Arkadaşlar ben bu partlari uzatmak istemiyorum o yüzden özetini anlatıp bu part konusunu bitircem. Umarım fikirlerime saygı duyarsınız. Bu arada 200 okuyucu olmamıza çok ama çoook sevindim. Neyse çok uzattım gene aşkuşlar. İyi okumalar sizi seven Ağır Mimar Hayranı ve Fanı...
Eve gidince önce bilgisayarimin başına geçip skype 'i açtım. Ve öykü ile konuşmaya başladık. Bilirsiniz belki her zamanki kız muhabbetleri işte. Dedikodu cekistirme odevler okul alışveriş (genelde ben böyleyim diğerlerini bilemem ) ...
Bi süre sonra öykü ile konuşmayı bitirip blogger'a girip yeni blog oluşturdum. Ve başlığa öykünün en sevdiği lafı yazdım. Sonra da yazmaya başladım. Başımdan geçenleri. Okuyucularım belki dinler amacıyla da en alta müzik bıraktım. Bilgisayarın başından kalktıktan sonra yatigima yatıp sabahı bekledim umutla...
-Masal sabah oldu okul vakti. Daha kahvaltini da edeceksin..!!!¡¡¡¡¡...
-Anneeeeee okulag ğitmesem olur mughghgf?
-Hayır olmaz efendim. Hemen o yatagindan poponu kaldır ve ustunu giy.
Mecburen gideceğim bi okul vardı. Hemen üstümü değiştirip kahvaltimi edip annemle birlikte evden çıktım. Annem beni okula bıraktıktan sonra iş yerine gitti. Ben okula girdim ve ilk defa Öyküsüz bi okul... Her şey yapayalnızmışım gibi geliyordu. Etrafımdaki oturanları umursamadan içeri girdim. Ama sınıfın kapısında beni bekleyen bi kız vardı. Bu Öykü nün bana geçen haftalarda tanıştırdığı Nur'du. Beni neden bekliyodu ki gıcık kız!¡?¿ Ya sınıfa girecektim ya da okuldan kaytarip kaçacaktım. Sınıfa girip başıma bela almayı tercih etmiştim. Sınıfa girince hala Nur kapının önünde dikiliyordu¡-¡ Galiba beni beklemiyordu. Buna sevinmiştim. Sirama geçince Öykü olmadigindan yanıma büşra diye bi kız oturmuştu. Yanıma gelince bende bişey demeden kenara doğru çantamı çektim. Ve sordu:
-lavaboya gidebilir miyiz?
-tabi olur¿...¿
Sıradan kalkarak lavaboya doğru ilerlemeye başladık. Bizim kattaki kullanılmadığı için bir üst kata çıkmak zorundaydık¡~¡ Bir üst kata doğru çıkarken aklımda hala Nur vardı. Ben sınıfa girerken oradaydı ancak çıkarken orda yoktu. Sınıfına gitmiş olmalıydı. Ben Nur'u düşünürken biz çoktan lavaboya varmıştık. Büşra kapıyı açıp içeri girdi. Ben tam girecekken ayağıma biri çembe takmıştı. Yere düşmüştüm normal olarak. (yok havada uçacaktın) Neyseki ders saatine yaklaştığımızdan kimse yoktu. Rezil olmamıştım ama yinede kulaklarım kızarmıştı. Arkadan birinin bana dokunmasiyla tamam gidiyorum ben demiştim. Bir an önce arkamı dönüp baktığımda bu Nurdu. Bana gizliden bi telefonu ve notu uzatarak uzaklaştı. Not ve telefon ile kalakalmıştım. Telefon okula getirmek yasak olduğundan direk lavaboya girip orda açmıştım ekran kilidini. Önüme ilk olarak bi resim çıkmıştı. Resimde ise Öykünün kanlı elleri ve yanında da silah vardı. Silah susturucuya benziyordu. Ben buna daha fazla dayanamazdim. Öykü ölürse ben de ölürdüm. Bir an önce koşarak okuldan ayrıldım ve eve doğru koştum. Anahtar cebimde olduğu için şansliydim. İçeri girip ev telefonundan annemi aradım. Ulaşamayıncada Öykünün annesini aradım. Ancak telefon sadece çalıyordu kimse acmiyordu. Aklıma uvey babam geldi. Bu sefer de onu aradım. Bu sefer birisi açmıştı telefonu hızlı hızlı konuşarak sordum:
-Acil Öykünün hastanesine götür beni.
-Dur bi yavaş ol ne hastanesi okulda olman gerekmiyor mu bu saatte?
-onu bunu boşver çabuk gelip beni evden almalısın çok hızlı ol.
-tmm bekle geliyorum.
Telefonu kapatıp babamı bekledim. 10 dk. Sonra gelmişti. Hizla arabaya binip hastanenin adını söyledim.
Hastaneye vardığımızda koşarak öykünün odasına gittim. Ama... Ama... Ama resim gerçekti. Öykü orda elleri kan dolu yatıyordu. Belki uyuyordur diye bi fikir aklıma geldi ve yanına gittiğimde nabzına baktım. Ancak nabzı da yoktu. Orda oylece öyküye bakarak ağladım ve doktoru çağırdım bi süre sonra. İçeriye giren polisler önce sorgumu almıştı. Benden şüphelendikleri apaçık belliydi.
*****
Avukatım yanımda beni savunmaya çalışıyordu. Ancak başarısız olmuştu. Hakim çoktan kararını verip çocuk cezaevine yollamıştı beni.
3 sene sonra hakim sonunda suçsuz olduğumu anlamış ve beni serbest bırakmıştı.
Ve dışarı çıktığım ilk anda gözlerim annem ve gerçek babama gitmişti. Yeniden barismasalar bile yan yana durmaları bile güzeldi. Bavullarımı yere bırakarak koşmaya başladım. Kocaman bi kucak bekliyodu beni. Bir de yeni hayatım bekliyordu....
İşte bitti Aşkuşlar öğrendiniz olayı.
Bidahaki bölümde görüşmek üzere! Bu arada inşallah bölüm-11 i unutmadiniz. Çünkü bir dahaki bölümde Nurla olan konuşmamıza geri dönücez...