29.Bölüm

9.9K 728 79
                                    

Merhaba arkadaşlar,

Hayırlı Ramazanlar dilerim. Hikayemiz Ramazan sonuna bitiyor. Pazartesi bir bölüm daha gelecek. Hepiniz çok seviliyorsunuz. ❤

Bu bölümü Fitnatahin'e ithaf ediyorum. Seviliyorsun tatlım.❤

Keyifli okumalar dilerim....

****

Arden dün hiç istemese bile Aslı'yı evine bırakmış, içi hiç rahat etmemiş ve bütün gece genç kızı düşünmüştü. İlaçlarını yanına vermişti ama içip içmediğini de merak etmişti.

Sabah olduğunda uyumadığı gibi düşünceleri de dağılmamıştı. Hala düşünüyor, işe gelip gelmeyeceğini merak ediyordu. Gelmesini istiyordu ama hasta olduğunu bildiği için bu isteğinden vazgeçiyordu.

Şirkete geldiğinde canı çok sıkkındı. Odasına girmek üzere iken günaydın diyen sekreterine döndü. Aslı yı sormak istedi ama sonra vazgeçti. Başını iki yana sallayıp odasına girdi ve girdiği gibi adımlarını durdurdu. Çünkü karşısında iri gözleriyle kendisine bakan bir adet Aslı vardı.

"Günaydın," dedi şaşkınca. Onu görmeyi beklemiyordu.

"Günaydın Arden Bey. Bugün ki programınız hazır," dedi ve odadan çıkmak için bir kaç adım attığında Arden'in sesini duydu.

"Nasıl oldun?"

"İyiyim teşekkür ederim," dedi gayet resmi bir tonda. Sonra cevap beklemeden odadan çıktı.

Arden bu soğukluk karşısında şaşırdığı kadar sinirlendi de. Memnuniyetsizce işinin başına geçti. Bir an önce günlerdir ertelediği toplantılarına hazırlanmak istedi.

Aslı ise böyle davrandığı için üzgündü. Ama biliyordu ki istediği şeyler sadece hayaldi. Gerçekleşemezdi.

***

Tuğra sabah erkenden kalkmış ve şirkete gitmeyerek Zeynep i doktora getirmişti. Zeynep muayene olduktan sonra bir kaç test yapılmış ve şimdi sonucunu bekliyorlardı.

"Ümmühan'ın düğünü için elbisem hariç her şey hazır. Buradan çıkışta beni alışveriş merkezine bırakır mısın?" diye yorgun bir şekilde sordu Zeynep. Erken uyanmaktan nefret ediyordu ve bu sabah oldukça erken uyanmıştı.

Tuğra kolunun altında, gözleri kapalı karısını daha sıkı sarıp kafasından öptü. "Bırakırım güzelim," dediğinde hemşire doktorun odasından çıkıp kendilerini çağırdı.

Odaya girdiklerinde doktor hala elindeki raporlara bakıyordu. Kırklarında olan esmer doktor başını kaldırıp gülümsedi. "Buyurun oturun lütfen," dedi samimiyetle. Tuğra ve Zeynep merakla oturduklarında doktor devam etti. "Sonuçlar temiz. Zeynep Hanım'ın biraz kanı düşük ve... Hamile," dediğinde Zeynep doktorun ne söylediğini algılamak ister gibi bakarak donup kalırken, Tuğra genişçe gülümsedi.

"Hamile miyim?" diye kısık bir sesle soran Zeynep'e baktı doktor ve gülümseyerek "Evet," dedi.

Tuğra Zeynep'te bir tuhaflık olduğunu fark edince tedirgin oldu. "Zeynep, iyi misin? Ne oldu?" diye sorduğunda yanına daha çok yanaşmıştı.

Zeynep başını kocasına çevirdi. Yüzünde şaşkınlık dışında hiçbir ifade yoktu ve bu durum Tuğra'yı meraklandırdığı gibi korkutuyordu da. Zeynep'in bu hamileliği istemediği aklına düşüyordu. Aslında hiç böyle düşünmemiş ve Zeynep'in her zaman isteyebileceğini düşünmüştü.

"Ben gerçekten hamile miyim?" diye ikinci kez sorduğunda Tuğra'nın ifadesi üzgün bir hal aldı. Zeynep bebeklerini istemiyordu. Hiçbir şey söyleyemedi ve sadece başını olumlu şekilde salladı.

İÇİMDEKİ AŞIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin