xis•six

1.1K 142 55
                                    

Luke birkaç saniye boyunca ne yapacağını bilmeden dudaklarını hareket ettirmeye çalıştı.

Hiçbir şey düşünemiyor, sadece içgüdüsel bir hareketle karşılık vermeye çalışıyordu. Tabii ki, daha önce de kızlarla ya da erkeklerle öpüştüğü olmuştu ama Michael'ın dudakları ve şu an boynunda olan elinin tutuşu öncekilere göre kat kat daha sertti. Sanki Luke'un aniden ellerinin arasından kayıp gitmesinden korkuyor gibiydi.

Michael nefes almak için hafifçe geri çekildi. Kalbinin sıklaşan ritimleri hızla beynini ele geçiriyormuş gibi hissediyordu. Daha fazla devam ederse onu, tek gerçek arkadaşını, kaybedeceğinden emindi ama kendini durduramıyor veya durdurmak istemiyordu.

Araladığı koyu yeşil gözleri, sarışın çocuğun şaşkınlıkla açılmış mavi gözleriyle karşılaştı. İkisi de hiçbir şey yapmıyor, söylemiyor ve sadece sık nefesler alarak birbirlerine bakıyorlardı. Mavi saçlı çocuk uyuşmaya başlayan zihnine aldırmadan tekrardan başını öne eğip dudaklarının arasındaki kısa süreli mesafenin kapanmasını sağladı. Luke'un aklındaki tüm düşünceler bununla birlikte tekrar kaybolmuştu.

Michael, sarışın çocuğu hafifçe geriye doğru iterek yatakta sırt üstü yatmasını sağladı, dudakları hala ayrılmamıştı ve ikisinin de ayırmaya niyeti yok gibi görünüyordu. Michael ellerini Luke'un tişörtünün eteklerine koyduğunda tişörtün altından tenine değen soğuk, dövmeli parmaklar onun ürpermesine neden olmuştu.

"Michael..." diyebildi Luke, hızla ciğerlerine dolan havayla birlikte. Michael ise onu umursamayarak dudaklarını sarışın çocuğun boynuna doğru yönlendirmişti, elleri hala onun tişörtünün altında geziniyordu. Tenine değen ılık ve nemli dudaklar Luke'un boynunu iyice geriye atıp inlemek istemesine neden oluyordu ama dişlerini alt dudağına geçirip kendi sesini olabildiğince kesmeye çalıştı.

Mavi saçlı çocuk diliyle Luke'un köprücük kemiklerine kadar indiğinde ellerini Michael'ın boyalardan dolayı yıpranmış olsa da ellerinde hala yumuşacık bir his bırakan saçlarına daldırdı. Sarışının kalp atışları o kadar hızlanmıştı ki dudakları Luke'un göğüs kafesine oldukça yakın olan Michael'ın da onun kalbinin sesini duyduğuna neredeyse emindi.

"M-michael..." diye fısıldadı tekrardan, aralarından bir inleme kaçabileceğinden korktuğu için zorla açtığı dudaklarının arasından. "D-dur."

Michael hızla gözlerini kaldırdı ve sarışın çocuğun yüzüne odaklanmaya çabaladı. Terden ıslanmış sarı bukleleri alnına yapışmıştı. Aralık dudaklarının arasından hızla nefes alıyordu ama alt dudağı ısırılmaktan neredeyse kan kırmızısı tonundaydı. Bu Michael'ın onu tekrardan öpmek istemesine neden olsa da bu isteğini kendi içinde tutmaya çalıştı.

"Ne oldu, Luke?" diye mırıldandı, Luke'un bacaklarının arasına yerleştiğinden ona doğru eğildiğinde istemsizce de olsa pantolonları birbirine sürtmüştü. Michael derin bir nefes aldı. "Yoksa erkeklerden hoşlanmadığını mı söyleyeceksin?"

"Hayır, sadece..." Sözlerine devam etmeden önce yutkundu, bastırmaya çalıştığı iniltiler boğazını yakmıştı. "Bunu yapamam."

"Neden? Senin de bunu sevdiğini biliyorum." Michael dudaklarını Luke'un dudaklarına sürttüğünde sarışın çocuk ani bir hareketle onu üstünden itti. Mavi saçlı çocuk bu tepkiyi beklemediğinden geriledi. Hissettiği şaşkınlık gözlerinden gayet rahat bir şekilde okunabiliyordu.

Luke doğruldu, bacaklarını toplayıp yatağın kenarından sarkıttı. Dirseklerini dizlerine yasladı ve ellerini zaten dağınık olan hafifçe ıslak saçlarından geçirerek daha da dağıttı. "Michael, şu an kendinde bile değilsin, kes şunu lütfen. Git ve seninle yatmak için can atan kızları -veya erkekleri, herneyse- ara. Onlardan biri olmak istemiyorum."

Sarışın çocuk ayağa kalkıp Michael'ın odasının kapısına ilerledi. Michael hiçbir şey yapamadan sadece onu izlemişti, bedenindeki her kas donmuş gibi hissediyordu. Sadece Luke odanın kapısını çarpıp çıkarken dolu gözlerle, "Ö-özür dilerim..." diye fısıldayabilmişti. Onun duyup duymadığından emin değildi.

Az önce Luke'u becermek üzere olan kendisi değilmiş gibi bacaklarını kendine çekti, kollarını dizlerine doladı ve hıçkırarak ağlamaya başladı.

Bir kişi daha onu terk etmişti, bir kişi daha gitmişti. E, her insan eninde sonunda illa gidiyordu ya zaten.

Herkes ondan nefret ediyordu...

~
Hikayenin başları ben de cidden smut yazacağım heralde dedim ama sonuç böyle bir şey çıktı.

Ayrıca bir aydır falan bölüm atmadığım için çok çok çok özür dilerim, bazı internet sorunlarım oldu da Wattpad'e bile zar zor girebildim. Ama iki hafta sonra büyük bir ihtimalle eskisi gibi bölüm atabilirim, emin değilim...

borderline //mukeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin