Justinin ağzından :
-Hey bekle ! Nereye gidiyorsun?
-Yalnız kalmak istiyorum .
Napmıştım ben böyle ? Konuyu neden açtımki ? Aptalım! Sadece sikik beyinli bir aptal . Kızı ağlatmıştım . Onu yalnız bırakamazdım. Peşinden gittim ve kolunu tutup kendime çevirdim .
-Lütfen dur!
Onu ağlayarak görmek sinirimi bozuyordu. Kalbim acıyordu ama nedenini bilmiyordum .
-Ne yaşadıysan , hayatında neler olduysa yaralarını birlikte sarabiliriz.
Ne ? Aman Tanrım! Ne demiştim ben böyle . Bunları söyleyen ben olamazdım . Şimdi sıçmıştım . Gözlerimin içine baktı :
-Ne sikim söylüyorsun sen ?
Kalbimin parçalandığını hissettim . Ne demesini bekliyordum ki boynumamı atlatayacaktı. Daha bugün gördüğü çocuğu hemen sevecekmiydi . Belki de başkası vardı ve belki de ben çok hızlı gidiyordum ama hoş , başkası olsa bile buda beni ilgilendirmezdi zaten . Daha fazla dayanamayıp oradan hızla koştum . Uzaklaşmak istiyordum . Ağaca yaslanıp düşünmeye başladım .
Rüyadaki kız , rüya perisi , evet... peri gibiydi . Hayali sevemezdim . Ben asla aşık olmam (Asla asla deme bieber :D) kızlarla gönül eğlendiririm , hazır değilim , birine aşık olmaya hazır değilim. Onu üzeceğimi biliyorum . Ayrıca bugün gördüğü bir çocuğa aşık olmasını bekleyemem . Uzak davranmak en iyisi . Pislik olsamda benimde bir kalbim var .
Mileyin ağzından :
Az önce doğru mu duymuştum yoksa gene ayaküstü hayalmi görmüştüm anlayamadım . Yaralarını birlikte sarabiliriz demişti, evet bunu gerçekten demişti ama yemeyecektim. Beni o sabah yiyiştiği fahişelerden biri sanmasına izin vermeyecektim . Bu kadar kolay olmamalıydı .
-Ne sikim söylüyorsun sen ?
Salak! Ne demiştim ben çocuğa . Beyinsizim! Gözlerinin içine baktığımda ay ışığında dolduğunu gördüm. Ne yani onu kırmışmıydım . İyide bu onun uğrunda olmazdıki o pisliğin tekiydi . Benim bir kadına neden taksındı. Ama şunu biliyorum, fazla sert çıkmıştım. Sonuçta onunda duyguları ve kalbi vardı ve ben bunu unutup neler söylemiştim . Geri dönüşü yoktu . Birden koşmaya başladı. Arkasından bağırmak istedim ama sesim çıkmıyordu. Boğazımın düğümlendiğini hissettim. Beni ormanın ortasında bırakıp gitmişti.
(O laftan sonra bide kalsamıydı?)
-Biliyorum sidik şey !
(Kimin sidik olduğu ortada sülük beyin çocuğa neler dedin )
Kendi iç sesim destnyle yine kavgaya girmiştim . Ona deli oluyorum
(Heyy ben senim unutma!;))
Siktir!
(İyi be )
Tüm üzüntümü unutup kamp alanına doğru ilerledim. Çadıra girdiğimde tifany uyuyordu. Bende onun yanına uzandım . Uyumaya hiç hevesim yoktu. Uyuyamazdımda zaten. Kulaklığımı taktım ve düşünmeye başladım.
Fazlamı sert çıkmıştım . Evet... aynen öyleydi . Gözleri dolmuştu . Duygusal olamazdı herhalde. Ama oda bir insandı. Ona aşık mı olmaya başlamıştım. Hayır bir serseriyi sevemezdim değil mi. Kalbimin hızla arttığını hissettim. Kalbim onu sevmeme izinmi vermişti. Peki o , beni seviyor muydu , sanmam... ama söylediği o sözler. Doğruya kaç kıza söylemişti kim bilir. Sbah onu sevmiyorum. Diyordum şimdi seviyorum diyorum
Kafayı yemek üzereydim müziği kapatıp uyumaya çalıştım.
Sabah olduğunda tifany hala uyuyordu. Dışarı çıktığımda bir iki kişinin uyanık olduğunu farkettim . Erken uyanmış olmalıydım . Akşam justinle gittiğimiz yönün tersine yürümeye başladım. Ona söyleyecekmiydim ? Tabiki de hayır ne diyecektim? Beni dün tanıdın ama ben seni önceden tanıyorum rüya prensim sana aşığım mı?
(80'ler filmine döndü)
İlk defa iç ses doğru söylemişti . Güldüm . İleride birinin yerde yattığını farkettim . Bişeymi olmuştu acaba? Hızla oraya yaklaştım.
-Justin !
Aman Tanrım bu burdamı uyumuştu . Nasıl yani bu çok saçma . Hemen onu uyandırmaya çalıştım .
-Justin
-...........
-Justin
-..........
-Heyy! Kime diyorum moruk!
Gözleri uykulu bir şekilde açıldığında bana bakıyordu. İyice gözleri açıldı. Şuan bu hali maymuna benziyordu . Gülmemek için kendimi zor tuttum.
Hiçbir şey demeden ayağa kalktı ve yürümeye başladı. Bu şimdi beni takmamışmıydı banamı öyle gelmişti . Ne yani küsmüş olamazdı değilmi? Peşinden yürüdüm .
-Sanada günaydın justin
Durdu ve bana baktı. Sonra yürümeye devam etti.
-Şey akşam içinmi ? Seni kırdımmı? Bak ben seni kırdıysam gerçekten özür dilerim.
Cevap vermedi. Ne yapmamı bekliyordu? Ayağınamı kapanacaktım ahh ! Gözlerimi devirdim . Kamp alanına kadar konuşmadık . Çadırın önünde durduğumuzda bana döndü:
-Ne o ? Çadıradamı benle gireceksin?
Gıcık, kas yığını , öküz ona çok kızmıştım.
-Hayır , ben sadece... benimle neden konuşmuyorsun .
Takmadı ve çadıra girdi. Tanrım bu çocuk beni deli ediyordu. Şimdi içerimi girecektim. Hayatta olmazdı. Çıkmasını bekleyecektim.
Kaç dakka oldu hala çıkmadı. Ne yapıyor bu belki de hala beklediğimi bilmiyor .
İçeriye girdiğimde üstsüzdü. Tanrım , beni affet gözlerimi alamıyordum... Bu kadar seksi olmamalıydı. Kaşları, yüz hatları, çok güzeldi.... Bir an ağzımın açık olduğunu farkettim ve kapadım.
Gülüyordu. Gülüşü bile güzel onu şuan öpebilirdim hemde akşama kadar . Birden gözlerimi kapadım.
-Ne yaptığını sanıyorsun giy şu tişörtü!
-Burası benim çadırın -Miley, ayrıca izlemeye devam edeceksen akşama kadar böyle durabilirim .
Ne diyordu bu sidikli?
-Seni adi pislik, sapık , ucuz mal , benim kimseyi seyrettiğim yok.
-Ya ya ,öyle derler.
Gülüyordu. Beni deli ediyor. Yerden yastık aldım ve ona vurmaya başladım birden beni durdurdu ve kendine çekti. Nefessiz kalmıştım.
-Nefes alabilirsin -Miley
Bilerek yapıyordu.
Beni kendine iyice çektiğinde aramızda hiçbir boşluk kalmamıştı
-Bana vurmaya devam edersen iyi olmayacak bayan !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark Life (Karanlık Hayat)//Jiley//DÜZENLENİYOR
FanfictionJustin ve Mileyin kalplerindeki sorunları , problemleri , aşamadıkları engelleri birlikte aşmasının hikayesi bu ... bir jiley olma hikayesi ...