eleven

6.7K 648 157
                                    

Park Jimin, Seul'un karanlık sokaklarında dolaşırken ağzına maskesini geçirdiğine ve kafasına yün bir şapka taktığına şükrediyordu. Gerçekten havanın bu kadar soğuk olabileceğini düşünmemişti.

Hemen ilerideki kitapçının önünde duran banka oturan Jungkook'u görünce durdu ve yol kenarındaki arabalardan birinin arkasına saklandı. Şanslıydı ki saklandığı araba büyük model bir şeydi ve kendisini gizliyordu.

Arabanın arkasına çökmüş, çocuğun yaptıklarını izlerken derin bir nefes aldı. Çok soğuktu falat asla onu izlemekten alıkoyamıyordu kendini.

Haftalardır yaptığı gibi.

Jimin, reşit yaşa ulaştıktan sonra yurttan ayrılışının hemen ardından kendine yeni bir hayat kurma çabalarına girmişti. Ölen anne ve babasının banka hesaplarında yatan paralardan haberdardı fakat o  zamanlar onlara ulaşamayacağı için kendisi para kazanma derdine düşmüştü.

Para kazanmak için çalıştığı yerlerden birinde tanıştığı Taehyung ile hayatı daha farklı bir yolda ilerlemeye başlamıştı. Artık ikisi takılıyordu ve kendine bir arkadaş bulması onun için oldukça önemliydi.

İkili, yıkık dökük bir eve çıkmıştı ve kendilerine iyi para kazandıracak işler arayışına koyulmuştu. Tüm bu zaman içinde Jimin'in aklında olan tek bir kişi vardı; Jungkook.

Evinin yandığı gün, çocuğu görüşünün son günü olmuştu. Yurtta kaldığı seneler boyunca ne ondan haber alabilmişti ne de onu görebilmişti.

Yarım sene öncesine kadar çocuğu bulmaya çalışıyordu Jimin, aynı Jungkook'un Jimin'i bulmaya çalıştığı gibi.

Jimin, Jungkook'un kendisini bulmaya çalıştığını öğrenince onu aramayı bırakmış, çocuğun kendisini bulmasını beklemişti. Jungkook'un kendisini aradığını ona söyleyen ise Taehyung idi. Aslında Taehyung dedektif falan değildi. Sadece bu işlere kafası çalışıyordu, o kadar. Jungkook'u boş bir kafade gördüğünde onunla tanışan Taehyung, çocuğun Jimin ile aralarındaki bağlantıyı görünce hayatındaki en büyük şaşkınlığı yaşamıştı. Daha sonra ise bunu hemen Jimin'e anlatmıştı.
Tae, çocuğun karşısına 'dedektif' unvanıyla çıkarken, Jimin ve kendisi tarafından planlanmıştı her şey.

Jungkook'un Jimin'i bulmasının hızı aslında Taehyung'a bağlıydı.
Jungkook'a yanlış telefon numaraları verirken, çocuğun Jimin'i bulamayacağını bilse bile Jungkook ile beraber merakla mesaj atmıştı bir yerlerden ele geçirdiği numaraya.

Jimin, sonunda Jungkook ona mesaj attığında ne kadar heyecanlandığını kendisi bile anlayamamıştı. Beyni yerinden uçacak gibiydi. Çok uzun süre sonra ondan bir haber almak tuhaf hissettiriyordu. Çocuğu bulması, içinde tuhaf bir korku yaratmıştı.
Zaten ailesinin ölümünden sonra psikolojik sorunlar yaşayan Jimin, Jungkook mesaj attığında eskileri hatırlayarak birkaç günde delirecek raddeye ulaşmıştı.

İlk başta onu tanımamış gibi yaptı. Jungkook'un kendisini bulmasını istiyordu fakat korkmuştu. Kesin olarak geri adım atmayı düşünmüştü ama çocuğu daha fazla üzmeye kalbi dayanmamıştı.

Bir zamanlar Jungkook'u bulmak için ararken, o gün çocuk ona ulaştığında tüm bu yaptığının bir aptallık olduğunu düşünecek kadar akli dengesi oynayabiliyordu kimi zaman.

Şimdi ise Jungkook'un kendisini bulmaya çalıştığı zamanlarda da yaptığı gibi onu takip ediyordu.

Jungkook, oturduğu banktan kalkarken üzerini silkeledi ve yoluna devam etmeye başladı. Az önce ona telefon gelmişti ve bu yüzden kalkmıştı. Fakat Jimin onun kiminle ne konuştuğunu duyamamıştı.

Kış ayında olmalarının beraberinde getirdiği soğuktan korunmak için evsizler tarafından bir tarlanın kıyısına yakılan ateşi görünce, adımlarını yavaşlattı Jimin.

Jungkook, ateşin hizasından geçeceği sırada evsizlerden biri ona laf attı. Ne dediği Jimin'in olduğu yerden duyulmuyordu fakat Jungkook'un yüzündeki korku dolu ifade gayet net seçilebiliyordu. Yüz hatları gerilmişti, küçük şekilli çenesini kasmaya başlamıştı.

Adam, Jungkook'a doğru hiddetle yaklaşırken Jungkook gerilemeye başladı. Ona zarar vereceklerdi.

Jimin'in kalp atışları hızlanırken oraya gitmemek için kendini zor zaptediyordu. Aslında istese de gidemezdi. Gökyüzüne doğru alevlenen ateş, Jimin'in oraya gitmemesine neden olan asıl şeydi.

Evinin yandığı ve ailesini kaybettiği günden sonra oluşan ateş fobisi, olduğu yere çakılmasını sağlamıştı.

Jungkook, boş sokakta yardım için haykırırken, Jimin ağlayarak oradan hızla uzaklaştı.

Ona sahip çıkamamıştı, çocuğu bir başına bırakıp gitmişti.

arsonphobia •  jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin