Multinin yerini yazdım.
Çok güzel bir taştan eve geldiğimizde ağzım "o" şeklini almıştı.
-Zengin kocanın yararlarını görüyorum şuan.
Erkeksi bir kahkaha kulaklarıma ulaşınca yavaşça ona döndüm ve ellerimi belime koydum.
-Gülünecek birşey mi var?
-Hayallerini duymak güzel ama bu ev benim değil.
Hayallerim suya düşerken Efe suratıma daha da güldü.
-Zaten pek beğenmemiştim. Bayık bayık yaştan falan. İşte önünde havuzu var, her tarafı meyve ağaçlarıyla çevrili, onlarca çiçek ile süslenmiş diye beğenecek değilim ya.
-Hiç beğenmemişsin ama detaylarını benden daha iyi biliyorsun.
-Hiçte bile ben öyle bir göz atmıştım. Ayrıca
-Çocuklarımızın...
-Ne!?
-Burası 18 yaşlarına bastıklarında onların olacak.
-Çocuklarımıza hediye mi aldın? İlk kez çocuklarımız dedin üstelik. Affettin mi beni?
-Deniyorum.
Gözlerim dolarken Efe'nin boynuna atladım.
-Seni seviyorum. Seni seviyorum. Çok seviyorum.
-Sana aşığım.
Aşk kelimesi bazılarına çok kolay geliyordu. Yakışıklı veya güzel birini görünce hemen ben aşık oldum diyorlardı. Oysa aşk insanın dış görüntüsüyle değil kalbiyle ilgili birşey. Efe bana aşık. Bu kelime seni seviyorum dan daha güzel.
-Ama bidaa hoplayıp durma. Hamilesin kızım sen. Hem de beş aylık. Beş beş...
Bunu söylerken eliyle beş yapmıştı.
Kafamı tamam anlamında sallarken gözüme incir ağacı çarptı. Sinsi bir sırıtış takınıp kafamı yavaşça Efeye çevirdim.
-Efeee.
-Efendim?
Yüzümdeki sırıtışı silip kedi bakışlarımı atmaya başladım. Efe benim baktığım yer kafasını çevirince
-Yooo. Hayır. Asla. İmkansız
-Ya Efe çocuklarımın popolarında incir kadar iz mi olsun? Ha olsun mu?
-Ciddi misin sen?
Yüzüme bakıp dehşetli bir yüz ifadesi takındı.
-Ciddisin.
-Nolur...
-Ne mi olur? Kızım üzerime takım elbisee ve ayağımda en sevdiğim ayakkabılarım varken o ağaca tırmanamam.
Sanırım Yağız beni tuttuğu depoda gelirken şirketten geldiği için üzerinde takım elbise vardı. Ve inanılmaz derecede yakışıklıydı. Şirketteki kızlar... Aman Allahım! Acilen gitmem gerek o şirkete.
-Bak şimdi. Ceketinle ayakkabılarını çıkar.
Ceketini çıkardım.
-Kollarınıda sıyır.
Kollarını sıyırdım.
-Hah şimdi çık.
Söylene söylene ağaca tırmandı. Bir insan nasıl ağaca çıkarken bile karizmatik olabilir?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bebeğimin Mafya Babası...
ChickLitMasal için herşey planlıydı. Öncelikle babasının onu zorla evlendireceği adamdan kurtulmalı, daha sonra kardeşi için gerekli olan iliği bulmalıydı. O gece kardeşini babasının yanında bıraktı ama daha sonra babasıyla başa çıkabilecek birinden çocuk...