two

9.3K 755 367
                                    

Küçük Jungkook, evine geri döndüğünde cebindeki mektubu elleri arasına aldı ve ona uzun bir süre baktı.
'Önemli' yazıyordu üzerinde. Belki de sandığından daha önemliydi, bu yüzden Jimin'in yanına gelmesini bekleyecek ve o gelince mektubu ona verecekti. Şimdilik kimseye mektuptan bahsetmeyi düşünmüyordu.

Aylar geçti, Jimin gelmedi.

Jungkook, annesine bir şey sormayı keseli çok zaman olmuştu. Abisi yoktu ve gelmeyecekti de ama onun mektubu kendisindeydi.

Jungkook, yatağında uzanırken derin düşüncelere dalmıştı. Ne yapıp edip Jimin'i bulacaktı ve o mektubu verecekti.
Belki de mektup bahaneydi, sadece onu görmek istiyordu.

°°
Jungkook sıçrayarak uyandığında yine terlediğini fark etti. Hızla yatağından doğrulurken mektuba bakmayı unutmamıştı. Onun güvende olup olmadığından emin olması gerekiyordu.
Sevgilisi Hana endişeyle yanında belirirken Jungkook yavaşça yatağa oturmuştu. Sadece gece lambasıyla aydınlanan oda yüzünden gözleri bir tuhaf olmuştu.

" Işığı açsana, Hana."

Genç kız çocuğun dediğini yaptıktan sonra yanına gelip oturdu.

" İyi misin?" Kız, Jungkook'un terlerini silerken onu sakinleştirmek için çocuğa sarılmayı da unutmuyordu.
" Yine mi kabus?" Hana bir kez daha soru sorduğunda yine cevap alamadı.

" Jungkook-ah."

Sinirle mırıldanıp gencin tepkisini bekledi.

" Yok bir şey."

Jungkook kızın yanından kalkarken yatak odasındaki banyoya girip yüzünü yıkadı ve kendine gelmeye çalıştı. Hana'ya gerçekten aşık olduğu söylenemezdi ama ilginç bir şekilde onu yanında tutmayı istiyordu.

"Kook."

Kız, Jungkook'un arkasından kollarını beline dolayıp kafasını sırtına yasladı. Hana için Jungkook pahabiçilemez biriydi ama kız da Kook'un onun için aynı şeyleri düşünmediğini biliyordu.
Sadece Jungkook kızı göndermek istemediği gibi kız da onun yanından ayrılmak istemiyordu.
İkisi de birbirini seviyordu, sevgililerdi fakat bu sevgi daha arkadaşçaydı.

" Yeni bir numara buldum Jungkook-ah. Park Jimin üzerine kayıtlı."

Jungkook hızla arkasını dönerken Hana'ya umutla bakmaya başlamıştı.
"Ciddi misin?"

Hana kafasını sallayarak gülümsedi. Şimdiye kadar bir sürü telefon numarası bulmuşlardı fakat hepsi ya aynı isimde birine aitti ya da Jimin ile alakası olmayan kişilerdi.

Hana banyodan çıkıp salona ilerledi ve kanepeye oturarak gencin yanına gelmesini bekledi. Jungkook oldukça heyecanlanmıştı. Uzun süredir ellerine yeni bir numara geçmiyordu.

" Taehyung mu söyledi?" Dedi kızın hemen yanına otururken.

"Hayır. Namjoon'u biliyorsun. O söyledi."

Jungkook bu kadar iyi dedektiflerle çalıştığı için kendini şanslı hidsediyordu.

" Bu sefer bulduk mu dersin?"

Hana hafif tebessüm etti. " Bilmem, umarım."

Jungkook, kıza usulca sarılırken teşekkür etmeyi ihmal etmedi. 10 senenin ardından Jimin'i bulma düşüncesi şimdiden içini kıpır kıpır ediyordu.

Ertesi gün Jungkook buldukları telefona mesaj atıp cevabın gelmesini bekledi. Arayacak kadar güvenmiyordu kendine. Eğer o kişi gerçekten Jimin çıkarsa büyük ihtimalle dili falan tutulur ya da kekelemeye başlardı. Bu yüzden en iyisi mesaj yazmaktı.
Hana ile telefonun başında beklerlerken mesaj geldi. İkisi de heyecandan ne yapacaklarını bilemiyorlardı.

"Sen oku" Dedi Kook, kıza telefonu uzatırken. Sakin kalamıyordu.

" Doğrulamış."

" Ne?" Jungkook hızlıca kıza yaklaştı ve telefon ekranına baktı.

"Park Jimin olduğunu doğrulamış, Jungkook."

Jungkook'un gözleri, gözyaşları nedeniyle parlamaya başlarken Hana da kendini zor tutuyordu. Çocuğu karşısında bu haldeyken görmek ona tuhaf hissettiriyordu.

" Fotoğraf atmasını iste."

Hana, parmaklarını tuşlarda gezdirdikten sonra hemen mesajı gönderdi. Önceden buldukları numaralar da aynı isme aitti ama sadece isim benzerliğiydi.
Ellerinde Jimin'in şu anki halinin-20 yaşındaki- fotoğrafı vardı bu yüzden kişiyi ayırt edebilirlerdi.
Fotoğrafı Dedektif Kim Taehyung uzun uğraşlar sonucunda bulmayı başarabilmişti ve kesinlikle ona aitti.

Çıt çıkmayan odada mesaj sesi yankılandığında ikisi de yerinden zıpladı.

" Aç hemen."

Hana fotoğrafa baktıktan sonra bir tepki vermedi. Jungkook ekrana bakmadığı için fotoğrafın onun olup olmadığını göremiyordu sadece kızın ifadelerinden bir şey anlamaya çalışıyordu ama Hana tepkisizdi. İnce dudaklarını düz bir çizgi şeklinde tutmaya devam ediyordu.

"Hana, bir şey söyle lütfen. "

Jungkook ona yalvarır gözlerle bakarken Hana da kafasını kaldırıp gözlerinin buluşmasını sağladı.

" O değil, Jungkook. Üzgünüm."

Jungkook'un gözyaşları yanaklarından süzülürken kafasını kızın kucağına koyup kollarını onun ince beline doladı.

" Neden bulamıyoruz?" Diye mırıldandı hıçkırıklarının arasında. Hana, kucağına yatmış çocuğun saçlarını okşarken onu rahatlatacak şeyler söylemeye çalışıyordu.

" Başka numaralar bulup deneyeceğiz Kookie. Ne yapıp edip onu bulacağız."

○○○

arsonphobia •  jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin