~Sekizinci Bölüm~

777 61 39
                                    

Lucy en nefret ettiği şeyi yapıyordu bu hayatta, iş ve özel hayatını karıştırmıştı ve bir kadın olarak bunu yaptığı için geçen olaylardan daha da utanmıştı. Medyada sürekli kadınlara karşı işiyle özel hayatını ayıramayan, bir kadın çalışsa bile hala kadındır ön yargısı olduğundan beri buna çok dikkat etmeye çalışmıştı. Erkeklerden nefret ediyordu. 

İşe gitmeyeceği için mutluydu, bu sıralar işten kaçıyordu ve Natsu'yu görmediği için hayat ona güzeldi denebilirdi. Ormanlı -Lucy saçma isimler takmayı seviyordu- dediği bu adam onu bu dönemden beri hiç aramamıştı ve bundan dolayı rahattı, galiba süre vermek istemişti, gerçi çocuk gibi kaçmıştı ama onun yerinde kim olsa kaçardı, kendini böyle teselli ediyordu. Yanlış anlamış olsa bile siniri yüzünden konuşmak istemiyordu. Ayrıca hala işinden kovulmadığı için hayretler içindeydi. 

Levy  işleriyle ilgileniyordu bu yüzden ara sıra gelen maillerden başka bir şekilde iletişimde olamıyorlardı. Yine de Sting ile konuşmaya daha fazla vakti olduğu için ona neler olduğunu anlatan yirmi tane filan ses kaydı atmış olabilirdi, duygusallaşmış mıydı? Fazlasıyla.

İş yerinin karşısında duran yerden beri girip çıkan kişileri izliyordu. Karşısında oturan Sting ise kedi videoları izliyor siparişin gelmesini bekliyordu. Koskoca adamın kedi videosu izlediğini bilmek ve buna gülmesini izlemek moralini azda olsa düzeltiyordu. "Benimle ilgilenir misin kendimi depresyonda gibi hissediyorum."

"Kusura bakma genelde seni bir adam yüzünden bu halde görmüyorum o yüzden bu benim için ilk." Sting telefonunu masaya geri bıraktı, gelen kahvenin üzerine garsona teşekkür ettiler ve camdan beri iş yerini süzmeye başladı. "Şu kadınları görüyor musun bence kesin onlarla da fingirdeşiyordur." Sting hiç yardımcı olmuyordu. "Seni yemeğe çıkardıktan sonra eski sevgilisi ya da takıntılı bir sürtük gelip sana bağırıyor, asıl sorun başında belalı bir tip olmasına rağmen seni yemeğe çıkarması ve pek bir şey yapamadan bu kadına izin vermesi."

"Bende aynı şekilde düşünüyorum içimden bir ses eski sevgilisiymiş gibi söylüyor."

"Onu affetmek istiyorsun yoksa adamı ilişki hayatını anlayacak kadar tanıdığını zannetmiyorum. Elbette patronun ama bilirsin birisinin kişiliğini en iyi tanıyacağın yer aynı çatı altında olduğun zamandır. Çok duygusallaşmışsın ve işe gitmediğini de söyledin. Sırf patronunla sıkıntın var diye işten kovulmayı göze alıyor musun yani? Tanıdığım her kadından daha inatçıydın bu konuda." Sting haklıydı. 

Lucy bunları kendisine de söylemişti ama bir türlü kendisine hakim olamıyordu. Nasıl aşağılandığını düşündüğünde tekrardan göğsüne ağrı girmeye başladı. Boğazı yanıyor gibiydi ve Natsu'nun onu arayıp inandırıcı bir açıklama yapmasını, peşine ise bu olayı atlattıktan sonra yaşayacakları zamana gitmek istiyordu. "Tanrım ağlamaya kalkarsan gidip o adamı bir şekilde döver sonra da polise hakaretten gözaltına alırım." İçkisini tek dikişte yarılamıştı. "Tanrım ağzın yanmıyor mu?"

"Bebeğim ben ne yangınlar gördüm." Sting göz kırptığında göz devirdi. Onunla dışarı çıkmak iyi bir plan olmuştu. "Onunla konuşmam gerekiyor."

"Eğer ilk sen konuşmak istemiyorsan bir erkek olarak karşındaki erkeği bu konuda nasıl ilke sürükleyeceğine dair tavsiye verebilirim."

"Neymiş o?" Lucy bir yudum aldı. "Kıskandırmak. Yukino bugün başka bir adamla konuşuyor olsaydı ve bilmediğim bir herif olsaydı içten içe tüm gün bu lavuk kim diye düşünüyor olurdum ama Yukino böyle şeyler yapmıyor, kimin eski eşi ama." Lucy bugün çok göz devirecekti anlaşılan.

"Bana bağırıp üzerime saldıran kadın kadar kafayı yemiş birisisin, umarım aynı şey Yukino'nun ileride olacak erkek arkadaşına da olmaz, Yukino ile konuşmayı planlamıyor musun hala? Sana artık zaman ayıracağım pişmanım filan falan... Birde bu kıskandırma olayı nasıl olacak?"

"Sana yardım ederim ama diyeyim yalaşma yok. Onun dışında Yukino olayına gelirsek hala cesaretimi toplayamadım, her neyse konu şu anlık sensin. İş yerinden ne zaman çıkacağını biliyorsun çıktığı zaman bizde buradan çıkacağız ve biraz sarmaş dolaş olacağız, bebeğine bırak, bilirsin ben bu konularda harikayımdır ve onu nasıl gıcık edeceğimi çok iyi biliyorum."

"Ya seni dövmeye kalkarsa?" Sting arka cebinde duran kelepçeleri gösterdiğinde Lucy kahkaha attı. "Yakalar parçalarım onu." Daha da gülmeye başlamıştı, gülerken yudum almaya çalıştığında ise kahve genzine gittiğinden öksürmeye başladı. "Alırım böyle aklını." 

"Sence çok çocukça olur mu? Şu lise dizilerinde erkek arkadaşını kıskandırmak için her boku yiyen sonrasında neyi kıskandın tavırlarında duran kızlardan olmak istemiyorum."

"Bazen biraz eski ve heyecanlı şeyler yapmak ilişkiyi dinç tutar. Git başka bir adamın kucağına otur demiyorum, örnek vermek gerekirse davetine bir gün gitme, bazen meşgulüm de, her gün dert anlatıyorsan bir şeyini anlatma ve bırak düşünsün. Ayrıca adamla resmi olarak çıkıyor değilsiniz bir şeyler başlamaya çalışmış ama kadının teki olayın içine sıçmış." Sting kahvesini tekrardan içti, Lucy adamın iki yudumda orta boy kahveyi dikleyerek bitirdiğine hala inanamıyordu. "Sen delirmişsin." Sting tekrar göz kırpmış ve gülüşmüşlerdi. 

~~~

İş çıkışından önce yerlerine geçmiş dükkandan çıkıyor gibi yapıyorlardı. Sting yeleğini onun omuzlarına atmıştı, Lucy kendini ağır hissediyordu ve çıkışa bakmamaya çalışıyordu. Sting'in elleri omzunda duruyordu ve Sting yandan beri yüzüne yaklaşmış bir şeyler anlatıyormuş gibi yapıyordu ama adamın genel söyledi tek şey "Bir altın diğer altına neden sarısın demiş, o altında sarı sarıya sarı olmak için altın oldu demiş..." Gibi saçma şeyler anlatıyordu, Lucy ise doğal olarak adamın salaklığına gülüyordu. "Gördü bizi taksi bekliyormuş gibi yap ve uzağa bak, benim erkek içgüdüsü yapıp adamla bir süre bakışmam lazım." Lucy tekrardan gülmemeye çalıştı.

Sting gerçekten de geçen taksilerden birine işaret yaptığında Lucy dürtülerine daha fazla engel olamadı ve çıkışa doğru baktı. 

Natsu ona doğru bakıyordu ve kaşları hafif çatıktı. Nasıl bir ruh halinde olduğunu anlayamamıştı Lucy. Bir süre sonra görüşünü taksi kapattığında Sting ile beraber içeri girdiler. Sting içeri girdikleri gibi üzerinde bulunan ceketi almıştı. "Ceketi alayım önemli şeyler var içinde." Adam onlara bakıyordu Sting ceketini geri giyerken Lucy adama yolu tarif etti. "Sence işe yaramış mıdır?" Diye sordu Lucy. "Bilmiyorum adamın aklını okumak zor, dua edelim ki işe yaramış olsun." Lucy cevabına karşı kafasını destekler biçimde salladı ve camdan dışarıya odaklandı. 




Touch Me  [Nalu]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin