Bölüm-3 Nur'un Bize Yalanları

86 14 4
                                    

Eve dönmüştüm. Döner dönmez de uyumak istemiştim. Ama ilk defa uyumak bu kadar zor mu olurdu yaaa. Aklımda hala o aniden olan olayın soru işaretleri vardı. Peki Nur bizimkilerin kaçırıldığını nerden görmüştü? Bir an önce Nur'un yanına gitmeliydim. O çok sevdiğim şarkı birden çalmaya başladı. Tabi ya bu ses telefonundan başka nerden gelebilirdi ki! Hemen telefonuma yöneldim. Arayan Aleyna'nın annesiydi. Ne diyecektım şimdi annesine kızınız kaçırıldı ama bunu size soylemedik mi diyecetim. Ne saçmalıyordum bir an önce telefonu elime alıp yeşile bastım ve çektim. Artık bi hatada anlayacaktı geri dönmek için çok geçti.
-Aleyna sizdemi tatlım?

Mecburen evet demeliydim.

-Evet bizde meraklanmanıza gerek yok.
aslında var ama bunu söylememeliyim.  (bunları söylemedim tabii)
-Peki masalcım. Uyumuyor ise telefona verir misin ?

-Uyuyor ama bana bir kaç günlüğüne bizde kalacağını söyledi.

-Tamam sabah en fazla iki gün kalabileceğini söylersin. Seni de çok tutmayayım. Uyu yarın okula geç kalacaksın.

-İyi geceler Büşra teyze.
-İyi geceler.

O gün sabaha kadar Nur'u bize söylediklerindeki çelişkiyi çözmeye çalıştım.

Sabah olmuştu. Şimdi sıra Nur'un yanına gitmekteydi. Ama ondan önce Nur'un bize anlattigi (sadece ekreme anlatmış sayılıyor ama bana da ekrem anlattı her neyse aklınız karışmasın hikayeye dönelim.) şu rıhtıma gitmeliydik. (Yanlış cümle ekrem gitmeliydi.)
Hemen montumu ve telefonumu alarak evden çıktım ve Nurların evine doğru yol alıyordum. Bi yandan da Ekrem'e mesaj atıyordum.
MESAJDA

-Dün Nur'un dediği yere gider misin ?

-Neresiydi orası unuttum da?

-Rıhtım. Denizlerin ordaki. Sakın bizim burdakine gitme!!!!

-Kızım ben burdaki gitsem n'olur en fazla iki üç elimi öperler geçer.

-Sen öyle zannediyorsan bizim buradakine de bir ara gidebilirsin. Ne de olsa en fazla elini öperler yaaaaaaaaaa.

-Tabi ki de öyle dayak yedikten sonra Aleynam beni öpmicek mi?

-Tamam tamam bb Nur'un evinin oraya geldim. Sende bir an önce rıhtıma git ve Nur'un evinin önüne gel.

-Tmm.

NORMALDE OLAN (Mesajlasma olmayan)

Nur'un evinin oraya varmıştım. Tam kapıdan içeri girecektim ki Nur çıktı ve o an ki adrenalin beni hızlı duvara yapıştırmıştı. Neyse ki şanslıydım. Nur karşı tarafa gitmişti.
Şimdi sıra apartmana girip bir yer bulup saklanmaktaydı. Bodrum kısmının merdivenlerinde saklanmıştım. Bir 5 dk. sonra Nur geldi ve asansöre bindi. Bende koşar adımlarla merdivenleri çıktım. Biraz yorulmuştum. Ama Nur'un beni fark etmemesi için nefes alıp vermemeliydim. Ama bu elimde değildi. Nur'un telefonunun sesi beni oraya doğru yonlendirdi.(yönlendirdi derken oraya kulak verme mânâsında).
Telefondan gelen seslerin sadece bir kısmını duyabiliyordum. Telefondaki sıla olmalıydı. Sıla benim lise 1deki en yakın arkadaşımdı. Ama bana yaptığı o hatadan sonra asla onu affetmicektim.(asla asla deme).

Sıla'nın sesi o günden bu yana baya değişmişti. Nerdeyse kız evrimin mastırını yapıyordu.

O anki Nur'un bağırması beni şaşırtmıştı. Çünkü sılayla nur hiç bağırmazlardı. Yani ben öyle biliyodum işte.(Beni hiç anlamayanlar var). Nur'un konuşmasında dikkatimi çeken bi cümle vardı :

-Bak ben artık bu yalanları anlatmak istemiyorum. N'olur Sıla şunların yakasını bırak da herkes kurtulsun.(ne diyosuuuuunnnn vallaaaaa miiiiiiiiii?)
-Olmaz Nur olamaz.
O sırada içimden benim için kavga etmenize gerek yok diye bağırmak istedim.
Ama bağıramazdim çünkü o heyecanla dinleyişimi bolemezdim. İnsanın kendine de saygısı vardır değil mi?(hayır yoktur özellikle de benim için).Bu yüzden ortaya çıkıp“ Nur n'oluyo?bizden sakladığın ne var? Sen hayırdır ”Nur aceleyle telefonu kapattı. Kapatırken bişeyler mirildandi ama dinlememiştim. (nedeni çok maço açıklamak bile istemiyorum). Nur'un bana içeri gel isaretiyle onu takip ettim. Ve odasına geçtik. Odası dağınıklık içindeydi. Konumuz bu mu diye kendimce söylendim. Doğru yaa konumuz kaçıranlar kim onu bulmaktı.
Nur bana olanları anlatıyordu. Ekrem'in zili çalmasıyla Nur'un lafı yarım kalmıştı. Nur kapıya doğru giderken bende telefonuma baktım. Ekrem'den 6 mesaj 3de arama vardı. 
Ekrem bana kızacaktı anlaşılan. Ekrem'in içeri girmesiyle odaya girip bana kızması da bir oldu.(bir oldu derken aynı anda oldu demek istedim. Aferin hiç bilmiyorlardı demi bahar.)
Ekrem yanıma oturdu ve ne konuştuğumuzu sordu. Sadece çıktığımızda anlatırım demekle yetindim. Ve Nur'u dinlemeye devam ettim. Nur'un anlattıkları bana o kadar ilginç gelmişti ki artık inanmamaya başlıyordum. Çünkü Nur bi konu bitmeden öteki konunun ortasında bulunduruyordu.

Dışarı çıkar çıkmaz Nur'un bana anlattıklarının aynısını ekrem'e de anlattım. Yolda yavaş yavaş giderken karşımıza bi tane çocuk çıktı.

-Merhaba benim adım Ömer can.

-Merhaba da biz seni tanımıyoruz.dedim ben Ekrem'in ağzından sözü alarak.

-Ben Nur'un eski sevgilisiyim. Demek Nur'un eskiden anlattıkları doğruydu. Nur'dan gidip özür dilemeliydim. Ama bu olay çözülür çözülmez gerçekleşecekti bu olay.
Ömer can'ın anlattıkları da çok garipti. Nur gibi konuşuyordu çocuk. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş dedim içimden ama bu, bu konuyu kestirip attığım anlamına gelmiyordu.

Fazla bi vaktimiz kalmamıştı. Her gün Aleyna'nın annesi daha çok meraklaniyordu.

Arkadaşlar sizi çok beklettiğim için özür dilerim ama proje ödevlerini yapmak zorundaydım. 20 okunmaya ulaştığı için çok mutluyum şimdi siz diyorsunuz ki 20 okunma da ne dıye ama benim önceki kitaplarim hiç okunmamişti. Tekrardan teşekkür ederim size.

(Ah o proje odevlerim... Keşke yine olsa o bahaneler...)

#"¿¡Benimki¿¡"#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin