Önyargı mı, Gerçekler mi ?

130 4 3
                                    


Gerçekten herkes göründüğü kadar masum mu ya da kirli midir ?
Gerçeklik kime veya neye göre boyut kazanıyor ?

Uzun zaman oldu, kalemin elimde durduğu yerini unutalı. Gitmek içindi yazdığım çoğu şey. Içimde kalan son çırpınışlar, anlamla son bulsun istemiştim.
Ama herkes mutlaka, başladığı yere geri dönmez mi sevgili okur ?
Benim kalemim de, başlangıç yerine geri döndü. O kadar çirkinlik varken , bir iki güzel şey söylemek istedi. Belki bunu okuyan birilerine umut olur , o umutlar yeşerir tohum olur ve yaşamda bulunan döngüsüne geri döner diye düşündü.

Şu soruyla başlıyorum bugün ki yazıma ; sizce gerçekten bir şeyin dışının kirli olması , onu bütün kötülüklere ya da çirkinliklere layık kılar mı?
Çok karmaşık bir soru oldu sanki. Ama aslında bakıldığında çokta basit bir soru. Çoğunuzdan hayır ve bazı %1'lik dilim bile olsa sanki evet sesi duyar gibiyim.
Sorulan sorular bana göre her zaman sübjektiftir. Yani herkese ve her şeye göre değişir. Bu bazen zaman, bazen mekan bile olabilir.
Ne demek istediğimi kısa bir şekilde açıklamak istiyorum.
Şöyle düşünün sevgili okur ; hırsızlık kelimesi ne çağrısı uyandırdı hafızanızda?
-Kötülük, haksızlık , hainlik ve daha nice kötü sözler.
Şimdi sorsam hepinize, hırsızlık yapan birisi bütün kötülüklere, çirkinliklere layık mıdır diye ?
Istisnasız evet sesi duyarım. Sormadan, sorgulamadan. Ama ya yanılıyorsak? Yani mekan ve zaman yanlış ise.

Şimdi olaya şöyle bakıyor olsaydık, yine evet sesi duyar miydik acaba ?
Senaryoyu değiştirmiş olalım. En ama en uç noktasını hayal edelim. Hırsızlık yapacak olan bireyin, aklından asla böyle bir şey geçmiyor olsun. Tam tersi alın teri dediğimiz parayi kazanmak istiyordur. Şartlar ve mekanlar buna izin vermiyor hiçbir zaman. Hayatında tecrübesi olmadığı için ,ona iş vermeyen deneyim budalası patronlar çıkmış karşısına. Aramış ama olmamış. Her gün aynı umut ile evden çıkmış. Küçük, minicik elleri ile ona hoşçakal diyen yavrusunu evde bırakarak. Her gün ızdırap dolu, o yollardan geçip , aynı sonucu alarak. Sanki işkence ama ,asla pes edilmeyen bir süreç bu adeta.
Öyle bir zaman gelmiş ki , dün sağlıklı olan yavrusu bugün evden çıkarken sanki aynı ışıkla bakmıyormuş ona. O an biraksa, bir daha onu tutamayacak gibi...
Eve dönüş yolunda , bu sefer daha da ağırlaşmis adımları.
Bir şey ters gidiyor farkında ama kimse is vermemiş yok, bunun daha ötesi yokmus.
Çaresizlikten insanın elinin, kolunun bağlı olması ne demektir sizce sevgili okur ?
Bu durumda eve dönüş yolunda, göz hakkı diyerek sadece çocuğuna alınan bir ekmek. Ama karşılığında parası olmadığı için hırsız damgası vurulan bir adam.

Sizce kötülük ve çirkinlikler bu adama reva midir ?
Bazen o kadar bencil oluyoruz ki , sadece biz doyalım ogünü kurtaralım kime ne olursa olsun diyoruz.
Ama hayat ,bu kadar duyarsız olmak için fazla acımasız değil midir ?

Birisinin üstü kirli diye o kötü düşünceleri, ona yapılan yakıştırmaları hak etmiyor. Ya da bir suç işledi diye en ağır hakareti hak etmiyor.

Güzel görmek , farklı bakmak bizlere özgü davranış. Biz İnsanız. Neyi, ne şekilde hayal edersek o şey o şekilde şekillenir.

Lütfen önyargıları, bir şeye başlamadan giriş kapısında askıya asın.
Bazen o kadar büyük bir bataklık olur ki önyargılarımız , insan kendi önyargısında kendisini hapseder. Ve kimse onu , kendi yarattığı bataklıktan kurtaramaz.

Size söyleyeceğim en güzel , bugüne yakışan söz şudur sevgili okur ; "Sorun değil , çözüm odaklı olun ve her zaman öyle kalın. Bencillik değil, sencillik sizlere yakışan en güzel kıyafet olur."

Önyargısız başlangıçlar için, iyiki suan bu yazıyı okuyorsunuz. Buradan kalbine dokunduğum herkese, selam olsun. Umarım bundan sonra, bakış açınızı değiştirmeye yardımcı olmuş olurum.
Iyiki varsınız ve var olmaya devam edin ☺☺

YALNIZLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin