Kyungsoo...

2K 177 14
                                    

  Oğlum büyüyordu. Bugün ikinci yaş günüydü. Yifan Hyung parti yapma konusunda çok ısrarcı olunca, hepimizi telaş almış bir şeyler hazırlıyorduk. Luhan balon şişiriyordu mesala, hoş daha sonra Ririn'in suratına havayı geri boşaltıyordu. Hala sevememişti kızcağızı. Eh bunda benim oğlanında etkisi yok değildi. Her ikisinede mavi boncuk dağıtıyordu. Kesinlikle Kyungsoo'ya çekmiş. 

 Kyungsoo'dan hala bir haber yoktu. Koskocaman iki yıl geçmişti. O ise bir yerlerde hala bizsizdi. Bizde onsuz. Bir şekilde ona ulaşmak istesemde, nerede ne yaptığını bilmediğim için sadece onun dönmesini bekliyorum. Umudum asla tükenmeyecekti. Sevgim gibi. 

  ''Jongin-ah ben pastayı almaya gidiyorum. Başka bir şey almam gerekiyor mu?'' Yixing yazlık montunu giymiş kapının önünde dikiliyordu. Ona gülümsedim. ''Her şey hazır sadece pasta kaldı Xing.'' 

 Bizi duyan Luhan yanımıza koşturdu. ''Sehunie'nin pasatası için mi gidiyor babam?'' Onu kafamla onayladım. ''Bizim ikimizin fotoğrafı olan, hani şu Sehunie'nin beni öptüğü resimli pasta olan değil mi Nini amca?'' 

 Ririn'e nispet yapmaya çalıştığı belliydi. ''Evet tatlım o pasta.'' Aslında kesinlikle ayırım yapmak istemiyordum. Ririn'de tüm bu zaman boyunca benim kızım gibi olmuştu ama bunu Luhan'a söylersem Sehun'u alır kaçırır gibime geliyordu. 

 ''Ben de azda olsa yiyebilir miyim peki?'' Dudaklarını büzerek sorunca kalbim sızladı. Luhan hala tatlı şeylerden uzak duruyordu. Bu beni çok üzüyordu. En son büyük bir çikolata yemişti dayanamayıp, şekeri o kadar yükselmişti ki üç gün hastanede tedavi olmak zorunda kalmıştı. 

 Bu yüzden Yixing biraz daha titizleniyordu artık. ''Sadece çok az bir dilim tatlım oda suyla birlikte yemen şartıyla.''  Kocaman gülümseyip bana sarıldı. ''Tamam Nini ama bana Sehun'lu olan taraftan ver olur mu?'' Kıkırdadım. ''Tamam o taraf senin olacak?'' 

 Yanımdan koşarak ayrıldı. Yine balonların başına otturdu. Ririn'e heyecanlı heyecanlı pasta yiyebileceğini anlatıyordu.  Ben diğer süslerle uğraşırken boynumda bir çift minik kol hissettim. ''Babacığım.'' Benim uykucu dişsizim uyanmıştı. 

 ''Hayatım?'' Kıkırdadı. Yanağıma kocaman bir öpücük bırakıp kucağıma oturdu.  ''Baba ne yapıyorsun?'' 

''Etrafı süsleyeceğiz Luhan ve Ririn'le. Sende yardım etmek ister misin?'' Kafasıyla onayladı. Sonra balon şişiren Luhan'a baktı. ''Baba Hannie'nin yanaklarıda balon gibi.'' Saçlarını karıştırdım. ''Hey Hannie üzülür ama böyle dersen.'' 

 Dudaklarını büzdü. ''Üzülmesin ama babacığım. Ben gidip ondan özür dileyeceğim.''  Daha sonra benim bir şey dememe gerek kalmadan gitti ve Luhan'a sarıldı. Luhan pek ne olduğun anlamadı ama keyfi yerindeydi tabi. Küçük hınzır. 

 Sonunda tüm hazırlıklarımızı tamamlamıştık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 Sonunda tüm hazırlıklarımızı tamamlamıştık. Balon işini biraz abartmıştık. Nedeni ise Chanyeol'un çocuklarla yarışa girmesiydi. Adam çocukla çocuk olma konusunda uzman sayılırdı. Yine de gerçeketen güzel olmuştu her şey. Çok kalabalık değildik. Biz bize kutlama yapacaktık. 

SECRET LOVE SONG | DOKAIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin