Ceza

1.9K 33 25
                                    

(Hadise)

Sabah başımın feci ağrısı ile uyanıyorum. Gece çok geç uyudum ve hala uykum var . Saate bakmak için telefonu elime aldığımda ışığının yanıp söndüğünü görüyorum. Sabah sabah kim aradı acaba diye merak ediyorum. Birine bir şey mi oldu dahil , aklımdan binbir türlü aksiyon geçiyor telefon kilidini açarken.

Telefonu açtığımda ise Akın'ın iki kez aradığını görüyorum. Hemen telaşlanıyorum çünkü Akın sabah sabah beni aramazdı.

Hemen Akın'ı arıyorum . İkinci çalışta açıyor telefonu .

"Akın bir şey mi oldu ?"
"Günaydın Hadise ."
"Ay pardon ya. Sana da günaydın. Ben sabah sabah arayınca bir şey oldu sandım ."
"Ben sadece kötü bir şey mi olunca arıyorum seni ?"
"Hayır da ..."
"Ne ?"
"Of Akın zaten uykum var beynim çalışmıyor açıklama yapamıyorum."
"Hadise Açıkgöz'ün beyni durur mu ya ! O beyin lazım bize , yoksa kimden kopya çekerim ben ?"
"Akın artık lisede değiliz , unuttun mu dün mezun olduk ?"
"Hatırlatma zaten üzgünüm."
"Neden ? Benden ayrıldığın için mi ?" diyorum işi şakaya vurarak .

"Seni ne özleyeceğim be !" diyor gülerek.

Herkese nadir olarak gösterdiği gülüşünü bana sık sık gösterir Akın . Dostlarım arasında en yakınım belki . Beni hiç sıkılmadan dinleyen ve her zaman doğru yolu gösteren bir abi gibi . Onsuz adım atamıyorum. Her anımda yanımda . Okula başladığım ilk gün annemi özledim diye ağlamaya başlamıştım hatırlıyorum. Akın ise yanıma gelip benimle konuşmaya çalışmıştı. Tabi o zamanlar daha birinci sınıftaydık. Şuan daha güzel konuşuyor.

Akın ile eğlenceli sohbetimizi annemin odaya girmesi bozuyor. Annem tek kaşını kaldırıp konuşmadan yüz ifadesi ile kiminle konuştuğumu soruyordu. Bunu tabiki ilk görüşte anlıyorum .

Telefonu kulağımdan biraz uzaklaştırıp "Anne Akın ile konuşuyorum." dediğimde annem kaşını indirip bir şey demeden odadan çıkıyor.

Annem de çok sever Akın'ı. Her zaman davranışlarını örnek almamı ister . Babamın ise yanıma yaklaşmasına kızmadığı tek erkek . Bazen Yiğit ve Burak'ı sevmediğini açıkça söylüyor ama ben onlara çok güveniyorum. Benim için hiç düşünmeden başlarını belaya sokabilirler. Tamam Burak biraz serseri ama benim arkadaşım ve beni kardeşi gibi kolluyor. Babam Yiğit'in neresini sevmiyor bazen anlamıyorum. Sanırım kızlara çok düşkün o yüzden. Zaten o da bu huyu yüzünden sık sık Merve ile kavga ediyor . Merve ise onun yanında kız kesmeye kalkınca karşılık olarak erkekleri kesiyor. Cidden ilginç bir çift.

Akın ile biraz daha konuştuktan sonra telefonuma bakıyorum ve şarjının çok az olduğunu görüyorum . Şarja takacakken annem "Bütün gün burda seni mi bekleyeceğiz küçük hanım ?" diyerek beni kahvaltıya çağırıyor. Geliyorum diyerek cevap verdikten sonra pijamalarımı çıkarıp siyah bir tişört ve yine siyah bir pantolon giyiyorum. Kahvaltıya pijamalar ile inmekten nefret ederim.

Hızlıca merdivenleri inerek mutfağa giriyorum. Babam başlamış bile . Onu yanağından öpüp "Günaydın babacım." dedikten sonra masaya oturuyorum . Annem de son tabağı masaya koyup babamın yanına oturuyor . İki sandalye boş. Derya ve Hülya. Keşke şimdi burda olsalar . Sabah onlarla şakalaşmak çok eğlenceli oluyor . Tabi Derya sabahları çok agresif olduğu için onunla şakalaşmak biraz zor oluyor . Ama her haliyle o benim canım . Birbirimizden ayrılmamız imkansız .

Kahvaltıyı bitirdikten sonra odama çıkacekken annemin söylenmelerini duyuyorum "İnsan tabağını makinaya koyar bari kız olacak bir de . Evde kalacak bu ." Annemi duymamazlıktan gelip gülerek odama çıkıyorum . Her ne kadar başarılı bir öğrenci olsam da huylarım notlarım kadar mükemmel değil . Annem ve babam benim yüzümden yakında kafayı yiyecek . Ama ne yapabilirim ben de böyle bir insanım , üşengeç !

Doğruluk Mu Cesaret Mi ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin