Bölüm 6: Ölüm Mesajı
***
Dalgıç'ın hayatını anlatması aslında kötü olmuştu. Eski anıları hatırlayarak; kıyafeti üzerinde ki tüm kontrollerini kaybetmişti. Kare delikli maskesinin karanlık kısmından koyu kırmızı renkler çıkmaya başladı ve Dalgıç kontrolden çıkmış bir vaziyette " Sardrock'a zarar verdiniz ve bunu ödeyeceksiniz." dedi. Doktor ceketinin iki yanından tuttu ayak parmaklarının ucuna basarak havaya kalktı ve tekrar yere bastı. Şapkasını eline alarak hafifçe yere eğildi ve "Hemşire Emilia sizi bekliyoruz. " dedi. Hemşire konuşma anında hazırladığı karışımı sonik iğneye taktı, iğneyi Dalgıç'a doğrulttu ve onu dondurmak için soniği iki eli ile tuttu başparmakları ile de düğmeye bastı. İğnenin ucundan son derece parlak bir ışık çıktı. Işığın rengi tam belli değildi ama pembe ağırlıklıydı. İğnenin içindeki yeşil karışım bitmeye başlamıştı. Hemşire eline düğmeden çekti ve ışığın durması ile Doktor "İyi iş başardın..." dedi. Doktor Dalgıç'a döndü " Bu kadar kolay mı olacaktı? " derken onun hareket ettiğini gördü ve heyecanlı bir şekilde " Koş… off yüz... bu da olmadı yürü.. .Yürümekle olmaz çırpın… Bir şeyler yap… " dedi. Farklı bir deniz olduğu için yaptıkları her şey çaresiz kalıyordu. Dalgıç bu denize de hükmede biliyordu. Doktor olduğu yerde çırpınırken Sardrock ta uyandı.
Doktor, Hemşire'ye baktı ama karışımı daha yeni yapmıştı yenisini yapması imkansızdı. Yedeği de yoktu. Çaresiz bir şekilde Sonik tornavidasına sarıldı ve olabildiğine bastı. Deniz'in farklı olmasından dolayı sonik tornavidanın seslerini duyuluyordu hatta eskisinden çok daha fazla. Bu deniz suyu sonik tornavidanın yaydığı dalgaları çok iyi iletiyordu. Sardrock bu sesten çok rahatsız olmuştu. Bu ses ile öleceğini hisseden Sardrock biraz ilerde olan portal yönüne doğru döndü. Dönmesi ile bir kaç yapıtın yıkılması ve denizin öldürecek şekilde çarkalanması bir oldu. Sardrock Portal'a doğru yüzdü ve diğer denize geçti. Sardrock'ın gitmesiyle Doktor'un işi biraz daha kolaylaşmıştı.
Doktor "Düşün, çırpın, düşün, çırpın" diye kendi kendine konuşuyor bu arada soniğide hala sımsıkı tutuyor ve düğmesine basıyordu. Soniğin yaydığı dalgalar ile Dalgıç'ta kendine gelmişti. Karanlık maskenin arkasından gelen kırmızı ışıklar eskisi gibi siyaha dönmüştü. Doktor Dalgıç'a iyice yaklaştı. Yüzünün maskenin tam önüne getirdi elleri ile iki gözünün yanını tuttu ve maskenin içerisine baktı. Doktor'un merakının başına yine belalar getireceği belliydi. Doktor iyice baktıktan sonra " Öyleyse.. Seni ve Sardrock'ı daha güvenli ve kimseye zarar vermeyeceğiniz bir yere götürmek istiyorum" dedi. Dalgıç bundan memnun olmadı biraz kızdı Doktor'u kendisi ile birlikte denizin yukarısına doğru çıkartı ve " Burada mutluyuz, Doktor " dedi ve yere doğru tekrar indiler. Doktor Dalgıç'ı " Bir toplumun mutluluğunu bir kişiye tercih ederim. Buranın halkı için seni hapis bile ederim. " diye kafiyeli ve duygu yüklü bir biçimde tehdit etti. Dalgıç şaşkın bir biçimde " Ne halkı? Burada benim gelişim ile kimse kalmadı. " dedi ve devam etti " Kıyafet kontrolünü kazanınca ve sular üzerindeki güçleri kullanmayı öğrenince buradaki tüm halkı Sardrock yardımı ile bu denizin üstündeki yaşamsal alana çıkarttık. Teknolojileri artık tüm evrenin teknolojisinden daha üstün çünkü yukarıda ki alan yaşamaya uygun ve gelişmeye çok açık yeni bir evren. Şuan düşünecek olursak burası eski evren ve yeni evren arası bir yer yani araf ve bu bölge portal olarak kullanılmakta. " dedi. Doktor şaşırmıştı, anlamaya çalışıyordu. Dalgıç devam etti " Buranın tüm halkı bizi seviyor ve bunun göstergesi olarak portal ve eski yaşam alanlarının tümünü bize hediye ettiler yani siz burada bize saldırarak işgalcilersiniz. " dedi. Dalgıç yine kızmaya başlıyordu bunu fark eden Doktor soniği çalıştırdı ve sakinleştirdi.
Tüm bu olan bitenler ile Doktor yepyeni bir tecrübe kazanmıştı. Ayrıca artık gezeceği ikinci bir yer keşfetmişti. Dalgıç'tan daha sonraki bir gün "Yeni Evren" adı verilen yere çıkartması için söz aldı. Hemşire'nin elinden tuttu ve geldiği gibi Tardis'e geri götürdü. Tardis'in önünde Doktor Hemşire'ye " Sıra sende Periveş " dedi ellerini şıklattı Tardis'in kapısı açıldı ve içeri girdiler. İçeri girmeleri ile yüzlerindeki ifade tamamen değişti. Kimsenin girmesine imkan olmayan Tardis'ten içeriye birileri girmiş. Biri demek doğru olmaz değişik bir yaratık girmiş. Yaratığın Dünya'nın eski sahipleri olan dinazorları anımsatan bir görünümü vardı. Normal bir insan gözü gibi ama bir insan gözünün on kat daha büyüğü. Arkadan bakınca damarlarının hepsi ve sinirlerinin tamamı görünüyor. Kocaman bir göze, iki ayak ve ayaklarla orantısız iki küçük ele sahipti. Kocaman bir göz sanki bir kalıba yerleştiriliyormuş gibi metal bir konik içine yerleştirilmiş sinir uçları koniğin ucuna kadar gelmiş. Koniğin yanlarından ayakları; koniğin altından doğru da elleri birleştirilmiş ve iki metal kablo gözün beyaz yerine çivilenerek sinir uçlarına bağlanmış. İki kablo üçgen prizma şeklinde bir cisim ile birbirine tutturulmuş ve gözün beyaz yerine çivilenmiş ve çivilenen yer kan toplamış. Üçgen prizmanın en alt tabakasında ise küçük bir göz bulunuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doctor Who: "Yeni Evren'in Koruyucusu"
FanfictionDoctor Who hayranları tüm bildiklerinizi unutun ve yepyeni bir Doctor Who evrenine merhaba deyin... Bu seride Doktor'un bencil ve kötü yanlarını sık sık görmeniz mümkün.