesin olarak son kez kendi içinde de reddetti.
Allison hızlı adımlarla okuldan uzaklaştı. Cebindeki telefonu çıkarıp arama yapmak için tuşlara geldi. Bir süre telefona bakındı. Sonra rehbere gelerek arkadaşının adını yazdı:Alice
baş parmağını arama yerinde tereddütle kaydırdı. Telefon çalmıyordu bile. "Ulaşılmamaktır" deyip duruyordu.
Telefonu kapattı ve okulun tuvaletine girip eline ve yüzüne sertçe su serpti. Suyu boynunda ve bileklerinde gezdirip rahatlamasına izin verdi.
Aynada kendine bakarken lavobonun kenarlarına iki elini dayadı ve derin bir nefes aldı. Göğsünü bol havayla doldurdu. Bu tımarhanede yaşadığı zamanlarda rahatlamak için uyguladığı basit yöntemlerden biriydi.David o gün daha gergin hissetmişti. Hafıza kaybı dengeleri bozan bir büyüydü. Hiç bir doğaüstü canlı, bir canlının hayatından bir seneyi koparamazdı. Bu doğal dengenin aşılmaması gereken bir kuralıydı. Malesef bu kuraldan en çok etkilenenler kuralı bozanlar değil, bundan etkilenenler oluyordu.
David' de bazı görüler gördüğünü henüz iki ay önce fark etmişti. Başta basit bir kabus sandı ama bu kabusların ardı arkası kesilmedi. Hepsi de birbiri ardına sıralanan bölümler halinde adeta bir korku dizisinden kopmuş parçalardı.
Yinede o ukala tavrını ön plana atıp zengin ve lüks içindeki yaşamını insanların gözüne sokmaktan geri durmuyordu. Oysa Alice'le tanışmak onu epey değiştirmişti. Hayatının en korkunç ve en heyecanlı koca bir senesi şimdi kabuslarına sığmaz olmuştu, ardı arkası kesilmiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEYTANIN LANETİ 2
FantasyHayatını mahfeden esrarengiz varlıkların, başlangıcında şeytanlar ve büyücülerin arasında kalan bir kaç insandı Alice ve arkadaşları. Öldürdüler , öldüler ama savaşmaya devam ettiler. Alice için şeytan ve büyücü yoktu iyi ve kötü vardı. Ama o benl...