Ayine-i İskender gözler, yâr yolunda
Yolunu gözleyen gözlerim hasret olur.
Senle gülşenlerin diyarı gönülhanem,
Senden gayrı şenli yüreğim viran olur.
Ey günleri aydınlatan nur-efşan canan,
Kınama bu kulunu, akıl zail olur.
Eğer bir dem ayrı düşerse can canandan,
Yangına hane olmuş gönlüm, duman olur.
Dilersen bu kulunu azad et, ey gül!
Duyulmuş mu ki bülbül gülden azad olur.
.........
Vakitsiz bir gece yine geldin aklıma,
Gecelerin her anı şeb-i yelda olur.
Güneş doğmuş, mest etmiş sabahın yüzünü,
Dostlar gamlı gözlerin sabahı mı olur.
Bir ezan yükselir ki hayya alel felâh,
Aklını yitirmiş kalbim felâh mı bulur.
Ey gülizarım devasız bir derde düştüm,
Dertte dermanda bir lokman hekim ne bilir.
Mecnunu mem ziné aslıyı okuyanlar,
Şu halimi görürlerse acep ne olur.
Yârime selamımı söyleyin şüphesiz,
Şu newroz ömrüm bir kışa müptela olur.
Elbet hüsnü cemalini görmeyen gözler,
Hadisey-i Yusuf pek hayret fezâ olur.
Değil yetmiş, yetmiş bin hulle giydirseler,
Faydasız bir tel için alem helak olur.
Ey şems-üs şümus kandım bir kameri a'ya
Bu canı almazsan bîkescan helak olur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Garip
Thơ caİnsan yüreği bazen Tanrı olmaya soyunuyor İçinde kimini öldürüyor Kimine can veriyor Bir insana biçilen ömür Kalpteki sevgi kadardır Ansızın sinope ömür biçerdi kalbime
