eno•one

1.4K 178 67
                                    

Luke matematik sınıfında girerken derin bir nefes aldı. Matematik en sevdiği dersti ve bu günün son dersi olması onu daha da sevindiriyordu.

Ancak içeri girdiğinde her zamanki yerinin dolu olduğunu görünce yüzündeki gülümseme yavaş yavaş kayboldu.

Sırasında oturan mavi saçlı çocuğa doğru yürüdü. "Hey, afedersin ama orası benim yerim. Lütfen kalkabilir misin?"

Çocuk, telefonunu kapattı ve masanın üzerine koydu. "Burasının sana ait olduğunu gösteren bir belge var mı?"

Luke şaşırdı. "H-hayır ama-"

"Peki ya sıranın üzerinde ismin falan yazıyor mu?"

"Hayır a-"

"Üzgünüm." Çocuk ona küçümser bir biçimde gülümsedi. "O zaman herkes gibi ben de buraya oturma özgürlüğüne sahibim ve oturdum da."

Luke sinirle derin bir nefes aldı. "Pekala, yanına oturabilir miyim peki?"

Çocuk kollarını göğsünde birleştirdi ve gülümsemeye devam etti. "Hayır."

"Neden?" Luke ayağıyla yerde ritim tutarken aynı anda başka boş sıra var mı diye etrafına bakınıyordu ama mavi saçlı çocuğun yanındaki yer hariç yer yer doluydu.

"Çünkü yanımda oturmanı istemiyorum. Suratın sinirlerimi bozuyor." Michael telefonuna gelen bir bildirimi kontrol ederken söylendi. Luke tam o anda çocuğu kaç farklı şekilde öldürebileceğini planlamak istese de çocuğun gri kazağının kolunun hafifçe açılmasıyla bir şeyi fark etti.

Çocuğun tüm bileği kesik ve küçük yanık izleriyle doluydu.

"O zaman başka bir yere otursam iyi olacak." diye mırıldandı Luke. Arkasını dönüp boş bir sıra ararken öğretmenin içeri girmesiyle irkildi.

"Mr. Hemmings," dedi sarışın kadın. "Ayakta durmayın lütfen, Mr. Clifford'ın yanına oturabilirsiniz."

Michael iç çekerek istemeye istemeye çantasını kenara çekti. Luke olabildiğinde az yer kaplamaya çalışıp sıranın en ucuna oturduğunda Michael kalemliğinden bir tebeşir çıkardı. "Aynı sırayı paylaşacaksak bir kural koymalıyız." dedi tebeşiri sıranın ahşap yüzeyinde ilerletip ikisinin arasına bir çizgi çizerken. "Eşyaların bu çizgiyi geçmeyecek. Seninkiler senin tarafında, benimkiler benim tarafımda... Anlaştık mı?"

Luke kafasını sallayarak onayladı. Onunla daha fazla tartışmak istemiyordu.

Öğretmen tahtaya dönüp Michael'ın pek de umursamadığı ama Luke'un tüm dikkatiyle dinlediği bir konuyu anlatmaya başladı.

Michael kazağının kolunu parmak uçlarına kadar çekti ve esnerken ağzını kapattı. "Gerçekten de anlattığı herhangi bir şeyi anlayabiliyor musun yoksa sadece rol mü yapıyorsun?" diye sordu hızla defterine notlar almaya çalışan sarışın çocuğa bakarak. Luke sadece bir iç çekti ve onu görmezden gelmeye çalıştı.

"Pekala," dedi öğretmen soruyu tahtaya yazdıktan sonra tebeşiri elinde tutmaya devam ederken sınıfa döndü. "Bu sorunun cevabını bizimle paylaşmak isteyen var mı?"

Luke hemen elini kaldırdı. Sınıfta ondan başka kimsenin el kaldırnadığını fark etti. "Pekala, her zamanki gibi, Mr. Hemmings?"

Luke çözümün açıklamasını yaparken Michael'ın gözleri Luke'un dudaklarını izliyordu. Luke sözlerini bitirip gülümseyince öğretmen onun dediklerini onayladı ve cevabı tahtaya yazmak için tekrardan arkasını döndü.

"Dudakların çok güzel." dedi Michael bir anda. "Özellikle de şu metal halkayı sevdim."

Luke kaşlarını kaldırdı. "Yüzümün sinir bozucu olduğunu söylememiş miydin?"

"Öyle. Ama yine de sevimli." Mavi saçlı çocuk elini ona uzatırken kıkırdadı. "Bu arada ben Michael."

Luke çocuğun bu tutumu karşısında şaşırsa da yine de elini sıktı. "Luke."

~
Konuyla veya borderline ile ilgili sorularınız varsa yorumlara yazabilirsiniz, hepsini yanıtlamaya çalışacağım.

borderline //mukeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin