Bölüm 1: Yeniden Doğuş (Re-birth)
"Ahh!" diyerek yere düştü. Doktor artık çok yaşlanmıştı ayrıca son macerasından aldığı ağır hasarlar yüzünden yenilenme süreci de başlamıştı. Doktor acı içinde kıvranırken önceden planladığı yeniden doğuş fikrini test etmesi gerektiğini tekrardan onayladı ve tardiste kendine iyi gelecek bir kaç şey hazırladı. Çok yorgun ve acı çektiği her halinden belliydi. Eski neşesi artık yoktu sanki.
Doktor son yenilenme sürecinde öleceğini çok iyi biliyor ve bu yüzden çok dikkatli ve yoğun bir şekilde çalışıyordu. Son yaşadığı olaylardan sonra öleceğini bildiği için yanında yol arkadaşı gezdirmiyor sadece çok önemli olaylara karışıyor ve çoğu zamanını Tardis içinde planlar yaparak geçiriyordu.
Bir kaç günün sonunda ağrılarının devam etmesine rağmen yüzünde hafif bir gülümseme oluştu ve her zamanki gibi "hahh!" diye bağırdı. "İşte her şey en ince detayına kadar burada, bir kaç günüm kaldı biraz daha hızlı davranmalıyım." diye ekledi. Doktor sanki biraz daha neşeliydi sonunda istediği kızıl saçları çok güzel parlıyor ve yüzündeki gülümseme de ona çok yakışıyordu. Uzun kızıl şaçları arasından gözüken gözleri çok sinsi bakıyor ama her zaman bıraktığı güven etkisi hiç bozulmuyordu. Gözleri daha da parıldamaya başladı. Notlarına eklediği her bir detay sonrasında doktorun keyfi daha da yerine geliyordu. Ölüm kaygısı üstünden kalmıştı sanki.
Tardis’in düğmelerine serice basmaya başladı ve zaman ayarlarına yaptı Tardis yolculuğa hazır bir hale geldi ve sallanmaya başladı. Doktor daha önceki bir doktoru hatırlayarak boşluğa doğru "Allons-y" diye bağırdı ve Tardis yanmaya başladı. Doktor sanki Tardis'i gidilmesi zor bir zamana doğru ilerletiyordu. Tardis havada taklalar atmaya devam ederken doktor bir yerlere zor tutunuyor tutunduğu yerden de Tardis'in kollarını çevirmeye devam ediyordu. Doktor, Tardis'in kontrolünü iyice kaybetmişti. Doktor " Beni yüzüstü bırakma. Beni yanlış zamana getirme. Sana güveniyorum..." sözcüklerini durmadan tekrar ediyor Tardis'e bağırıyor ona seslenmeye çalışıyordu. Sonunda sallantılar azaldı ve Tardis durdu.
Doktor gözünü kapatarak kapıyı açtı ve dışarı çıktı. Gözünü açtıktan sonra "Hahh!" diye bağırdı ve Tardis'i öptü. Doğru zamana geldiğine göre artık doğru yere gitmesi kalmıştı. Bunu yürüyerek yapması çok daha zorlayıcı ve hatalı olurdu. Tekrar Tardis'e bindi ve garip bir kolu çekerek tren sireni sesleri içinde boşluğa doğru.." Tren sesleri.. Bu sesi seviyorum, trenleri seviyorum." dedi ve Tardisi havalandırarak boşluğa doğru "Gerenimooooo!" diye bağırdı.
Tardis daha az sallantı geçirerek Doktor' un istediği yere varmıştı. Doktor kapıdan çıktı ve her zaman ki gibi bağırdı ama bu sefer kısık bir sesle. Doktor tam karşısında duran iki mavi kulubeye baktı ve tekrardan "Allons-y" diyerek diğer mavi kulübeyi itelemeye çalıştı. Kulübe bir adım bile kıpırdamıyor ama Doktor alından terler boşalmasına rağmen itmeye devam ediyor, dişlerini sıkıyor, tüm gücünü ona veriyordu. Doktor biraz hırslı ve inatçı bir yapıya sahip olduğundan kulübeyi hareket ettiremediğine biraz geç karar verdi. Bu onu biraz yormuştu ama düşünmesine engel değildi. Saçlarını karıştırarak "Düşün, düşün, düşün bir yerde bir eksik var nasıl giderebilirim. Düşün.. düşün" diye söylendi ve sonra "Buldum! Tabii ya diyip işe koyuldu.
Bölüm 1-1: Mavi Kutu (Blue Box)
Tardis'in içine geri girerek kontrol kulesinin altındaki demirliği söktü ve içine girdi. Boyu fazla uzun olmayan ama çokta kısa olmayan doktor yukarıdan bakılınca ne yaptığı belli olmuyordu ama çok fazla ses çıkartıyordu. Bu kadar ses bu ortam için uygun değildi. Az sonra elinde çok kalın ve oldukça uzun kancalı bir kablo ile çıktı. Kablo o kadar uzundu ki doktor çektikçe geliyordu. doktor kancalı ucunu diğer kulubenin dışından dolayarak kenetledi ve kablonun geldiği yere geri girdi. Sonic tornavidasının ucundan ışıklar saçılırken çok gürültülü bir ses ile kablo çekilmeye başlandı. Kablo fazlalığı çekildikten sonra Gümm!.. diye bir ses çıktı ve kulube yere devrilmiş bir vaziyette Tardis'in içine çekildi. Doktor Tardis'i uçurmaya hazırlanırken askerler "Bu Doktor!.. ama.. ama bu imkansız.. " dediler. Alarmlara bastılar çok büyük bir gürültü çıkmıştı. Tüm sirenler çalıyordu. Doctor Tardis'in kapısından doğru askerlere " Sirenler, Sirenleri seviyorum.. Görüşmek üzere By By ve By" diye bağırdı ve önüne gelen tüm kolları indirmeye başladı. Koordinatları yazdı. Vanaları çevirip; garip bir kolu çekerek siren seslerine Tardis'in o müthiş seslerini ekledi ve boşluğa doğru "Gerenimooo!" diye bağırdı..
Bölüm 1-2: Siberler (Cyberman)
Tardis sallantılı bir yolculuktan sonra o müthiş sesini çıkararak yere indi ve Doktor kapıdan çıktı. Hava biraz esiyor o kızıl ve ince saçları rüzgar esintisi ile bir o yana bir bu yana dans ediyordu. Doktor kıyafetlerini ve saçını düzelttikten sonra etrafa bakındı. Tarihi çözememişti. "Sanırım yanlış yere geldim.. Vakit kaybetmeden dönmeliyim" dedi ve Tardis'e girmek üzereyken "Delete!" sesi duydu. Bu Siberlerin sesiydi. Dünya'nın başı dertte idi ama Doktor'unda az vakti kalmıştı. İkisi arasında seçim yapmak zorundaydı. Bu seçim onu biraz zorladı ama parmağını şıklatarak Tardis'i kapattı. Kapatması ile "Doktor!" sesini duyması bir oldu. Çereye bakındı ve koşarak sesi aradı. Sesin kaynağına varınca şaşırdı ve verdiği kararın yanlış olduğunu düşündü çünkü ses Rose adlı bir genç kızdan geliyor ve buda doktorun tanıdığı biri olduğu için doktor zaman içinde eski bir doktorun olduğunu düşündü. Düşünmesi yetmiyormuş gibi hemen sonra Doktor çıkageldi. Doktor'a göre burası daha önce yaşadığı bir olay olduğu için normal şartlarda ilerliyordu ve çok vakit kaybetmişti. Siberlere gözükmeden Tardis'e geri dönmeliydi...
Bölüm 1-3: Zaman Böcekleri (Time Bugs)
Doktor Tardis'e doğru koşmaya başladı. Doktor koşmaya devam ediyor ama Tardis'e bir türlü varamıyordu. Bir sorun olması lazımdı. Çevresine bakındı ve " Bu olmamalıydı. Hay aksi Çaydanlık." diyerek sonik tornavidayı çıkarttı ve rastgele etrafa tuttu. Biraz zaman geçtikten sonra donma noktasını tespit ettiği ve cebinden daha önce kullanmadığı tuhaf düğmeleri olan küçük bir kumanda çıkarttı. Belli bir kaç sayı ve değişik sembolleri tuşladıktan sonra kumandanın ucundan süper sonik ışıklar çıkarak doktoru zamanında durmasına neden olan zaman böceklerini başka bir boyuta göndererek patladı. Doktor " Zaman böceklerinden nefret ediyorum sürekli zamanda parazit yapıyorlar. Görünmeyen küçük çürükçüller. Belkide büyüktür her neyse Tardis'ten bir tane daha Uzk bulmalıyım. Hay aksi davul, zurna." diyerek koşmaya devam etti. Aksilikler bitmek bilmiyor. Tam tardis'in önünde bir siber çıkarak Doktor'a doğru "Delete!" dedi.
Bölüm 1-4: Daleks
Hava biraz kararmıştı Doktor havaya baktı ve " Bu olayı aşağıdan izlemek çok muhteşem." dedi. Önündeki Siber'ı unutmuştu sanki. Yukarıdan doğru tepelerine bir gölge oluştu. "Exterminated!" sesi duyuldu ve Doktorun önündeki Siber hızla gelen dalek ışınları ile yere yığıldı. Doktor bunu fırsat bilerek Tardis'i açtı ama Dalek bu sefer "Doktor tespit edildi. Yok et, Yok et.. Yok eeet.." dedi ve Doktor'a nişan aldı. Gelen ışınlar bir anda durdu. Doktor etrafına bakarak " Zaman böcekleri, En sevdiğim yaratıklar. Muhteşem, Siz Harikasınız." dedi ve Tardis'e atladı. Tardis'i bu zamandan fazla vakit kaybetmeden çıkartması gerekiyordu. Önündeki bir kaç kolu çekti ve Tardis kontrol paneli etrafında dönerek önüne gelen tuşlara basıyor, vanaları çeviyordu. Tardis'in siren sesleri duyulunca " Bu ses muhteşem. Bu sesi seviyorum. ve Gerenimooo!." diye bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doctor Who: "Yeni Evren'in Koruyucusu"
FanfictionDoctor Who hayranları tüm bildiklerinizi unutun ve yepyeni bir Doctor Who evrenine merhaba deyin... Bu seride Doktor'un bencil ve kötü yanlarını sık sık görmeniz mümkün.