Çapulcular ve Kızıl

♡2♡

Yazar notu

Ne kadar çok yorum ve beğeni,
O kadar hızlı gelecek bölümün içi...

İyi Okumalar

Lily, Severus ile çok yakın arkadaşı olmuştu. Lauren dışında. Ama ondan haber alamıyordu.

Lily, o sabah erkenden kalkıp tüm işlerini halletmişti. Tam dışarı çıkacakken kapı çaldı. Zaten kapının önünde duruyordu. Hemen açtı. Gelen Severus'du. Annesine çıktığını söyleyip Severus'un yanına gitti. Evin oradaki bir ağacın altına oturdular. Severus, Lily'ye "Sana anlatamam gereken şeyler var." Dedi. Lily çok meraklanmıştı. Severus'a devam et, dercesine baktı. Severus da anlatmaya başladı.

"Lily, senin ve benim gibi büyücülerin ya da cadıların gittiği bir okul var. Adı Hogwarts." Dedi. Lily oldukça şaşırmışa benziyordu. "Bu okula gitmek için ilk önce sana bir mektup gönderirler. Mektup gelmezse gidemezsin. Dediklerine göre çok büyük ve çok güzelmiş." Dedi Severus gülümseyerek.

Lily'ye baktı, oldukça mutlu gözüküyordu. Ardından karşılarından geçen sarı saçlı kız gördü ve yüzü asıldı. Çünkü aklına hemen Lauren gelmişti. "Ama Lauren'ı bırakamam." Dedi Lily. Lauren çok yakın arkadaşı olduğu için Lily, Severus'a anlatmıştı. Ardından da "Sev, ya bana mektup gelmezse!" Dedi. Gözlerinden, korktuğu anlaşılıyordu.

Severus arkadaşını teselli etmek için "Merak etme Lils, mektup gelir." Dedi.

Günler hızla geçiyordu. Yaz tatilinin bitmesine bir kaç hafta kalmıştı. Lily günlerini Severus'tan Hogwarts'ı öğrenerek geciriyordu. Lily, bu Hogwarts'ı çok merak ediyordu. Ama bir yandan da bana mektup gelmezse diye çok korkuyordu ve bir de kendisine hâlâ UCUBE diyen ablası vardı.

Odasında her zamanki gibi kitap okuyordu. Ardından annesinin sesini duydu. Yemeğe çağırıyorlardı. Eskiden ablası Petunia gelip çağırıyordu. Ama artık kardeş gibi değillerdi. Aşağı indi. Tam masaya otururken Petunia sessiz bir şekilde "Bu masada ucubelere yer yok!" Dedi. Lily bunu duyunca oturacak olduğu sandalyeden hızla kalkıp sessiz bir şekilde odasına gitti ve ağlamaya başladı.

Yemek masasında ise Petunia babasının yakınında oturduğu için babası onu duymuştu. Petunia'yı azarlayıp ceza verdi. Annesinin olaydan haberi olmadığı için hic bir şey anlamadan onlara bakıyordu. Petunia, aldığı cezalardan dolayı sinirle yemek masasından kalkıp gitti. Annesi, babasına ne oldu dermişçesine bakıyordu. Babası olanları anlatınca annesi Petunia'ya çok kızdı.

Bir gün Lily çok sıkıldığı için dışarda biraz gezmeyi düşündü. Dışarda gezerken açık sarı saçları gördü. Bu Lauren'dı. Lauren, annesine "Anne ona söylemeliyim. O en yakın arkadaşım!" Gibi şeyler söylüyordu. Lily, ilerdeki bir banka oturup çantasından çıkardığı kitabı okumaya başladı. Lauren, Lily'nin geldiğini görünce hemen arkadaşının yanına gitti ve konuşmaya başladı. "Lily, senle çok önemli bir şey konuşacağım. Ben seneye......

İki güne bir bölüm paylaşacağım. Ama çok beğeni ve yorum gelirse her gün yeni bölüm paylaşırım.