ŞEYTANIN LANETİ 2

Avcı'nın dönüşü

Allison okulun bir köşesinde yalnız oturuyordu. Bazıları imalı bakışlar atıp ona daha önce nerede kaldığını hatırlatıyorlardı. Allison elindeki kitabı kendine iyice çekip kitaba sarılır bir pozisyonda ayağa kalktı. Etrafında kendisine bakan gözleri yeniden fark ettiğinde bir kez daha kitabın kapağını açtı ve yavaş adımlarla sınıfa doğru ilerledi. Arkadaşlarının bir sınıf altında olmak ta onun için ayrı bir küçük düşürücü olaydı. Yinede David ve Jeremy le aynı sınıfta olması bir parça teselli ediyordu Allison'ı.
Okula gitmek isememişti ama bir an olsun bu karmaşada olanları aklından çıkaracağını düşündü. O soğuk ve ölüm kokan deli hastanesinde kalmaktan bin kat daha iyi olduğunu biliyordu şuanki durumunu ve kendini şanslı sayıyordu.

Bahçenin başka bir köşesinde David ve arkadaşları oturuyordu. David her şeyden habersiz ve mutluydu. Asıl merak konusu olan hala annesinin dönüşü konusunda kimsenin yeterince mantıklı bir açıklamaya sahip  olmamasıydı. Aradan bir sene geçmişti ve David'in yetişkin dönemlerini doyasıya yaşayamayacak kadar az ömrü kalmıştı ve her dakika azalmaya devam ediyordu on sene yaşamak için yeterince uzun değildi on yedi yaşında biri için hiç değildi. Onun yaptığı bu anlaşmayı hatırlamaması şeytanlar için hiç bir anlam ifade etmiyordu. Alice'i kurtaramadığı için ona borçlu olduğunu hisseden ve onun değer verdiği her şeyi ve her kesi koruyacağına dair kendisine söz veren Allison'ın bile bunun için bir çözümü yoktu.

Allison okulun kapısına doğru ilerlerken bir yandan elinde neredeyse içine sokacakmış gibi tuttuğu kalın kapaklı şeytanlarla ilgili olan kitaba bir yandan da David'e bakıyordu.

Okulun kapısından hızlıca geçen birini fark etti. Siyah saçlı bizden belki bir iki yaş büyük olan esmer bir çocuktu tanıdık geliyordu. Daha dikkatli baktı ve gelen çocuğun sinirli olduğunu fark ettiğinde duraksadı. Bu Alice'i koruyacağını söyleyip ortadan kaybolan Stefan'dan başkası değildi.
David'in yanına gidiyordu ve sinirden köpürüyordu elini yumruk yapıp bir an bile duraksamadan David'e sert bir yumruk attı. Daha fazla bekleymeyen Allison diğerleri gibi onların yanına koştu. David karşılık vermemişti bunu neden yaptığını ya da kim olduğunu bilmediğini gösteren bakışlar attı.
Kevın her zamanki gibi boş boğazın tekiydi.
David'in sırtına hafifçe vurup sırıtarak moraran çenesine baktı.

"Dostum! yine kimin sevgilisine sarktın ha...? "
David tepkisizdi.
"Sen onun sevgisini hak etmiyordun lanet olası hain cehenneme gitmeliydin.Orası layık olduğun yer. seni zengin züppe!"
diye bağırdı Stefan. Etrafında toplanan insanlara göz gezdirip daha fazla konuşmadı.
Stefan okulun kapısından geldiği hızla uzaklaşırken Allison'da arkasından koştu.