Bu ev de geçireceğim her anın kabus gibi olacağı düşüncesiyle kalktım yataktan .
Dün gece olanları düşündükçe çıldıracak gibi oldum. Örtüyü kafama kadar çektim hiç çıkmak istemiyordum . Belki böylesi daha iyiydi kimse beni görmezse dün geceki garipliği hatırlamazdım . Ama ne yaparsam yapayım uykum bir türlü gelmiyordu . En iyisi kalkmak ve güzel bir duş alıp kendime gelmekti .İsteksizce kalktım yataktan ve o an dün gece gelinlikle uyuduğumu fark ettim . Ne ağır bir şeydi bu! Üzerimde on kilo taşıyordum sanki! Banyonun hangi kapının ardında olduğunu anlamam çok sürmedi.Zaten odada üç kapı vardı biri dışarı çıkmak için ,diğeri Luke'un odasına açılan kapı, diğeri ise kesin banyo kapısıydı . Tahmin ettiğim gibi kapıyı açar açmaz bu eski evdeki modern olan yerlerden birini gördüm. Gerçi ev dışardan eski görünsede içi modern eşyalarla döşenmiş konfor hiç elden bırakılmamıştı . Üzerimdeki gelinliği zorda olsa çıkardım ve kendimi sıcak suyun rahatlatıcı kollarına bıraktım. Her zamankinden biraz daha fazla kaldım duşta. Çünkü dışarı çıkıp yüzleşmem -daha doğrusu öğrenmem- gereken bir sürü yeni şey vardı ama benim şimdilik hiç gücüm yoktu . Biraz daha iyi olduğumu düşündüğüm zaman duştan çıktım. Her zaman ki gibi dolabıma yönelip kapağını açtığım da aklıma o an da bu dolaba elbiselerimin daha yerleştirilmemiş olduğunu düşündüm. Kapağı tekrar kapatmak üzereyken dolabın içine bakmak son anda aklıma gelmişti . Kafamı kaldırıp baktığım anda karşımda düzenli bir şekilde asılmış ,ütülenmiş ve katlanmış bir şekilde kıyafetlerimle karşılaştım . Şaşırmıştım gözlerim acaba bana oyun mu oynuyordu ? Ama bu mümkün olabilirdi Luke o kadar da kaba bir insan olamazdı . Kesin o yerleştirmişti kıyafetleri . Çünkü elbiselerim dün gelmişti benimle birlikte ve odaya da ondan baskası girmemişti gece boyunca. Zaten onun gibi şık giyimli bakımlı bir adam ancak bu kadar kusursuz yerleştirebilirdi .. Üstüme birşeyler geçirdikten sonra en sevdiğim parfümümü üstüme bolca sıktım. Açıkçası bugün buna ihtiyacim vardı çünkü özgüvenim yerle birdi ve onu nasıl toparlayacağımı biliyordum . Herşeyi unutmuş gibi yapıcaktım ama ben aslağa unutmam bunu Luke da görecekti!
Ben bu düşüncelerle kendimi aynada uzun uzun incelerken sert tavrımı nasıl takınmam gerektiğini düşünüyordum -daha doğrusu provasını yapıyordum- . O sırada kapı açıldı ve içeri hizmetçi olduğunu anladığım tatlı bır kız girdi . Girer girmez hiçbirşey demeden sanki daha önceden planlanmış gibi kirli çamaşırlarımı banyodan alıp gözlerini bu sefer benden kaçınarak dışarı çıktı . Bende arkasından kapıyı açtım çok heyecanlıydım evi bilmiyordum ve keşfetmenin zamanı gelmişti ! Hemen hizmetçinin peşine takıldım . O da sanki arkasında ben yokmuşum gibi uzun koridorda salana salana yürüyordu . Zayıf olduğumdan pek ses çıkardığım da söylenemezdi. Koridor nihayet bittiğinde benimde sabrımın sonu gelmişti bu kız neden arkasını dönüp bana bakmıyordu ki ! Ona en azından kahvaltiyi nerede yapacağımı sorardım ! Madem o bakmıyordu ben onu durdurmalıydım ! Arkasından hızlı adımlarla ilerlemeye devam ettim aramızda iki adımlık mesafe kalana kadar hızlı şekilde yürümeye devam ediyordum . Artik aramızda mesafe kalmamıştı . Omzuna hafifçe dokundum ve durdum . Dönmesini bekliyordum ama dönmedi. Koridorun sonundaki merdivenlerden hızlıca inmeye başladı . Hiç tepki vermedi o merdivenleri bitirip gözden kaybolana kadar ben olduğum yerde hala bakıyordum . En sonunda orada tek başıma kaldığımı anladığımda bu evdeki gariplik beni ürkütmeye başlamıştı . Hızlı adımlarla yürümeye başladım ve merdivenleri ayni hızla indim . İndiğimde karşımda bir hizmetçi gördüm bu önceki kız değildi . Biraz daha büyük bir hizmetiçiydi. Kendimi onunla göz göze gelene kadar hızlıca ikişer üçer adımlarla aşağı attım. Çünkü bu hizmetçi gördüğüm kadarıyla gülümsüyordu . Bu evde bana ilk gülümseyen insanı bulmuştum . En son basamağıda indigim zaman kızın tam önünde durmuştum . Gülümseyen bu kıza sert davranıp onu ürkütmek istemiyordum en az onun kadar güzel ve şirin gülümseyerek söze girmeyi başardım .