♥3♥

615 26 8
                                    

Yazar notu

Beğeni neden gelmiyor,
Bakın kitap üzülüyor.

İyi Okumalar

Hatırlatma
"Lily, seninle çok önemli bir şey konuşacağım. Ben sene..."

_______________

Lauren, cümlesini tamamlayamadan yanlarına birisi geldi. Oturdu. Oturduktan sonra "Oturabilir miyim?" Diyen sordu. Lauren konuşmasının yarıda kesilmesinden dolayı sinirlenmişti. "Zaten oturdun! Niye izin alıyorsun ki!" Diye kıza çıkışdı.

Lily, Lauren'ı dürttü. Zaten gelen kişide oldukça üzülmüşe benziyordu, tam kalkacakken Lauren "Özür Dilerim, bağırmak istememiştim. Bugün biraz sinirliyim. Sinirimi senden çıkarmış gibi öldüm. Ama senden çıkarmamalıydım. Ben Lauren." Dedi. Konuşmasının başında üzgün gözüküyordu. Ama sonlarına doğru gülümsedi.

Kız da gülümsedi ve "Bende İsabella." Dedi. Lily, konuşmanın dışında olmaktan sıkılmış olmalı ki "Ben de Lily, ama sen gelmeden önce bizim bir işimiz çıktı. O yüzden gitmeliyiz, Lauren annen de çağırıyor bizi. Sonra tekrar görüşelim, İsabella." Dedi. Ardından Lauren'ı kolundan çekerek annesinin oraya getirdi.

Sonra uzaktaki Severus'u farketti be Lauren'e "Lauren sonra konuşalım benim gitmem gerek." Dedi ve koşarak uzaklaştı. Severus'un yanına gitti.

Severus, Lily'yi görünce gülümsedi ve "Lils, senin mektubun geldi mi? Bugünlerde gelmesi gerekiyordu." Dedi. Lily korktu. Çünkü kendisine mektup daha gelmemişti. Severus arkadaşının korktuğunu görünce "Korkma bana da gelmedi. Hem şimdi gelicek diyen bir şey yok. Bu hafta içinde gelmeli. Daha haftanın ilk günündeyiz." Dedi. Lily gülümsedi.

Kafasında hissettiği ıslaklıkdan dolayı havaya baktı. Daha bu sabah güneşliydi. Ama şimdi kapalıydı. Birazdan yağmur yağar ve ıslanırlardı. Bir de hava kararıyordu. Tekrardan gözlerini saçları yağlı çocuğa çevirdi. "Sev, ben gitmeliyim. Hava kararmak üzere ve birazdan da yağmur yağar. Görüşürüz." dedi ve gitti.

Ertesi gün Lily, dış kapının tıklanması ile uyandı. Aşağı inip açtı. Bir postacı vardı ve elinde bir mektup vardı, postacı Lily'ye, Severus'un anlattığı şeylerden anlattı ve gitti. Lily, odasına çıktı ve sevincinden çığlık attı. Annesi ne olduğunu öğrenmek için Lily'nin odasına girdiğinde Lily annesinin üstüne atladı ve sarıldı.

Annesi "Ne oldu?" Diyince "Anne size anlattığım Hogwarts mektubu geldi." Dedi bağırarak ve tekrar çığlık atıp odasından çıktı. Annesine ve babasına Severus'dan öğrendiklerini anlatmıştı. Lily, merdivenlerden aşağı inerken
Petunia odasından "Kes sesini, burda uyuyanlar var!" Diye bağırdı. Lily, bir an merdivenlerde durdu, annesi Lily'nin bir anda durduğunu görünce "Petunia kardeşinle düzgün konuş." Dedi. Petunia tekrardan bağırarak "Ben UCUBE bir kardeş istemiyorum." Dedi. Annesi bu seferde "Geçenki cezaların iki katı süreye çıktı. Devam edersen daha da artıcak." Dedi. Petunia'dan bir of sesi duyuldu.

______________

Remus bir önceki geceden dolayı oldukça yorgundu. Ama dışarıdan gelen sesle uyandı. Pencere de bir baykuş görünce çok şaşırdı. Ama genede mutluydu. Çünkü ailesi 'Gidemezsin, seni almazlar. Alsalar da biz göndermeyiz' Demişlerdi. Remus, baykuşdan mektubu alıp pencereyi kapattı. Remus mektubu hemen açıp okudu.

Gerçekten mektup gelmeyeceğini düşünmüştü. Annesi ve babası alt katta kahvaltı yapıyorlardı. Remus yanlarına korkarak indi. Çünkü ailesine zarar vermiş olabilirdi. Mutfağa girince rahatladı. Kimseye zarar vermemiş gibi gözüküyordu. Babasının karşısına oturup korkarak "Baba size bir zarar verdim mi?" Diye sordu. Babası hayır anlamında başını salladı. Remus bu sefer gerçekten rahatlamıştı. Elindeki mektupla oynarken annesinin kahvaltısını masaya getirmesini bekliyordu.

Kahvaltısını annesi getirince mektubu kenara koyup yemeğini yemeye başladı. Babası mektuptaki Hogwarts mührünü görünce çok şaşırdı. Remus kafasını kaldırıp babasının baktığı yere bakınca öksürdü ve "Baba gidebilir miyim?" Diye sordu. Babası "Kaç kere gidemeyeceğini söylemem gerek!" Dedi. Remus gerçekten çok üzülmüştü. Başını tabağa eğip yemeğini yemeye devam etti. O sırada kapı çaldı. Annesi kapıyı açmaya kalktı. Kapıda uzun beyaz sakallı ve uzun beyaz saçlı bir adam vardı...

Diğer kişilerin mektup alışı gayet sade olduğu için yazmadım. Ve bir de gerçekten hiç bu kadar uzun bölüm yazmamıştım.

Çapulcular ve KızılHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin