Bebeğimin Mafya Babası...

Uyku Numarası...

Efe'den:

Masal ile birlikte kahvaltı yapmaya indik. Daha doğrusu Masal yiyor ben izliyorum. Şuan bu tatlılıkla benden ne istese yapabilirim.

-Yavaş ye Masal önünden almıyoruz yemeği.

-Karışma bana iki canlıyım ben.

-Hayır karışmak değil niyetim yanlış anlama ama az sonra masa örtüsünü yiyeceksin diye çok korkuyorum.

-Bo koro bon kondom oçon doğol boboğom oçon yoyorom.

Çarpık bir şekilde güldükten sonra...

-Anlamadım.

Ağzındakileri yuttuktan sonra biraz su içti ve bana döndü.

-Diyorum ki ben kendim için değil bebeğim için yiyorum.

-Hehe tabi öyledir.

Bana pis bakış attıktan sonra tam kalkacaktık ki masaya bir adam geldi ve yağmura sarıldı.

-Hey Yağmur nasılsın? Ne yapıyorsun sen burada?

-İyiyim Berk bizde Efe ile...

-Selam ben Efe.

Lafa dalmasaydım kavga çıkabilirdi.

-Selam ben de Berk.

-Siz sevgili misiniz?

Bir kahkaha attım. Neyden bahsediyo bu gerizekalı. Hatun benim çocuğuma hamile...

-Sevgili değiliz dedim.

Masal şaşırma ve kızma arasında bir bakış attı bana.

-Biz evliyiz burayada balayına geldik.

Dedim. Berk yüzünde solan gülümsemesiyle şuan tam olarak kahkaha atmalıktı.

Masalın elinden tutup kaldırdım. Tam giderken arkamı dönüp Berke baktım,

-Bebeğimizin doğum gününede bekleriz Berk dayısı.

Bu cümle ile hem Masalı Berkin kardeşi yapmış hemde asıl olayı anlatmıştım. Berki arkamızda bırakarak yürümeye başladığımızda benim yüzümde ise harika bir gülümseme vardı.

Masal'dan:

Ayyy kıyamam resmen kıskandı. Gerçi bu dağ ayısından ne beklenir ki kabadayı ne olacak?

Beni kolumdan tutup plaja getirdiğinde Efeye küçümser bakışlar attım. Bana ne oldu der gibi baktığımda gözlerimle üzerimi gösterdim.

-Heeee. Gel şuradan birşeyler alalım üzerimize.

Kafamı olumlu anlamda sallayıp adımlarımı gösterdiği küçük mağazaya yönlerdim. İçeri girer girmez bana yerleri süpüren şalvar tarzı birşey getirdi.

-Al bununla girersin denize.

-Anlamadım bununla gir derken. Efe bu şalvar farkında mısın?

Gözleri bana gösterdiği kıyafette gezindikten sonra bende kendime bir bikini aldım. Daha sonra havlu, güneş kremi, parmak arası terlik... Şimdi diyeceksiniz ki neden evden getirmedin? Çünkü ben açıkçası Efe bizi gezdirmez o işini hallederken bende otel odasında sıkılarak ölürüm diyordum. Aldıklarımı kucaklayıp Efenin yanına gittim o da kendine şort almıştı. Efe bir bana bir de kucağımdaki bikinilere baktıktan sonra

-Evet şimdi de denizde giymek için birşeyler al.

-Bunları aldım ya... Dedim elimdeki bikinileri göstererek.