Lucy gözlerini açtığında iğrenç bir baş ağrısı ile karşı karşıyaydı, dün geceye dair bir şeyler aklına geldikçe onu sıcak basıyordu. Etrafa bakındı, gözlerini ovaladı, kendi apartmanındaydı, kendisi koltukta yatarken Sting yere serilmişti. Rezil bir şey yapmadım diyerek hatıralarını zorlamamaya karar verdi, zaten yanında destekçisi de vardı, Sting izin vermemişti, öyle düşünüyordu.
"Uyan, kalk, Sting." Ayağıyla koca adamı dürttü, Sting homurdana homurdana oturur bir pozisyona geçmişti. "Anamızı ağlattın Lucy." Uykulu haliyle hırıltılı bir sesle gülerek karşılık verdi Lucy. "Çok mu rezil olduk?"
"Yok, kustuktan sonra tekrar içtik, bu sefer daha fazla ama rahattık yani, öyle hatırlıyorum, bekle bakayım." Telefonundan saati kontrol etmişti, saat sabahın altısıydı, Sting bir kaç saat sonra işe gidecekti. "İyi uyandırmışsın, gerçi alarmım vardı."
"Dairene gitte hazırlık yapmaya başla, duş almamız lazım." Eliyle şakaklarını ovuyordu. "Salyanı hala hissedebiliyorum."
"Ne?" Sting gülmeye başlamıştı. "Kustuktan sonra ki kısmı hatırlıyor musun? Sana küfür ettiğim için sinirlendin ve kusmukla ağzınla yanağımı yaladın, evet, yanağımı yaladın Lucy. Sonrasında ise adamın tekine sinir olmuş gibi bir süre baktın galiba şu bahsettiğin adamdı emin değilim. Yanağımı temizlemeye çalışırken kusmuk kokusundan midem bulandı ve senin kusmuğun üzerine birde ben kusayım dedim, görevlilerden birisi gelip bize taksi çağırmak istedi, kabul ettim, araba binanın önünde kaldı, gidene kadar görevli bizimle ilgilendi, tatlı çocukmuş. Neyse, kısaca kusmak dışında bir şey olmadı, klasik yani, peşine de eve gelince içmek istedin ve biz yine içtik."
"Aman tanrım, yanağını yaladığıma inanamıyorum."
"İntikam gibi geldi bana, beni böyle şeylere kullanman kalbimi kırdı bak, merak etme, gizliden bana aşık olsan bile bunu hala bilmiyormuş gibi davranacağım." Lucy Sting'in koluna yumruk attı. "Memura şiddet kaç aydan başlıyor biliyor musun sen?"
"Ah kapa çeneni lütfen. O gördüğün adam benim patronumdu, bana yemek ısmarlayan adam, işi çıktığı için yarıda kaldı ama bana bir ilgisi var, hissedebiliyorum. İçkiden sonra beni burada bırakıp gitseydin keşke."
"Gitmek istedim ama Sting gitme diye çok yalvardın, bende kıyamadım."
"Sabahın köründe cıvıtmadan duramaz mısın sen?"
"Ağzımdaki ve yanağımdaki pislik hissi bir türlü gitmiyor, hayatımın sonuna kadar bu anı iğrenerek hatırlayacağım." Aynı konuya geri döndüğü için göz devirdi Lucy. "Bana bakmak zorundasınız bay Eucliffe! Aksi takdirde size başka bir tane daha kusmukla yalamalarımdan vereceğim." Sting iğrenmiş bir ifade takılmış, şakasına böğürüyordu, Lucy gülme krizine girmişti.
~~~
Haftanın büyük çoğunluğunu Levy için hazırlık yaparak geçirmişti Lucy, haftasını böyle harcamak önemli değildi onun için, çünkü şu sıralar önemli olan tek şey kafasını rahatsız eden adamdı ve bu yeterince kafasının dağılmasına yardımcı olmuştu.
Evde yatarak saçma şeyler yapmak tamamlanmıştı, Levy tatlısına yardım etmek tamamlanmıştı, güzellik için bu harika vücuda bakım yapmak tamamlanmıştı, bay Dragneel ile yüzleşmek? Bu tamamlanmamıştı işte. Alarmdan önce kalkmanın acısını yaşarken tavanı izliyordu, çalan saat ile üzerine doğru vurdu. Acaba olanlardan sonra nasıl tepki verecekti? İnadına Sting'i yaladığı aklına gelince bir kere daha güldü bu olaya, işten atılmayacağını umuyordu. Empati yapsaydı, kendisi patron olsaydı ve önünde bu denli saçma bir hareket yapan bir kadın görseydi, birde bu kadından hoşlansaydı... Galiba işten kovardı, gerçi Lucy patronunun ona karşı ilgisi ne kadar bilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Touch Me [Nalu]
FanfictionHayatı boyunca hep en iyisi olmaya kendini adamış Lucy yeni işinden gayet memnundu, bir kaç sorun dışında. Bu sorunların en büyüğü ise sürekli onu odasına çağırıp özel rapor isteyen patronu bay Dragneel'dır. Patronunun kendisine özel bir ilgisi oldu...