Medyada sıla ve sena var bilginize. Bu arada instagram,twitter ve facebook hesabı da yakında açılacaktır. Neyse iyi okumalar...
Sıla ve Sena içeri girdiklerinde önce Sena söylendi:-Sıla sırada Ekrem var. Volkan'a Aleyna yı çok özlediğini söylemiş.
-O zaman bizde özlemini gideririz.
Duyduğumda ağzım açık kalmıştı. Girdiğim tuvalet odasının kapısının bir kısmı delik olduğu için arada oradan Sena ve Sılaya bakıyordum. Bir ara yeniden baktım. Saçlarını düzeltiyorlardı. Sıla nın gözü benim olduğum tarafa takılmıştı. Ve yavaşça bana doğru yaklaşıyordu. Her ne kadar sessiz olsa da geldiğini hissedebiliyordum. İyice yaklaşıp kapının arkasına girdiğinde kapıyı ona doğru itip hızla koşmaya başladım. Arkamdan bağırmıştı :
-Seni ukala gel buraya.(güzel uydu yaa)
Koşarak kaçarken cevabını verdim
-Duyamıyorum seni pislik birazcık daha bağır.
-Sağırsın galiba.
Diyerek bana laf sokmuştu. Biraz ergence bi cevap vermiştim:
-Kime çektim acaba?¿?¿?
Konuşmamız bağırarak devam ederken kaçışım Yener'in kollarında son buldu.
Koşarken Yener'e çarpmış ve o kaslı göğsünün üzerine düşmüştüm. Yavaşça gözlerimi yukarıya kaldırdım ve evrenin en güzel gözlerini gördüm. (ben en güzel gözlere sahip olan kişi angelina joli diye biliyidim. Büyük yalan attı kız yaaa). Dünyada hiç bulunmayan o siyah gözler sanki onda vardı.(bilgi: hiç bir insanda siyah göz yoktur. Koyu kahverengi göz vardır.).
Arkamdan gelen Sena nın hirkamdan tutup çekmesiyle tüm romantizm bozulmuştu.
Bana bakarak elini saçlarıma doğru götürdü. Ve yavaşça çekmeye başladı. Yener dayanamayarak Sena'nın elini saçımdan çekip Sena'ya bağırarak uyarmaya başladı.-Bana bak cadı süpürgesi bir daha bu kızın bırak yanına gelmeyi yanına 987.987.987.987.987 km.
yaklaşazmasın!¡!¡!¡!(okumadiniz demi rakamı bende okuyamadım).-Bakmazsam nolur Yenercik? Peki yaklaşırsam nolurrrr?¿?¿?¿?
-Hop hop hop noluyoz ya diyerek gelecekte olacak büyük bir laf atışmasını engellemiş bulunmaktaydım.
Yener'i geriye doğru yavaşça ittirdim. Ama tahmin ettiğim kadar da uzağa gitmemişti. Nerdeyse hiç gitmemişti. Aklımdan güçsüz müyüm lan ben diye düşünüyordum. Sataşmaya fırsat bulan Yener ve Sena yeniden laf atışına girmiş oradan da kavgaya girmislerdi. Karşıdaki duvarda onları, cebimde önceden unuttuğum çekirdekleri çitleyerek izliyordum. (Şey virgülü nerde kullanacağımı bilemedim kusura bakın bi zahmet). Böyle şeyler hep komiğime giderdi. O yüzden hep o renkli hırkamın içinde çekirdekler olurdu. Ben onları izlemeye devam ederken yanıma Deniz geldi ve kulağıma fısıldamak için eğildi. Ama söyleyeceğini unutmuş gibi kafası orada kaldı. Yener'i görmeden önce Deniz'e takmıştım kafayı. Ama daha küçük olduğum için bilmiyordum "Aşk nedir?". Ama lisede de Deniz ile aynı okula düşmüştük. Deniz ile aramızdaki tek fark onun benden 1 yaş büyük olmasıydı. Eskiden ona Çakma Anthony diye hitap ederdim. Ama yüzüne karşı değil. Arkadaşlarımla konuşurken sadece. Bilmiyordu onu sevdiğimi, çantasına notları atıp kaçanın ben olduğunu ve ve daha niceleri... Küçüklük aşkım şimdi yanıma gelmiş kulağıma bir şeyler fısıldamak için bekliyordu. 2-3 dakika kulağımda nefes alıp verişini duyarken sesi aniden kulağıma geldi:-Ortaokuldaki çantama not atıp kaçan sendin değil mi Asshly13 ?¿?¿?
-Nerden öğrendin? Diyerek kafamı yüzüne doğru çevirdim. Artık yüzlerimiz o kadar yakındı ki nefes alışlarını hissediyordum..
-Sonunda buldum seni Asshly.-Sonunda buldun Çakma Anthony!
-Unutmamışsın!
-İlk sevdiğim adamı unatacak kadar salak mıyım sence?
-Masal...
-Umarım adımı ezberlemiyorsundur!
-Hayır sadece konuşacaklarım var.
-Burda olmaz. Daha doğrusu hiçbir yerde olmaz. Hele ki sevdiğim adamı izlerken hiç olmaz!¡!¡!
Herkesi etrafına toplamaya çalışırmış gibi bağırdı:
-Heyy! Yener sana rakip geldi!!!!!
Yener umursamaz bir şekilde ona döndü ve yanıt soru sordu:
-Kimmiş o şanssız adam?¿?¿?
-Benimm!¡!¡!
-Çok şanssızsın bebeğim...
İyice arada kalmıştım. Unutamadığım eskiden beri sevdiğim adam mı yoksa Benimki mi? Bir diğer şekli ile Benimki mi yoksa Çakma Anthony mi? (Tmm vs yapalım) İçimden "Aleyna nerdesin?" diyordum ki arkamdan gelen çığlık ile koşmaya başladım. Çığlık alt kattaki tuvaletteydi. Hızla koşmaya başlayınca Deniz arkamdan bağırmaya başlamıştı :
-Seni Seviyorum!!!
Hehe deyip geçiştirmiştim şimdilik. Alt kata indiğimde bir kez daha aynı çığlık tan geldi. Adımlarım artık daha hızlıydı.
Tuvalet kapısını açtığımda ...