Gökyüzü Bakışlı

83 19 16
                                    

Sıkıcı bir günü daha geride bırakırken kendi kendine söyleniyordu Deniz. Okula başlayalı bir hafta olmuştu ve deniz şimdiden sıkılmıştı okuldan.

Her yerde yapmacık insanlar vardı. Sevgilileriyle sarmaş dolaş dolaşanlar mı dersin yoksa baba parasıyla hava atan zengin züppeler mi dersin A'dan Z'ye her çeşit insan vardı. Deniz sevmemişti burayı . Zaten sevilecek bir yanı da yoktu ona göre.

''Beril de olmasa ne yapacaktım ben bu koca okulda yaa. İyi ki Beril'de yanımda'' dedi kendi kendine. O böyle düşüncelere dalmışken karşıdan geçen öfkeli kızı farketmemişti. Kızda farketmemisti ki omzuna hızlı bir şekilde çarpmıştı Deniz daha ne olduğunu anlamadan kızın ters bakışlarıyla karşılaştı. Bunun üzerine tek kaşı havada kıza dik dik bakmaya başladı. Hem suçlu hem güçlü yaa kıza bak belasını arıyor galiba dedi kendi kendine. Kız tam üzerime atlayacakken karşıdan uzun boylu esmer ve olabildiğince kaslı bir çocuk gelip kızı çekiştirerek götürdü. Saate bakmamla derse geç kaldığımı anlamam bir olmuştu.

Lanet olsun yaa hepte beni buluyor. Dersimin olduğu sınıf bir üst katta anfi 4 teydi. Evet başka bir sınıf ile ortak derse girecektik bu yüzden anfide idik neyse koştura koştura sınıfa çıktım. Hemen kapıyı çalıp içeriye girdim. Tabi girmem ile tüm gözler bana çevrilmişti. Hiç sevmezdim göz önünde olmayı ya da insanların bana bakmalarını.

O sırada beril ile göz göze geldim bana acıyarak bakıyordu. Her ne kadar nedenini anlamasam da pek önemsemedim. O sırada öğretmene başımı çevirip geçebilir miyim diyecekken öğretmenin bana sert bir şekilde bakıp çık sınıftan demesi bir oldu. Bu sayede Berilin bana neden acıyarak baktığını anlamış oldum. Ben neye uğradığıma şaşırırken sınıfta kıkırtılar yükselmeye başladı, bende bunun üzerine bir hışımla sınıftan çıktım ve etrafa bakmadan yürümeye başladım o an gözüm hiçbir şey görmüyordu.

Hayır yani alt tarafı 5 dakika dimi ne diye sınıftan kovuyorsun ki. Sonra da yok efendim niye okulu sevmiyorsun derler derken duvara çarptım sanırım. O nasıl bir şeydi Yarabbim. Dengemi kaybedip sendelemeye başladığımda bir kol beni tutmuştu. Başımı kaldırıp baktığımda buz bakışlarla bana bakan bir çift gözle karşılaştım. Yok artık ben buna mı çarptım. İki dakika boyunca bakışmamızın ardından gözlerini Kaçıran taraf ben oldum. Biraz daha bakmaya devam edersem adam beni bakışlarıyla öldürecek gibiydi. Sanki gözleri tüm nefretini üzerime kusuyor gibiydi.

Ben daha özür dileyemeden önümden çekip gitti. Ohh canıma minnet zaten muhattap olmak istemiyordum. Bir an aklıma onu daha önce gördüğüm geldi. Ne zaman nerde görmüş olabilirim ki diye düşünürken İzmir'e gezmeye geldiğimiz gün kafede karşılaştığım adam olduğunu anlamam uzun sürmedi.

''Tabi yaa o buzdağı adam''!!.

Hepte bana denk gelir zaten. Nerde salak , dengesiz insan varsa beni bulur. Üzerimde bir şey varda onları kendime mi çekiyorum diye düşünmekten alıkoyamıyordum kendimi .

Deniz böyle düşünürken Demir kendine çarpan kıza söylemekle meşgul idi. Hayır yani ne diye yürürken önüne bakmasın ki. Onu geçtim o saf saf bakış neydi yaaa. Ama gözleri çok güzeldi kahverengiydi ama baktığımda sanki gökyüzüne bakıyormuşum gibi hissettim. Tuhaf bir kız !! ağzını açıp tek kelime etmedi. Zaten daha fazla bakamadan gözlerini kaçırdı. Bunun üzerine kıza patlamamak için hızla önünden geçip gittim.

Az önce düşündüklerim de neydi öyle. Gözlerine bakınca gökyüzünü görmek ne demek yaa. Kendimi bir güzel azarladıktan sonra sınıfa doğru yürüdüm . Böyle şeyler bana göre değildi ben hiçbir kızdan etkilenmem onları etkilerdim daha çok. Sevmek bana göre değildi zaten. Ben gerçek sevginin olmadığını daha 8 yaşında iken öğrenmiştim. Bu yüzden bu saatten sonra kimse beni inandıramazdı. Böyle düşünceler içinde sınıfa ulaşmıştım.

SESSİZLİĞİN İÇİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin