Patron

163 20 12
                                    

Okuldan eve geldiğimde hala sonbaharın soğuğunu üstümden atmış değildim. Dişlerim birbirine hiç olmadığı kadar sertçe çarpıyor sıcak bir şeyler içmem için beni uyarıyordu . Ansızın gelen ürpertiler olmasa kendimi daha iyi hissedebilirdim . Montumu asıp ayakkabılarımı çıkarınca kendimi daha rahat hissetmenin verdiği huzurla salona doğru birkaç adım attım. Babamı herzamanki yerinde beklemeyi ummarak arkası bana dönük tekli kahverengi koltuğa doğru ilerledim koltuğun yüksek oluşu orada oturanı görmemi engelliyordu bu yüzden iyice yakınına gitmeliydim.Koltuğa doğru ilerledim . Adımlarım yavaş ve sessizdi.Artık koltuğun arkasındaydım. Koltuğa doğru eğilip kollarımı açtım ve babamın boynuna dolayıp yanagına kocaman bir öpücük kondurmak için can atıyordum ama babamı koltukta göremedim. Çok şaşırmıştım bu adam nereye kaybolmuştu ki! Herzaman bu koltuktan kalkmaz işten gelir gelmez direkt koltuğuna oturur haberleri izlerdi ama şimdi koltuk boştu acaba mutfakta mıydı ?

"Madeleine tatlım ne zaman geldin ? Hiç fark etmedik. Annenle mutfakta yemek yapıyorduk . Hadi üstünü değiştirip benle annene yardım et "

Buda neydi şimdi! Neden ikisi yıllar sonra birlikte mutfakte yemek yapıyorlardı ki ? Elbette bunu daha sonra öğrenecektim .
Cevap bile vermeden merdivenlere doğru ilerledim.Hızla çıktım basamakları odamın kapısını açtım .İçerisi karanlıktı aksam olmustu. Ah şu sonbahar akşamları ne çabuk karanlık oluyordu.Üstümü çıkarıp dolabımdan bir t shortle bir eşofman çıkardım ve hızlıca üstüme geçirdim .En sevdiğim beyaz ayakkabılarımı da giyince hazır olmustum . Saçlarımı tepede hafifçe topladıktan sonra işim bitmişti . Bir an önce aşağı inip bu hummalı hazırlığın sebebini öğrenmek istiyordum.Kapıyı açtığım anda karşıma annem çıktı . Ödüm kopmuştu olduğum yerde sıçradım gözlerimi kapatıp şoku atlatmaya çalıştım .Annem karşımdaydı elinde de bir kırmızı elbise vardı mini bir elbiseydi ve oldukça şıktı.

"Anne! Napıyorsun kapının önünde! Lütfen bunu bir daha yapma !" dedim çok korkmuştum ve avazım çıktığı kadar bağırıp annemin yüzüne haykırıyordum.

"Mad hayatım sakin ol seni korkuttum mu özür dilerim. İyi misin simdi ?". Annemin sakin ses tonu benide sakinlestirmisti şimdi daha iyiydim ve sesimi kontrol altına almak istercesine hafifçe öksürdüm .Ona doğru yaklaştım ve yüzüne "iyiyim" anlamında bakıp hafifçe gülümsedim.Gülümsememden sonra oda bana gülümsedi ve mavi gözlerini gözlerime sabitleyip iyi olduğumdan emin olmaya çalıştı .Sonra gözlerini yere dikip ayakkabılarımdan başlayarak beni aşağıdan yukarıya doğru süzdü.Memnun olmamış gibi yüzünü buruşturdu. Bu halini bilirdim işler istediği gibi gitmediğinde hep bunu yapardı yüzünü buruştururdu.

"Med hayatım hadi elimdeki elbiseyi al ve giy seni aşağı da bekliyorum .Çabuk ol misafirimiz gelmek üzere" dedi ve elindeki kırmızı mini elbiseyi elime tutuşturdu. Neden kimse bana soru sorma hakkı tanımadan çekip gidiyordu anlamıyodum. Şaşkınlık içinde odamın kapısının önünde elbiseye bakıyordum çok güzeldi ama anlamıyordum bu hazırlık ne içindi ? Tüm bu sorularımın cevabını elbiseyi giyinip aşağı indikten sonra öğrenecektim tek bildiğim buydu .

Merdivenlerden hızlıca indim. Annemle babam çoktan hazırlanmış koltukta oturuyorlardı benim merdivenlerden indiğimi fark edince ikiside bana dikkatle baktılar annemin yüzüne şaşkınlık ifadesi çoktan yerleşmişti . Babamında ondan aşağı kalır yanı yoktu. İlk defa bir misafir için bu kadar süslenmistim ve henüz kim olduğunu bilmiyordum . Boyum çok uzun olmadığı için elbise mini den çok dizimin hizasındaydı. Saçlarımı açık bırakmış uçlarınada maşa yardımıyla hafifçe su dalgası şeklini vermiştim . Yüzüme biraz alık ve parlak olmayan mat bir kırmızı rujla tamamlamıştım. Kendimi ilk defa güzel hissediyordum bugün baştan aşağıya kırmızı olmuştum saçlarım hariç . Galiba annemden almıştım bu simsiyah saçları . Simsiyah ve up uzun saçlarım okulda herkesin dilindeydi pek popüler değildim ama saçlarımı her kız kıskanırdı. Ama hiçbiri şuan umrumda değildi çünkü hala annemle babamın neler çevirdiğini merak ediyordum .

"Madeleine napıyorsun orda tatlım hadi yanımıza gelsene. Merdivenlerde neden duruyorsun" dedi babam . Sesi beni kendi dünyamdan çıkarmaya yetmişti. O an merdivenlerin son basamağında olduğumu fark ettim . Gerçekten napıyordum burada . Son basamağıda inip yavaş adımlarla siyah topuklu ayakkabılarımın çıkardığı seslerle onlara doğru ilerledim . Hala koltukta oturmuş bana bakıyorlardı . Bana bakışları ben koltuğa annemin yanına oturana kadar üstümdeydi. Adimlarim tukenipte kendimi koltuğa bıraktığım sırada babamin söze başlamak için sabırsızladıgını fark ettim.

"Med kızım çok güzel olmuşsun ve elbisen gerçekten yakışmış. Bunu sana, gelmeden önce annenle birlikte aldık . Bugün işten biraz erken çıktım Annende öyle." Gülümsemesi iyice arttı ve tüm yüzüne yerleşti . "Kızım tahmin ediyorum ki çok merak ediyorsundur neden bu elbiseyi giydiğini ve neden bizimde hazırlanıp yemekler yaptığımızı . Çünkü benim güzel medim bir senedir çok sık bahsettiğim dostum olan ve senle annene sürekli tanıştırmak için fırsat kolladığım hem benim patronum hemde iyi bir iş arkadaşım olan Bay Luke bugün yoğun iş görüşmelerini erteleyip akşam yemeğine buraya gelecek. Onu çok iyi ağırlamalıyız degil mi ? O yüzden bu akşam konuşmalarımıza ve hareketlerimize dikkat etmeliyiz çünkü bu yemekten sonra terfi etme gibi bir şansım olabilir bu şansı elimden kaçırmamı istemezsin değil mi kızım?" Babam neden bu kadar uyarıcı konusuyorduki? Daha önce hiç böyle bir şey başımıza gelmemişti ama ben zaten kendimi iyi ifade eden bir insanım beni mi ölçüyordu yoksa? Kafam çok karışmıştı babam bugün çok garip konuşuyordu. Ben yine dalmış olacağım ki babam sesini yükselterek konuşmaya devam ediyordu ama ben dediklerini anlamiyordum çünkü kafamin karışmasının sebebi gelen misafirin Bay Luke olmasıydı . Bay Luke ne zaman babamın samimi bir arkadaşı olmuştu da ben bunu fark edememiştim. Babam hiçbir yakın arkadaşını eve davet etmezdi hatta hiçbir arkadaşı hakkında bizimle konuşmazdı demek ki babam gerçekten bu adamı sevmişti. Babam daha önce bu adamdan bir kaç kez - sık sık ama ben dinlemiyordum - bahsetmişti. Anlattıkları hep aynı şeylerdi ve adam hakkında cok az şey biliyordu.Adam bir sene önce babamın karşısına çıkmış ve babamın yetenekli olduğunu söyleyip kendi fabrikasında makine muhendisi olmak için ikna etmişti . Babam adamın yüksek maaş vaadine kanıp gitmişti tabiki çünkü benim geleceğim için elinden geleni yapardı babam . Adam babamın anlattığına göre bayağı uzun hafif kilolu her zaman giyimine dikkat eden ve babamdan da birkaç yaş büyük birisiymiş. Lüks bir malikanede yaşıyormuş ama kimse nerde olduğunu bilmiyormuş , paraya para demiyormus ,çok bilgili çok kitap okuyan bir insanmış . İşini çok seviyormuş, fabrikada da hata yapan bir çalışan olunca gözünün yaşına bakmazmiş ve onu direkt kapinin önüne koyarmış . Babam bu adami anlattıkça içimde ona karşı kötü bir his oluşmaya başladı . .Sebebini bilmiyorum ama su anlik bu hissi kendime saklamaliydim.
Kapının zilinin çalmasıyla irkildim. Babam konuşmasının yarıda kesmiş olmanın verdiği rahatsızlıkla ayağa kalktı. Ona annem eşlik ederken ben hala koltukta oturuyordum. Annem ve babam kapıya doğru yönelmişken onlar görmeden ayağa kalktım. Yüzümdeki ifadeyi tahmin ediyordum.Küçük bir tebessüm kondurmaya çalıştığım yüzüm istemsiz şekilde düşüyor tebessüm kondurma çalışmalarım boşa gidiyordu . Mini etegimin oturmaktan dolayı yukarı kalktığını tahmin edip ucundan aşağı doğru çekistirmeye çalışırken annem ve babamın kapıyı açıp yüksek sesle gülüp misafirimizi karşıladıklarını duyuyordum . Yavaş adımların gelip önümde durduğunu hissettiğim anda kafamı çekiştirdiğim elbisemden kaldırmadan birkaç adım önümdeki siyah ve pahali olduklarını tahmin ettiğim ayakkabılara baktım . Başımı kaldırmak istiyordum ama utancımdan kızaran yanaklarımı kimsenin görmesini istemiyordum . Bu çelişki ilk defa başıma geliyordu üstelik hiç tanımadığım biri yüzünden . En sonunda babam imdadıma yetişti onun yüksek sesle konuşması beni hep kendime getirmiştir. Adam hala karşımda dikiliyor anlam veremediğim bir korku salıyordu içime . En sonunda kendimde bulduğum cesaret kırıntısına güvenip başımı hafifçe kaldirmamla nefesimin kesilmesi bir oldu. Bacaklarım titriyor nefes alamadığımı hissediyordum . Karşımda duran kişinin hayalimde canlandırdığım insanla uzaktan yakından alakası yoktu . Peki kimdi bu adam bana neden öyle bakıyordu?!

KIZILIMSIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin