"Hangi Hastane ?"

817 35 128
                                    

(Murat)

Dedim ben size , gerçek olacak demedim mi ? Oldu .

İnanılacak gibi değil ki , kaç gün oldu daha ? Elini tutup öpebiliyorum kızı. Daha birbirimizi sevdiğimizi söylemedik ama anlıyorum ben , beni sevdiğini biliyorum.

Her şey güzeldi de , keşke bu mutlu günümüzün sonu Hadise'nin babasına el ele yakalanmamız ile bitmeseydi. Baya kötü oldu .

Her şey güzel , mal mal gülüyoruz sevinçten. Sonra kapıda kızın babası. Harika !

Hadise babasını gördüğü an elini elimden çekiyor. Adam da pek sinirli görünüyor ama . İki kızını da tanımadığı erkeklerin yanında görüyor tabi . Nasıl fırça çekecek kızlara kim bilir.

"İki gün evden gittik bakıyorum erkeklerle gezip tozulmaya başlanmış !"

Diyor babaları .

"Baba valla sandığın gibi değil yanlış anladın sen."

Diyerek kurtulmaya çalışıyor Hadise ama babası "Konuşma Hadise ! Geçin içeri daha fazla sinirlendirmeyin beni !" diye bağırınca kızlar titreye titreye eve gidiyor . Babası kapıyı kapatmadan önce bir bize bakıyor. Hadi ben adama benziyorum azıcık , kurtarırım da ; Kaan'ın o dövmeler ve küpelerle yırtması zor . Az önce gördüğüm kadarıyla Derya ve Kaan'ın işinin zor olduğunu düşünüyorum. Ulan tıpı tuttursam adam sever kesin beni . Neyse ki küpem falan yok .

Kızların babası sertçe kapıyı çarptığında Kaan ,

"Çok kızar mı acaba ?"

Diyor .

"Sen kızını dövmeli küpeli bir serserinin yanında görsen kızmaz mısın ?"
"Bilmiyorum kızım yok ."
"Aman neyse ki ben senin gibi değilim en azından Hadise o kadar azar işitmeyecek."
"Abi sende de mühendis tipi yok."
"Mühendis değilim zaten salak ."
"Hayır yani efendi uslu çocuk değilsin. "
"Olacağım ."
"Sigarayı bırak o zaman ."
"Bırakacağım lan , size inat ."
"Güzel bir üniversiteyi de kazan , evlen kızla."
"Çüş ! Daha sevgili olalı üç gün falan oldu. Daha ona çook var."
"Belli olmaz . Bak Yiğit ve Merve evleniyor."
"Onlar sabırsız."
"Aşıklar ."
"Ben neyim gerizekalı !"

Derken Kaan'ın kafasına vuruyorum. Gülüşerek ordan uzaklaşıyoruz.

Eve geldiğimde yemek kokuları geliyor mutfaktan . Allahım fasulye mi var , anne ya !

"Ben geldim ."

Diye bağırıyorum.

"Gel hadi yemek hazır ."

Diyor annem .

Ellerimi yıkayıp mutfağa girdiğimde ilk anneme bir öpücük veriyorum sonra masaya oturuyorum.

Annem tabağı önüme koyduktan sonra aklıma Hadise'nin elini nasıl tuttuğum geliyor , belli belirsiz gülüyorum .

Ama anneye yakalanmamak mümkün mü ?

"Niye sırıtıyorsun öyle ne oldu ?"
"Yok bir şey."

Derken hala güldüğümü fark ediyorum.

"O sarışın kız mı ?"

Diyor annem.

Cevap vermeden gülümsemeye devam ediyorum. Ohoo , böyle giderse ben ağzımı kapatamam mutluluktan .

"Adı ne ?"

Anlaşıldı annem kızın kütüğüne kadar soracak.

"Hadise ."
"Hangi okuldaydı ? Aynı okulda mısınız ?"
"Hayır , İzmir Fen'deydi o ."
"Maşallah kız pek zeki o zaman ."

Doğruluk Mu Cesaret Mi ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin