Doğruluk Mu Cesaret Mi ?

"Hep yanında olacağım !"

Multide şarkı var 🌷

(Merve)

Duygularımı ifade edecek olursam , acı çekiyorum . Evet dümdüz , çok ama çok canım yanıyor .

Daha düne kadar elimi tutup 'seni asla bırakmam' diyen sevgilim , gideceğim gün gelmiyor bile . Neler olduğunu anlayamıyorum  . Ya ben ondan ayrılmamak için ölümü göze aldım . Ya o ? Bana yüzük almak için çalışıp didinen sevgilim nerede benim ?

Bu durumu kafaya takan tek ben değilim . Babam evde bağırıp çağırıyor . Madem seviyormuşuz , madem ben öyle saçmalıklar yapmışım , niye ağlıyormuşum o zaman ? Hani neredeymiş , niye gelmemiş , ayrılmış mıyız , böyle olacağı belliymiş ...

Artık hiçbir şeye dayanacak gücüm kalmadığını hissederken yüzüğümü Hadise'ye veriyorum .

"Merve yapma böyle , düzelirsiniz !"
"Niye gelmedi o zaman Hadise , neden ? Niye böyle yapıyor bu çocuk ? Ben bilmeden bir şey yaptım kesin , ondan oldu ."
"Saçmalama ! Sen ne yapacaksın ? Eminim mantıklı bi açıklaması vardır . Bu yüzüğü ne yapayım ben ?"
"Ona ver . Eğer seviyorsa beni , yanıma gelince getirir . Zaten sevmiyorsa takmamın bir anlamı da yok ..."

Sonra Akın ve Burak'la uçağa biniyoruz . Akın ne kadar beni teselli etmeye çalışsa da Yiğit'e sinirlendiğini görebiliyorum . Neyse ki bir arkadaşım olacak yanımda hep . Tesellim bu .

       Akın ve Burak ev tuttu , bense yurtta kalacağım . İndiğimizde onlar evlerine gidiyor , ben de yurda gidip aynı odada kalacağım insanlarla tanışıyorum . Gece de yemekten sonra uyurken telefonumdan Yiğit'le fotoğrafımıza bakarken uyuya kalıyorum .

-1 yıl sonra-

Bir yıl boyunca Hadise sınav için gecesini gündüzüne katarak hazırlanmıştı. Murat ise yeni okuluna alışmaya çalışırken sevgilisiyle ayrı kalması onu son derece üzüyordu . Her gün konuşsalar da bir an önce birbirlerine kavuşmak için can atıyorlardı . Bu sırada Hadise'nin ailesi içten içe kızlarının İstanbul'da değil de Ankara'da okumasını istiyordu . İstanbul'un yoğunluğuna kızlarının alışamayacağını düşünüyorlardı . Ankara İstanbul'a göre okumak için daha uygun bir şehirdi onlara göre . Bir diğer korkuları ise Murat'ın Hadise'nin okul hayatına olumsuz etki edebileceğiydi . Bu yüzden sınavdan sonra bu konuyu Hadise ile konuşmaya karar verdiler .

Öte yandan Yiğit ve Merve neredeyse hiç konuşmamıştı bir yıl . Yiğit yüzüğü alıp odasında bir köşeye fırlatmıştı , emindi bir gün gidip her şeyi düzelteceğinden ama kendinde o cesareti bulamıyordu .

Akın ve Selen neredeyse her gün mesajlaşıyordu . Akın bir yıldır Hadise'yi görmediği için ara sıra aklına gelse eskisi kadar kendini üzüp bu durumu düşünmüyordu , kendine yeni bir hayat çizmeye karar vermişti . Okulundan gayet mutluydu , akşamları da yatmadan mutlaka ya o Seleni arıyor , ya da Selenin kendisini aramasını bekliyordu . Akın için her şey güzeldi ama Selen için durumlar farklıydı . Antalya'ya gideceği gün apar topar hastaneye kaldırılmış , doktor artık hastaneye yatması gerektiğini söylemiş , bu durumda ısrarcı olmuştu . Selen ise Antalya'ya gidip okuluna devam etmek istiyordu ve inatla hastaneyi reddediyordu . İsediği gibi yaptı da , kimseye aldırış etmeden Antalya'ya gitti . Ama kendindeki kötüleşmeyi o da fark ediyordu artık , kimseye belli etmese de korkuyordu . Geceleri Akın'la konuşurken mutlu olabiliyordu sadece , ve tabi onu düşünürken . Beraber oldukları hayaller kuruyordu ama o hayallerin sonu hep kötü bitiyordu . Bu durumu Akın'a anlatıp onun da moralini bozmak istemiyordu . 1 ay önce okulda fenalaşması sonucu hastaneye kaldırılmıştı ve bir aydır hastanedeydi . Akın'a artık bunu söylemek istiyordu çünkü okul da tatil olmak üzereydi . Geceleri tek başına ağlamak artık zor geliyordu .