Şeker Tadında -1-

346 39 19
                                    

Hiç aklınızdan geçti mi sizinde canınıza kıymak? Veya hayatınız mükemmel iken bir nevi şeker tadında ilerlerken adeta uçurumdan düşmüş gibi çakıldınız mı yere? Bütün herkesi, ailenizi, arkadaşlarınızı ve onu... Arkanızda bırakıp kaçmak zorunda kaldınız mı? İşte benimde şeker tadında değilde bitter çikolata tadı kadar acı bir hayatım var dı. Aslında herkesin sıkıntıları ve sorunları vardır benim gibi, ama benim hayatım bu ufak tefek sorunlar yüzünden mahfolmuştu. Adeta Mercedes'den inip Kartal'a binmişti hayatım. İşte bu da benim hikayem...

Sizin dışardan bakıp zengin züppe dediğiniz türden bi aileydik. Aslında o züppe kısmı annemdi. Paradan başka hiçbirşey düşünmezdi. Hâla öyle. Annemi hep parayı düşündüğü için pek sevmezdim, en azından samimi gelmezdi. Ben babama düşkündüm babam... İlk aşkım. Annemle babam birbirlerine çok aşıktı. Ta ki babam annemin bu kadar para göz olduğunu anlayana kadar. Babam annemden soğumuş gibiydi. Bir gün babam ortaklarıyla anlaşamayıp ayrıldı. Annem bunu duyunca adeta deliye döndü. O sadece parayı ve millete ne diyeceğini düşünür. Babamla annem laf yarışına girmişti resmen. Babam anneme boşanma davası açtı ve çok geçmeden ayrıldılar. Annem onun yanına gelmem için resmen bana yalvarmıştı. Beni kullanıp babama geri dönecekti aklınca. Babamla kaldım, annemi bütün sosyal hesaplarımdan engelledim. Hattımdan bile. Annem 3 ay kadar sonra bir adamla evlendi. Sırf para yüzünden.

Zamanla babam iş buldu yine yüksek yerlere çıktı. Tanındığı için çok zor olmadı. Babamla aramız düzelmişti. Tam herşey yoluna girdi derken babamın anne demek istemediğim kadınla görüştüğünü öğrendim. Ve bana bunu ne annemden ne de babamdan öğrendim. Saçma bir şekilde gizli numaradan mesaj aldım. Babamın telefonunu gizlice karıştırınca da zaten emin olmak çok da zor olmadı.

Onların haberi yokken internet üzerinden New York için uçak bileti aldım pasaportum vardı. Babam şehir dışına çıkınca benide yanına alıyordu çünkü.

2 gün sonra New York'a yola çıkacaktım.

Valizimi hafiften toplamaya başlamıştım. Tabi oraya gidip nerde kalıcaktım. Veya hangi parayla geçincektim. Geçinme konusunu için babamın kasasından para almak zorundaydım en azından iş bulana kadar orda. Evet, kötü bişey ama yapmam gerekiyor. Ben hergün onların birbiriyle mesajlaşmasını telefonda konuşmasına katlanamam. Tabi bazılarına göre bu kolay, yani ne varki bunda diyebilir. Ama benim için öyle değil.

2 gün sonra...

Sabahın 6sında alarmın sesiyle uyanmıştım. Gerçi uyanmış sayılmazdım bütün gece ya uyanamazsam korkusuyla uyuyamamıştım. Gece yatağa girmeden önce sabah gidicek olduğum kıyafetleri giydiğim için zaman kaybetmemiştim. Herneyse, Hemen yatağımdan doğrulup bavullarımı aldım. Ses çıkarmamaya gayret ederek aşağıya indim. Bir taksi çevirip havalimanına doğru yol aldım. 1 saat sonra havalimanındaydım. Kahretsinki daha uçağımın kalkmasına yarım saat vardı. Bende bu sırada bir şeyler içmeye karar verdim. Biraz daha canlanmak için kahve içmeyi tercih ettim. Garsona kahve istediğimi söyledikten en fazla 5 dakka sonra kahvem gelmişti bile. Evet şimdi kahve içip duygusal anlar yaşıyıcam felan felan...
Sonunda uçağımın 10 dk sonra kalkacağı anosunu duydum. Kontrollerim felan yapıldıktan sonra uçağa binmiştim.

11 saatin sonunda New York'a varmıştım.

Uçaktan inmiştim ve 12 yaşında ağlayarak terk ettiğim bu yere tekrar ayak basmıştım...

Şeker Tadında (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin