3-Kavga

130 5 2
                                    

Selam ben geldimm. Uzun bir aradır yazmadığımı biliyorum. Üzgünüm. Artık bir düzen oluşturmayı düşünüyorum. Çok konuştum. İyi okumalar size. Multi Nehir.

Ev yolunda ilerliyordum. Başım fena halde ağrıyor ve dönüyordu. Eve az kaldı varınca uyur kendime gelirim diye düşünüp duruyodum. Her gelişimde böyle olmuyor muydu zaten.

* * * * * * *

Odaya giren güneş ışınları gözüme bir ok misali batıyor , lanet alarmın sesi resmen beynimi deşiyordu. Bu işkenceye daha fazla dayanamayarak kalktım ve odamdaki banyoya girdim. Kısa bir duş alıp dişlerimi fırçalayarak banyodan çıktım. Hemen üniformalarımı giydim. Yüzüm hala berbat göründüğü için kapatıcıyla uğraştım ve sonunda dün gelince hazırladığım çantamı alıp aşağıya indim. Annem çoktan işe gitmişti. Dün ne güzel evde biraz daha oyalanmıştı ama o sadece bir kerelikti. Normalde benden önce uyanır birşeyler atıştırıp hemen çıkar. Bende çantama anahtarımı koydum , telefonumu ve kulaklığımı alarak evden çıktım. Kantinde ederim kahvaltımı artık. Yol boyu müzik dinleyerek geldim. Zaten ev okula çok yakındı.- Bu arada söyleyeyim okulumun adı Atahan Koleji. Evet bende koleje gidiyorum.-. Okula girer girmez kantine yöneldim. 2 tost 1 çikolatalı süt alıp boş yer bakmaya başladım. Bir masada Yağmur ve Nehir'in oturduğunu görünce oraya yöneldim.

-Günaydın kızlar.

İkiside aynı anda "Sana da." deyince kıkırdadım ve kahvaltıma gömüldüm.
-Sen dün ağladın mı ?

-Hayır Yağmur bu da nereden çıktı ?

-Kızarmış gözlerinin altı ondan sordum.

-Akşam geç yattım ondandır.

-Hmm.

Ucuz atlattım umarım inanmıştır. Bu konu hakkında konuşmayı sevmiyordum çünkü.

Ben kahvaltımı bitirince hep beraber yukarıya sınıfa çıktık. İlk ders edebiyattı. İnşallah iyi biridir diye dua etmeye başlamıştım bile çünkü edebiyatla ve kitaplarla ilgili her şeyi severdim. Zil çalınca öğretmenimiz içeri girdi. Balık etli topuz saçı olan bir kadındı. Çok şirin birine benziyordu.

-Günaydın çocuklar kalkmayın lütfen. Ben önce defteri doldurayım sonra tanışalım.

Defteri doldurdu ve herkesin ismini, soyismini , hoşlandığı şeyleri sordu. Sıra bana gelmişti.

-Evet canım tanıt kendini.

-Masal Kara. Kitap okumayı , müzik dinlemeyi ve resim yapmayı severim.

Herkesle konuşunca edebiyat klübü kurduğunu anlattı. Katılmak isteyenlerin ellerini kaldırmalarını istedi. Ben , Yağmur ve ismini bilmediğim birkaç kişinin daha adını not aldı. Böylelikle ders bitmişti. Eğlenceliydi. Teneffüsü de telefonumdan kitap okuyarak geçirmeye karar verdim.

******** 4 ders sonra ********

Sonunda öğle arası gelmişti. Kulaklığımı ve telefonumu aldım ve kızlarla yemekhaneye indik. Yemeklerimizi sessizce yedikten sonra kızlar sınıfa çıktılar bende bahçeye indim. Kulaklığımı takarak bahçenin en köşesindeki banka oturdum. Wattpad'i açarak Tenimdeki İmza 'yı okumaya başladım. Çok güzel ve sürükleyici bir kitaptı. Yanıma oturan çocuğu telefonun ekranından görünce farkettim. Irkildim ve buna bağlı olarak yerimde sıçradım. Kulaklığım düşmüştü. Kulaklığımı alıp bana verdi.

-Ah korkuttum mu ? Üzgünüm. Yalnız oturduğunu görünce tanışmak için gelmiştim.

-Önemli değil sadece irkildim. Kitaba dalmışım.

-O zaman tanışalım. Ben Cenk Oral.

-Masal Kara.

-Aynı sınıftayız Masal.

-Öyle mi , farketmedim.

-Eee sen n'yapıyorsun burada tek başına ?

-Müzik dinleyip kitap okuyordum sen ?

-Hava almaya çıkmıştım. Havası serin olmaya başladı içeri girelim mi ?

-Olur girelim.

Cenkle sessizce sınıfa çıkmıştık. Kapının önünde ikimizde sıramıza geçmek için ayrılmıştık. O cam kenarı 3.sırada ben ise duvar kenarında 4.sırada oturuyordum. Sıraya geçince Nehir'in yayında oturan Yağmur arkasını dönerek soru yağmuruna tutmaya başladı beni. Ben de her şeyi anlattım ona.

******3 ders sonra *******

Okul bitmişti sonunda. Birkaç hoca hariç hepsiyle tanışmıştık. Okuldan çıkınca hemen kulaklığımı takarak eve gitmeye başladım. Yanlış sokağa girdiğimi farketmem birkaç metre ilerimde 3 tane çocuğun bir çocuğu dövdüğünü görmemle oldu. Hemen arkamı dönerek sessizce o sokaktan çıktım. Doğru sokağa girerek ilerlemeye başladım. Az önce gördüklerim de neyin nesiydi öyle. O 4 çocuğunda bizim okulda olduğunu anlamıştım üniformalarından. Bizden büyüğe benziyordu dövenler, yerdeki çokta görülmüyordu. Niye dövüyorlardı ki çocuğu hemde 1 kişiye 3 kişi dalıyorlardı. Haksızlıktı bu ama benim de yapabileceğim bir şey yoktu. Ben bu küçücük cüssemle o 3 yarmayı dövemezdim , dövüş sanatları bilmeme rağmen hemde. En iyisi görmemiş gibi yapmaktı. Bunları düşüne düşüne eve varmıştım. Eve gelince odama çıkıp üstümü degistirdim ve annemi beklemeye başladım. O sırada aklıma gelen şeyle buz kestim.
"Ya beni gördüyseler ?"
Gördüyseler peşimden gelip beni tehtid etmezler miydi? Belki de ilk hafta olduğundan bir şey olmaz ya diyerek geçiştirmiştirler. Of ben nasıl bir şeye bulaştım ya. Başım şimdiden şişti. Bu düşüncelerin hepsini rafa kaldırdım. Beni görüp görmediklerini zaman gösterecekti artık.

Evett! 3.bölümde bitmiş bulunmakta. Normalde yazdığım bölümlerden daha da uzun oldu bu bölüm umarım beğenirsiniz. Lütfen bölüm hakkındaki düşüncelerinizi belirtin. Bugün içinde bir bölüm daha yazmayı düşünüyorum beklemede kalın 😘😘.

Asosyal LisedeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin