BEYAZ CADI -2

27 4 0
                                    

Gözlerimi açtığımda şakaklarımdaki ağrı tüm şiddetiyle devam ediyordu. Bir iki saniye gözlerimi kapattıktan sonra dirseğime yüklenerek hafifçe doğrulmaya çalıştım. Daha önce hiç bulunmadığım bir odada uyumak bende pek de güzel bir etki bırakmamıştı. Bir elimle hafifçe şakaklarımı ovarken bir yandan da odayı incelemeye başladım; pamuk gibi kabarık; beyaz nevresim, beyaz halı, beyaz avize, beyaz duvarlar, beyaz perdeler, ve...ve beyaz saç. Odadaki beyaz döngüsüne kafa tutan tek şey ise üzerimdeki eski püskü kıyafetlerdi. Bana evimi hatırlatan; hâlâ gübre kokulu kıyafetlerime uzun uzun baktım. Annem neredeydi? Köyde neler olmuştu? Annemin bana 18 yaşımda anlatmak istediği şey neydi?

Annemi özlüyordum. Annemi merak ediyordum. Ona ihtiyacım vardı. Kendimi hayatım boyunca hiç hissetmediğim kadar yanlız hissediyordum. Gözümdeki yaşları silmek için diğer elimi kaldırdığımda avucumdaki bez parçası dikkatimi çekti. Dikkatle bakınca kesikten akan kanı durdurmak amacıyla sarıldığını farkettim. Artık kaç gündür buralardaysam kan kurumuş ve yama avucuma yapışmıştı. Elimi nasıl kestiğim ya da bu yamayı buraya kimin koyduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Lord Rahl yüzümdeki maskeyi kaldırdığından beri zihnim bulanıklamıştı. Eskiden kim olduğumu pek hatırlayamıyordum. Hatırladığım tek şey köyde çıkan kargaşa ve annemin beni hızlıca evden çıkarmasıydı. Öncesinde yaşadığım hiçbir şeyi hatırlamıyordum. Elimdeki yamanın üzerine hafifçe dokundum. Acı hissetmediğime göre biraz daha orada durmasında sakınca yoktu.

Kalkıp dışarı çıkmakla yatağımda kalkmak arasında seçim yapmak zorundaydım. Ne yapacağımı bilemez halde dışarıda dolaşacağıma tavanı izlemenin daha eğlenceli olduğuna kanaat getirdim ve tekrar yatağa uzandım. Birilerinin gelip beni kontrol etmeyi akıl edebildiği ana kadar yataktan çıkmayacaktım.

Tam bundan sonraki hayatımda neler yaşayacağımı düşünmeye başlıyordum ki kapı iki kez çaldı ve açıldı. Ben daha ne olduğunu anlamadan elinde beyaz bir elbise olduğunu tahmin ettiğim kadın hızlıca yatağın kenarına geldi. Elindekini özenle yatağın üstüne koydu ve neşeyle el çırptı. "Günbeyaz. "

Kadına dikkatlice bakarak bir sorunu olup olmadığını anlamaya çalıştım. Dışarıdan bir sorunu varmış gibi gözükmüyordu. Demek ki beyniyle arasında bir kargaşa vardı. Böyle bir dünyanın içinde aklını kaybetmemesini beklemiyordum zaten. Umursamadım. "Sana da günaydın. "

Bana sanki yabancı bir dilde bir şeyler gevelemişim gibi baktı ve iki üç saniye sonra omuz silkti. "Haydi, seni hemen hazırlamamız lazım." Hiçbir tepki vermeden kadının yüzüne bakmaya devam edince bir şeyler daha ekleme zahmetine girdi. " Bugün farklı diyarlardan gelen büyücü ve cadılar eşliğinde toplantı gerçekleşecek, Lord Rahl seninde bulunmanı istedi. "

Huzursuzluğumu hizmetçi kadına belli etmemek amacıyla başımı kesik kesik güneş ışıkları süzdüren pencereye çevirdim. Daha ilk gün, hiç tanımadığım bir yerde, hiç tanımadığım insanlarla bir arada olacaktım. Bu lanet dünyaya karşı en ufak bir bilgim yoktu, benimle ilgili planladıkları olayları düşünmek bile istemiyordum. Aradıkları kişiyle bir kaç benzer yönümüz olsa da doğru kişi olduğumu sanmıyordum. İçimde sihir ve büyüye karşı -yüzümdeki maske çıkarılana dek- inanç yoktu. Bu görev için büyütülmemiştim. Görev için eğitim almamıştım. Hayatım inek sağmak ve boş yaşamakla geçmişti. Bu hayat kesinlikle bana göre değildi. Ne yapacağımı bilmiyordum. Güçsüzdüm. Gözlerimi kapadım ve karanlıkta teselli buldum.

Odanın hemen bitişiğindeki yerden su sesi gelmesiyle gözlerimi açtım ve beklemeye başladım. Biraz zaman sonra hizmetçi kadın kapıdan kafasını uzattı ve kaşlarını hareket ettirerek banyo olduğunu tahmin ettiğim yeri işaret etti. " Büyüklerin yanına gübre kokusuyla mı çıkmak istiyorsun? "

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 31, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BEYAZ CADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin