Bir Garip Ask

Ölücektim!

Gözlerimi açtığımda mis gibi kokular beni benden etmeye yetmişti. Ayağa kalarak,aşağıya indim.
Gördüğüm manzarayla gülümsemem yüzüme yayılmıştı. Kuzey yemek yapıyordu ve resmen benden iyiydi bu işte.
Çevik hareketlerle her şeyi yapıyordu. Gözleri birden beni bulunca,olduğu yerde kaldı.
Sonra gülümsemeye başladı.
"Surprizimi bozdunuz küçük hanım!"
Bende sırıtarak
"Özür dilerim fakat bu muazzam kokuları alıbda aşağıya inmemek mümkün değildi."

Gözlerini benden almıyordu bu hem huzur veriyor, hemde rahatsız ediyordu beni.

"Açmısın?" diye sordu.
"Kurt gibi hemde!"
Sandalyemi çekerek
"Buyurun" dedi.

*****

Bu gün her şey güzeldi. Fakat kuzey gözlerini bir saniye bile üzerimden ayırmıyordu.
Yemek yerken bile sadece ben yemek yedim ve kuzeyse beni izledi.  Bu,bu fazlasıyla rahatsız ediciydi.
Yatağımda uzanıyordum, kuzey bana bakıb gülümserken. Başımdaki ağrılar yeniden boy gösteriyordu. Ağrıdan ölüyorken kuzeyin fark etmemesi için dua ediyordum. Kuzey bana bakarak
Kaşlarını çatdı. Ayağa kalkarak dolaba yöneldi.
Bana doğru gelib elindeki ilacı uzatdı ve bir bardak su doldurarak bana içirtdi
"Ağrıların olunca söylemen gerekiyor!"
Gülümsemeye çalışarak
"Pek ağrım yoktu"
Kocaa bir yalan!
"Yalan söyleme bana Asya"

.....

Sabah uyanınca Kuzeyin üstünü değiştiğini gördüm.
"Nereye?"diye sordum kaşlarımı çatarak
"Kıskanç  kadınım, bu gün gelinlik bakmaya gidicektik hani,unuttun mu?"dedi.
Unutmusmuydum!? Evet! Böyle önemli şeyleri hep hatırlardım nolduda şimdi... Neyse ya...
"Unutmuşum"dedim.
Kaşlarını çatsada,sonradan gülümseyerek
"Unutkan kadınım,vallahi düğün günümüzü de unutursan,bozuşuruz ona göre!"
Sahte bir kızgınlıkla söylemişti.

*****

Bir kaç gelinlik denemiştim,ama hiç beğenmemiştim. Hala ben gelinlik bakınırken, kuzey de bana bakınıyordu. Hatta gelinlik denemek için kabine girdigimde de benle gelmek istemişti. Manyak ya!
Kuzeyin gözleri bir yere odaklanınca ben gelinliklerle ilgileniyordum.
"Bunu dene!" deyince ona döndüm. Elindeki gelinliğe bakınca çok şaşırmıştım. Tam istediğim gibiydi

Gelinliği elime alarak kabine girdim. Gelinliği giydikden sonra aynada yansımama bakıyordum.
"Asya çık artık!" diye söylenen kuzeyle dışarıya çıktım.
Benim çıkmamla bana bakan luzey sesli bir şekilde yutkundu.
"Ço-çok guzelsin"diye mırıldandı.
"Bunu alıyoruz"dedi çalışan bayana.
"Tamam efendim, Asya hanım üzerinizi değiştirin gelinliği hazırlayalım"
'Tamam'anlamında başımı sallayarak kabinde üzerimi değiştirdim ve gelinliğimi alarak kuzeyle luna  parka gitdik.

****

10dakikadır kuzeyi bekliyordum.
Gondola binicektik ve o biriyle konuşması gerektiğini söyleyerek yanımdan ayrılmıştı.

Kuzeyi aramaya koyulmuştum artık. Onun sesini duyunca yanına yaklaşmamam gerektigini onu dinlemem gerektiğini haykırıyordu bir tarafım.
Çol fazla telefonla mesgul oluyordu. Ve çok telefon gorusmeleri yapiyordu. Bundan işkillenmiştim ve onu gizliden gizliye  dinleyecektim!

"Nasıl, bir şey yapamam. O ölüyo!" kim ölüyor diye biran duraksadım. Kimden bahs ediyordu!
"Gözümün önünde eriyib gidiyor! Ölüyor!"
Kim?! Kimden bahs ediyorsun kuzey!
"
"Asya ölüyor! Asyam,karım olucak kadın dünyam dediğim kadın. Kadınım olması için canımı vereceğim kadın ölüyor Alp! O ölüyor!"

Duyduklarımla şaşkına dönmüştüm! Gözumden akan damlalarla geriye doğru sendelemeye başlamıştım.
Ben ölüyordum! Ölüyordum!

Belki bir yıl,belki bir ay, belki bir gün belkide bir saat sonra ölücektim!

Ama ölücektim!

Ölüm beni gelib bulmuştu!

İnşallah beğenmişsinizdir. Son bir bölüm. Final bölümü çook yakında!
Beğeniceğinizi düşünüyorumda düşünmüyorumda.... Ama ipucu vermek yok!

Bu bölüm  en yakın arkadaşıma biricik fındık'ıma gelsin crazy1905