Henüz 21 yaşındayım yarın yeni bir yıla gireceğim için çok heyecanlıyım. Benim bir adetim vardır . Her yeni yıla girmeden önceki gün şöyle hüzünlü bir şarkı açar ,başımdan geçenleri iyisiyle,kötüsüyle kara kaplı defterime yazarım.
Bu defteri nerede buldum bilmiyorum .Çok çirkin bir defter ,neyse ki ben arasına koyup ,kuruttuğum o mis kokulu güllerle daha sevimli bir hale sokmuştum onu.Geçen seneye takıldı yine aklım,bir senem film şeridi gibi geçerken gözümün önünden yine hüzünlü bir anımı anımsadım şarkının sesini biraz daha kısıp iyice o olaya odaklandım .Hatırlıyorum da bu sene aylar önce bir trafik kazası sonucunda sağ bacağını sakatlamıştı babam.Uzun süre hastanede kalmıştı,hepimiz çok korkmuştuk ve üzülmüştük.
Bu arada babamı çok özlediğimi hissettim sahi en son ne zaman görmüştüm babamı ?ne zaman sarılmıştım anneme?yine gözyaşım her zaman ki davetsiz misafir,bu özlem bir yumruk gibi düğümlendi boğazımda.Bu arada sakın ha babama bir şey olduğunu düşünmeyin ayağında ufak bir aksama kaldı o kadar ,ben sadece işim dolayısıyla ondan uzaktayım ve çok özlemişim onu fark ettim.Şimdi film şeridi devam etsin geçmeye gözümün önünden .Doğru ya bu sene ablam nişanlanmıştı .Yeni yılda kır düğünü yapmayı planlıyordu ,umarım çok mutlu olur.
Bu arada saat baya geç olmuş yatma vakti ,yeter bu kadar anıyla sarhoş olma sefası.
Karlı ve soğuk bir havayla uyandım her ne kadar yataktan çıkmak istemesemde açlığım beni mutfağa gitmem için zorluyor.Bana kahvaltı hazırlayacak kimsede olmadığına göre iş başa düştü. Yataktan çıkıp terliklerimi giydim ve hırkamı alıp banyoya koştum.Yüzümü yıkayıp saçlarımı taradıktan sonra ekmek kızartma makinesine iki dilim ekmek koydum ve peteğin derecesini yükselttim biraz bekledikten sonra kızarmış ekmeklerimi alıp arasına kaşar ve salam koyup afiyetle yedim.Ardından yatağımı toplayıp üstümü giydim( bugün yılbaşı olduğu için işe gitmedim )yılbaşı günü bile yalnızdım biraz duvarlarla bakışıp sohbet ettikten sonra canım iyice sıkıldı . dışarı çıkmaya karar verdim .Kalın kalın giyinip çıktım.
Kara bata çıka yürüyordum. Nereye gittiğim konusunda en ufak bir fikrim bile yoktu.Biraz ilerledikten sonra kartopu savaşı yapan çocukların arasında buldum kendimi ve ne yazık ki hedef bendim :( Eğer 5 - 10 tane çocuk siper almış ve size kartopu atmaya çalışıyorsa bittiğinizin resmidir.Önce çocuklar ayıp,saçmalamayın,yapmayın dersiniz.Sonra kaçarak uzaklaşmaya çalışırsınız ayağınızı kardan kurtaramaz ve bir süre sonra düşersiniz .Herkes size garip garip bakar.(kartopu savaşına yakalanmış tüm şanssız insanlar için 1 dk saygı duruşu)Sizce benim başıma bu anlattıklarım mı geldi? Tabi kide evet .Bunu her kartopu savaşının ortasında kalan kişi bilir.Yerden kalkıp silkelendim ve hemen oradan uzaklaştım .
Eve doğru ilerlerken evde şeker olmadığını hatırlayıp şeker almak için markete gitmeye karar verdim. Karlara bata çıka markete vardım .Market tenhaydı .Şekerin olduğu yere geldim ve iki kiloluk şeker alıp ayrıldım daha sonra eve doğru yol aldım.
Öğle saatleriydi televizyonu açmaya karar verdim ve kumandayı alırken elim ev telefonuna çarptı.Benim cep telefonum yok ev telefonum var çünkü cep telefonlarımı sürekli bir yerlerde kaybediyorum ayrıca sevmemde zaten neyse elim çarpınca sesli mesajlar açıldı.Önce bir kaç arkadaşım nasıl olduğumu sormuştu sonra annemin sesini duydum dedi ki aslında sürpriz yapacaktık fakat sürprizleri sevmediğin için ve evde olmama ihtimalinden dolayı dolayı evine geldiğimizi ve uçaktan yaklaşık 3 saat sonra ineceğimizi söylemek istedim .O an tüm duyguları aynı anda yaşadım sevinç, hüzün ,mutluluk, şaşkınlık.Hemen buzdolabına koştum neyse ki içi doluydu .Günde 3 öğün yemediğim için aldığım şeylerle uzun süre idare edebiliyordum. Annemler geliyordu ve onlara sıradan bir yemek hazırlayamazdım. Bilgisayarı açıp güzel bir tarif buldum. Kolları sıvadım aslında yemek yapmak konusunda çok becerikli olduğum söylenemez ama...Neyse eveet derin bir nefes aldıktan sonra tarifi adım adım uyguladım en son ortaya çıkan tavuklu yemeği beğendim sonra fırına attım.
Annemlerin gelmesi iyice yaklaşmıştı eve bir baktım neyse ki çok dağınık değildi.Bu arada saatler ilerledikçe bende heyecanlanmaya başladım. Odama gidip güzel kıyafetler giyip geri geldim ve kapı çaldı.Heyecanla kapıya koştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAL ET
AléatoireKARMAŞIK DUYGULAR HAVUZUNDA KAYBOLMUŞ BİR KADIN...ONU SEVEN AMA BÜYÜK HATALAR YAPAN BİR ADAM...VE HER ŞEYDEN HABERSİZ HAYALLER KURAN KÜÇÜK KIZLARININ HİKAYESİYDİ BU... ve PEMBE DEFTERİ aldım elime kapağını açmak istedim elim titredi geri çektim elim...