Durum Leyla

1. Bölüm : Şarkı

Merhabalar Öncelikle ;
Bu yazacağım hikaye benim için çok özel ve değerlidir .Çünkü bu yazdığım hikayenin amacı tecavüzü savunan insanların aklını başına getirmek ve tecavüzün basit bir şey olmadığını , milyonlarca genç kızın yaşayabilecekleri , katlanamayacakları acıları anlatmaktadır . Tecavüzü basitleştiren insanlar , tek temennim bu hikayeyi okumanız değil , anlamanızdır .

MULTİMEDYA : Ayşegül Aldinç - Durum Leyla

Hava oldukça kararmıştı . Yurdun en katlanılmaz yanı olan Seçil hanımdan sadece bir saatliğine izin alabilmiştim , korkudan neredeyse titreyecek hale gelmiştim . Mezarlığı geçtim mi yurda yaklaşmış olacaktım  , sadece biraz uzaklaştığımı zannederken oldukça yol katetmiştim . 

Mezarlığın girişine geldiğimde , korkum gittikçe katlanıyordu . Saat  çok geç olmuştu , üzerimde ki ince ceketime daha çok sarıldım . Korktuğumda genelde farkında olmadan şarkı mırıldanırdım , yine ağzımda bir şarkı neredeyse koşar adımlarla yurda doğru gidiyordum . " Pişt ! Leyla . " Adımı duyduğumda hızla arkamı döndüm , kimsecikler yoktu . Kafamda kurduğumu düşündüm ve başımı iki yana salladım .  " İyice Leyla oldun kızım . "Kendimi azarlıyordum ki tekrar aynı sesi duydum . " Hayal değil güzelim gelsen ya şöyle ! " Arkamı hızla döndüğümde ,  bir benim yaşlarıma yakın bir genç vardı karşımda .

Bana doğru yaklaşmaya başladığında  elinde ki bira şişesini çoktan kenara fırlatmıştı , şokla karşımda ki çocuğa bakarken donup kalmıştım . Çocuğun bana yaklaşmasıyla olayı henüz yeni idrak edebilmiştim , kesik nefeslerimin arasından koşmaya başladığımda o da beni yakalamak için mücadele veriyordu  .  Korkum git gide katlanırken , koşmamda onunla beraber artıyordu . Mezarlığın çıkışına ulaşmamla birlikle iki el belimden sıkıca kavramıştı .

Çırpınarak kaçmaya çalışıyordum , kollarımdan sürükleyerek mezarlığın en ücra köşelerine doğru çekmeye başladı beni . Kalbim korkudan ağzımda atıyordu , yutkunamayacak hale gelmiştim . Korkudan olsa gerek bacaklarım tir , tir titriyordu . Ben çırpındıkça o daha sıkı tutuyordu beni . Bir ağacın altına geldiğimizde gülmeye başladı , elleri saçlarımda dolaşırken kulağıma fısıldadığı her bir kelimede karnıma giren kramplar artıyordu ." Yakından çok daha güzelmişsin Leyla ... " Kahve gözleri koyulaştığında , gözlerim çoktan dolmuştu ancak tek bir yaş bile akmıyordu . Korku tüm bedenimi kapladığında , kaçmak için debeleniyordum . Titreyen sesim konuşmama engel oluyordu '' Bırak ! '' Gözümden akan yaşla bir anlık durmasından faydalanarak tırnaklarımı yüzüne geçirdiğimde acıyla geri çekildi . Ayağa kalkmaya çalıştığımda , kolumdan tutup beni kendine çevirdi.  Gözlerinde ki acımasızlık içimde ki korkunun daha da artmasına sebep oluyordu . '' Neden kaçmaya çalışıyorsun ? '' Kolumda ki elini sıktığında acıyla inledim . '' Bırak beni , kimseye bir şey söylemem ! '' Ağlamaktan dolan burnumu çektiğimde , dudaklarım aşağıya doğru sarkmıştı . Esen rüzgarla birlikte yaşlar çoktan sel olmuş gözlerimden akıyordu .

     ''Seni bulmuşken bırakmaya hiç ama hiç niyetim yok . '' Ben çırpınırken o kolumdaki ellerini daha da sıkılaştırmış bir ağacın altına doğru çekiştiriyordu beni .  Ardı , ardına çığlıklar atmaya başlamıştım ancak ağzımı eliyle kapattığı için sesim boğuk , boğuk çıkıyordu . Son çare yalvarırcasına baktım gözlerine , yapma dercesine ...

   Elleri tişörtüme gittiğinde , çırpınışlarım artmıştı  ama ne çare benim güçsüz bedenim karşısında o bir devdi sanki . Başımı olumsuzca sallıyordum , elleri bir an kayar gibi olduğunda  " Yapma , lütfen ! " diyebildim . Başını hafifçe eğerek yüzünü bana yaklaştırdı .  . " Çok güzelsin , seni ilk gördüğümden beri aklımı çeliyorsun Leyla . " Kaşlarını çatarak söylediği kelimeler , içkili nefesiyle yüzüme çarpıyordu .  Çırpınmaya devam ediyordum ama çığlıkların tükenmişti sanki .

    Vazgeçmeycekti , aklına koyduğunu yapacaktı . Tişörtümü çıkardığında ona yumruk savuruyor , ayaklarımla tekme atıyordum . Üzerime eğilmeye çalıştığında bende kendimi olabildiğince ondan geride tutmaya çalışıyordum .  Ayak sesleri duymaya başladığımda çığlık atmaya başladım ancak eli ağzımda olduğu için boğum , boğum çıkıyordu çığlıklarım . " Ohoo bak işte asıl senin için yanıp , tutuşanda geldi ! Kadro tamamdır . "

Gözlerim kocaman olduğunda , iyice çırpınmaya başlamıştım . "Böyle olmuyor lan , çok direndi baksana ." Yeni gelen çocuk yerdeki taşı alarak bana doğru yaklaştığında başımı olumsuzca sallamaya başladım . Ağzımı ve kollarımı tutan çocuğu itmeye çalıştım . Dişlerimi eline geçirdiğimde acıyla elini geri çekti , boşluğundan yararlanarak ayağa kalktım ve kaçmaya başladım . Arkama dahi bakmadan koşuyordum toprak yolda , gökyüzü  sanki benim yerime çığlıklar atıyordu , yağmur göz yaşlarım gibi boşalırken kurtulmak için tanrıya dualar ediyordum .

   " Şşt Leyla böyle çırpınmanın beni nasıl tatmin ettiğini anlatamam ." Bir birlerine bakıp sırıtmaya başladıklar . Kolumdan yakalayarak beni kendine çeviren mavi gözlü çocuğu itmeye çalıştım '' Bırak beni , pişman olacaksınız ! Sizi mahvedicem . '' Gözümden akan yaş süzülerek toprakla birleşti ve karanlık tüm bedenimi esir aldı .

...

      Üstümdeki  çamur olmuş hırkaya sıkıca sarılarak yurdun önüne geldim ,  ağlamaktan şişmiş gözlerle etrafa  baktığımda gözlerim kapıda beni bekleyen Ali'yle  buluştu . Yurdun kapısından görünen Seçil hanım ,  koşar adımlarla yanıma gelerek yüzüme okkalı bir tokat indirdi . Tokatla birlikle yüzüm sağa doğru savrulduğunda zaten bedenimi zor taşıyan ayaklarım daha fazla direnemeyip kendini boşluğa bıraktı . Vücudum titremeye başladığında gözlerimi sıkıca yumdum . Burnumdan akan sıcak sıvı beynimi git gide daha çok uyuşturduğunda kulağımda yankılanan son ses Ali'nin ismimi telaffuz etmesi oldu . 

     Umarım tecavüzler son bulur ve yine umarım ki bu vahşeti yaşayan melekler cennette en güzel makama sahip olurlar...