Onew sinirli bir şekilde bana bakıyordu ve eli hala kapattığı günlüğünün üzerindeydi. Kendini çok sıktığı belli oluyordu çünkü sinirden sıktığı ellerindeki damarlar neredeyse patlayacak gibiydi. Gözlerimi ellerinden çekip gözeriyle buluşturmak için kafamı kaldırdım. Aslında korkuyordum. Bana bakan kızgın ve aynı zamanda tiksinir bakışlarını gözlerinde görmekten korkuyordum. Ama açıklama yapabilmem için göz teması kurmam gerekirdi. Bu yüzden tüm cesaretimi toplayarak gözlerimi onun kahvenin hangi bir tonu olduğunu bilmediğim gözlerine kilitledim. Aslında bunu yaptıktan sonra konuşmak çok daha zor olacaktı.
~Flashback~
Onew odasını paylaştığı kızın uyuduğunu anlayınca yavaşça yatağından doğruldu. Düzenli olarak günlük tutan biriydi ve bugünü de eksiksiz yazması gerekirdi. Öyle de yapacaktı zaten. Çalışma masasının önüne gelince okuma ışığını açtı. Günlüğünü açtı ve yazmaya başladı.
"Bugün sabahtan beri heyecanlıydım günlük. Çünkü uzaklardan misafirlerimiz gelecekti ve ben onları görmek için sabırsızlanıyordum. O yüzden bu sabah normalde kalktığımdan çok daha erken kalktım. Ve bilirsin normalde en geç saat sekizde kalkmıştım. Bütün günümü misafirlerimiz için hazırlık yaparak geçirdim. Saatlerce bekledim biliyor musun? Onlar sabah erken saatte uçağa bineceklerdi ama ben saat farkını unutmuştum. Onların sabah uçağa binmesi ve buraya varmaları geceyi bulmuştu. Yalan söylemeye gerek yok, onların şarkılarını daha önce dinlememiştim. Hatta onları daha önceden görmemiştim, isimlerini bile duymamıştım. Ama bunun için kendime lanet ettim. Çünkü ilk karşılaşmamızda önümde beş adet melek duruyor gibiydi. Bizimkine göre giyim tarzları farklıydı ama onlar kendi kıyafetleri içinde gerçekten meleklere benziyorlardı. Ama biri dikkatimi daha çok çekmişti. Benim gibi o da grup lideriydi. Adı Mina'ydı. Beyaz giyinmişti. Tamamen bembeyaz. Eğer eşofman ve bir tişört yerine elbise giymiş olsaydı gerçekten bir kuğuya benzerdi. Kuğu dediğim şey... Yani gelin gibi gözükürdü. Odalarda kimlerle kalınacağını belirlemeyi bana bırakmışlardı. Otelde 6 oda vardı. Yani iki kişi tek başına kalabilirdi. Ama ben yalan söyledim günlük. Ben onunla aynı odada kalmak istediğim için yalan söyledim. Ve ne oldu biliyor musun? O duştan çıkmıştı ve benim uyuduğumu sanarak yanıma geldi. Beni izliyordu. Nefesini suratımda hissedebiliyordum. Ama nefesinden çok kokusunu hissettim. Öyle güzel ve tarifsiz bir kokuydu ki... İkimizde duş almıştık ve aynı şampuan, aynı sabunu kullanmıştık. Ama o farklı kokuyordu. Ve bu koku bir parfüm kokusu da değildi buna eminim. Her neyse... Ben onun o güzel kokusu yüzünden kendimi kaybetmiş olacağım ki birden elimi beline attım ve ona... Ah, lanet olsun bir sapık gibi hissediyorum! Ona "Benimle uyumak mı istiyorsun? " diye sordum. Evet, evet biliyorum ben bir şapşalım! Asla yapmamam gereken bir şey yaptım. Bir kızdan etkilenmemem gerekirdi. Ama sorun ne biliyor musun günlük? Ben zaten ondan etkilenmedim, ben onun kokusuna aşık oldum sanırım.~~
~Flashback son~
Onew'nun gözlerine baktığımda gördüğüm manzara beni öyle şaşırtmıştı ki... Ağlıyordu. Onew ağlıyordu. Onun ağlamasına sebep olmuştum. Benim lanet olasıca merakım yüzünden o şu an karşımda ağlıyordu. Ne diyebilirdim ki? 'Ah, kusura bakma adımı görünce okumak istedim.' mi diyecektim? 'Altı üstü bir günlük bence abartma.' mı diyecektim. Düşündüğüm cevaplarla bile yaptığım şeyin bir açıklaması olmadığını anlayabiliyordum. O yüzden cevap veremezdim. Onew'yu dinlemeliydim. O bana bağırıp çağırmalıydı, kızmalıydı. Gözlerimi onunkilerden bir saniye bile ayırmadan elimi yavaşça kaldırdım ama duraksadım. Gözyaşları o kadar yavaştı ki... Ağlamamak için kendini zor tutuyordu ama bunu yapmak zorunda olduğu için kendini zorluyordu resmen. Tam yeni bir damla akmak için hazırlanırken elimi yavaşça kaldırdım ve yeni bir gözyaşının daha düşmemesi için elimi yanağına götürdüm. Ama o izin verdi mi? Hayır. Neden versindi ki zaten. Yaptığım şey utanmasızcaydı. Onew'nun eli bileğimdeyken bir anda elini çekmesi ve elimin bacağımın yanına düşmesi bir oldu. "G-Git." dedi Onew sesi öyle boğuk, öyle kırgın ve acıydı ki bende ağlamamak için kendimi zor tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TaeMin
Fanfiction"Hayallerimiz neden gerçek olmuyor?" "Hmm.. Belki de hayallerimiz gerçekleşmeyecek kadar mükemmel ve bize aittir." Kapağımızın yapımı: Bright Photoshop. ' a ait. Facebook sayfalarını ziyaret edebilirsiniz~