Bir Garip

rüya

Dicle'nin bir gözünde akan yaştım
sense kızılırmakta
Güneşin gözleri değmişti yüreğimize
Bir hafiftik, ısınmıştık öylece
Hafiftik, aydınlığın kanatlarına tutumuştuk
Huzur dolu bir esinti yalamıştı yüzümüzü
Birbirimize bakıyorduk, anlamsız gülüyorduk

Bir yanımızdan geçen martılar
Diğer yanımızda deli rüzgarlar
Gözlerini gizlediğin o maviler
Şimdi beni de gizlemişti senle
Bulutları basamak yapmıştık arşa
Şebnemler konmuştu yanaklarımıza

Ne çok kıskanmıştır cicekler
Aman duymasınlar
Gökten bir öpücüktü, yükselirken
Yükseldikçe yükseliyorduk
Yıldızlara çaktırmadan
Yıldızlara boyanmıştık,
kimse farkında olmadan

O gün içmistik bir şişe dolu,
Hasrete inat sevda şarabını;
Ama kendimizdeydik sarhoş değildik.
Sonra göz göze gelmiştik,
Gözlerim seni gösteriyordu
Seninkilerse bir deliyi

O an sana okumaya başladım
Mısraların arasına gözüm gibi baktığım seni
Bir şirinlik almıştı şiirler.
Can kulağıyla dinliyordu Ay beni
Çoğu zaman kızıyordu, bana nedense
Her sorduğumda nedenini,
Susuyordu, söyleyeceklerini
Çekiyordu sinesine.

Bir gün aniden fısıldadı kulağıma,
Alınmıştı mısralar dizmedim diye ona
Ta ki gözlerini görünce,
Gözlerini görünce  hak vermişti bana.

Güneşler şahit olmuştu üç evet'imize
Göktaşları halaya durmuştu gürültü yapmadan,
Uyuyan çocuklar uyanır diye.
öğlene doğru sizinkiler horona durmuştu,
Biraz gürültülü patırtılıydı,
Ama olsun.

O günü hatırlar mısın bilmem,
Ben dün gibi hatırlıyorum,
O gün şendik mutluyduk,
O gün bir başka güzeldik,

Dilimiz susmuştu, yüreğimiz ses verirdi.
İki çılgındık, iki deliydik
Deliler gibi şarkılar söylüyorduk.
Kolkola girmişti yıldızlar;
Dönüyor pervaneler gibi,
İkimizin etrafında.

Aniden şarkının bir sözünü unuttuk,
Kalakalmıştik, şaşırmıştık,
Dilimizin ucundaydı,
Hatırımıza gelmedi bir türlü.
Ani bir sessizlik olmuştu,
Sonra herkes gülmüştü ikimize,
En çok yıldızlar gülmüştü bize.
Sonra onların kahkalarına katılmıştık

Bana göz kırptın, elimden tuttun
Gizliden arkadan itmeye başladık
Tüm gücümüzle itiyorduk yıldızları
Aşağıya doğru itiyorduk
Dilekler tutsunlar insanlar
Dileğimiz de buydu zaten

Gel zaman git zaman
Beyaza boyanmıştı yeryüzü
üşüyordu yürekler, sevdalar acıyordu
Dayanamadın, ağlamıştın
Hemen koşmuştuk
Dünyayı var gücümüzle
İtiyorduk marta doğru
Bahara itiyorduk

Diğer dünyalara koştuk sonra
Of daha diğer dünyalar
Baharsız kaldılar
Sensizlikle süslü güneşler
Pencereme gizliden girdiler
Kafam zonkluyordu alarmdan
Pis herif diyordu her haliyle saatin sekizi
Kalk! kalk! Derse geç kaldın
Diyordu sekizin çeyreği
Ağzında saçılan tükürükle
yıkıyordu yüzümü