Bir Garip

Üç Gün

3 Gün 3 yıl 3 asır ömrün var kelebeğim..

İşte yine yeni bir sabah
Yürüyorum, gözlerini hala açamamiş kaldırımlarda..
Düşünceler kolkola girmiş
Uzanır aklıma,
Derken ne kadar mesafe mesafe yol almışım,
İnan farkında bile olmaz insan.
Bir park; içindeki banklar gözüme ilişir
Farkında olmadan...
Nasıl oldu bilemiyorum işte,
Bir bakmışsın cigaranın dumanları bir sis misali sarmış her yanınızı
Hayalleriniz, umutlarınız öksürmeye başlar
Nefesler öksürür, sen de öksürerek onlara eşlik edersin..
Bir dünya savaşı başlar beyninde
Kalbe bulaşır, bir kaosa döner için.
Dostunun düşmanının kimdir bilemezsin,
Bir kaybeden, bir kazanan olacaktır elbette,
Ya kazanan sen olacaksın, ya kaybeden sen olacaksın.

Hayli zaman geçer..
Bir ara hafif bir sessizlik hakim olur havaya
Ne bağrışmaları, ne banliyö ve ne de arabanın çıkardıkları gürültüyü duyarsın,
O an, niçin oradasın, ne yapıyorsun, ne vakitten buradasın gibi sorular, misafirin olur
Hiçbir zaman cevaplarını bulamayacaksın belki de...
Savaşın en sıcak anında;
Çakmağın var mı diye bir sesle irkilirsin
Ama; ne istediğini algılayamazsın,
Tekrarlanır yanı başınızdaki kişinin ricası,
Belki sizi az da olsa kendinize getirir.
Ama sonra, sonra?
Yine eski haline dönersin..
Bir bakmışsın çiselenen yağmurlar
Git gide bir nefret kusmaya başlar.
Seller yağar üstünüze umursamazsınız_
Yalnız bilinmez bir şey, artık yol alma vakti diye ikazda bulunur,
Artık yol alma vakti,
Sessiz veya gürültülü...
Zaten her şeyi tartışmışsınızdır kendi dünyanızda,
Sayısız tanımlamalar, benceler, doğrular, hatalar...
Hayatınıza yönelik planlar, hayaller, umutlar, çeşit çeşit yarım kalmış arzular...
Kırıklar, üzüntüler, huzur; sayısız duygu ve hisler...
Uzaklaşmaya meyillenirsin,
Kulaklarınızda bir şeyler çınlamaya başlar durmadan
Tıpkı benim kulaklarımda çınlamaları gibi; üç gün, üç yıl, üç asır ömrün var kelebeğim
Yeryüzüne inen bulutlar arasında uzanırken,
uzaklara doğru..
ÜÇ GÜN, ÜÇ YIL, ÜÇ ASIR ÖMRÜN VAR KELEBEĞİM....