Şeker Tadında (ASKIDA)

Şeker Tadında -9-

Birkaç merdiven daha indiğimde "MELİS"diye cırlamamla herkes bu tarafa koşmuştu.Buğra merdivenlerde uyuya kalmış Melis'i gördüğünde hızlıce merdivenlerden inip yanına gitmişti.

Mısra-Yaşıyo mu?dedi espriyle karışık bir endişeyle.Melis'te seslere uyanmış olacaktı ki :

Melis-Sakin Mısra.Ölmedim daha.Uyuya kalmışım sadece.dedi uykulu uykulu.

Murat abi-Bodrum merdiveninde uyumakta moda oldu heralde bu kadar rahat söylediğine göre.dedi gerçekten endişelenmişti.Daha sonra devam etti."Hadi kalkında salona geçelim de şu dün ki "gizemi"çözelim dedi salona adımlayarak.Bizde kalkıp salona oturmuştuk.Tabi Melise'de olanları anlatmayı unutmamıştık.Melis yaklaşık 5 dakikalık bir gülme krizinden sonra sakinleşebilmişti.Daha sonra olan sessizlik Melis'in kahkahasıyla bozulduğunda "Delirdi mi bu ?"edasıyla ona bakmıştık.Bir süre güldükten sonra telefon ekranında ki videoyu başlatıp bize doğru tuttu.

Buğra-Yine mi biz yağğğğ.diye isyan ettikten sonra tekrar videoya dönmüştük.Murat abi,Buğra'ya sarılıp "Ben bu gece Buğrayla yatcam.Ölürümde salmam valla."diyip öptüğü videoyu ve sonra ikisininde beraber uykuya daldığı videoyu izlediğimizde gene kahkahalarımı serbest bıraktım.

Derin-Eee büyük sır çözüldü o zaman.Ayrıca videoların saatine bakılırsa dün gece direk eve gelmişiz.dedim sırıtarak.

Murat abi-Ya ya mükemmel bi büyük sır.dedi göz devirerek.

Buğra-E artık bizi bırakalım da Melis'e gelelim yether ama ! dedi yine ve yine isyan ederek.

Melis-Ya sanırım ben su içmeye indim o sırada da katları karıştırım aşağıya indim.dedi tavana bakarak.

Mısra-Ayy benim en akıllı kankiletam beyin akıyo beyinn.Şıp diye hatırladı herşeyi.Bir saattir olayı çözmeye çalışıyoz bu mallarla deyip Melis'in suratını mıncırdığında Buğra:

Buğra-Ya ne akıl gerizekalı!dedi çemkirerek.

Derin-Yok yok yaramamış buna Murat abiyle uyumak.Bir atarlara,triplere girmiş.dedim bıyık altından gülerek.Buna karşılık Murat abi zaten morarmış suratı biraz daha morararak "DERİİİN!"diye bağırdığında bende bu sefer kilitledim ağzımı işareti yaparak sustum. 

Sessizliği Mısra'nın açtığı televizyonun sesi bozdu.Televizyondaki valeybol maçını görmesiyle:

Mısra-Bende çok güzel valeybol oynanırım behhh.diye övdü kendini.

Murat abi-Hadi lan ordan en son oynadığına top kafanda patlamıştı.

Mısra-Abartma abiii.diye cırladığında:

Murat abi-Var mısın maça?dedi.

Mısra-Tamam.Kabul.Kaybeden,karşı tarafın 1 gün boyunca tüm isteklerini yerine getirir ?dedi.Parmaklarını birbirine dolayıp idiiaya girdiklerinde,"OOO Kardeşler savaşıyor"dedim ortalığı kızıştırarak.

Mısra-Hadi ordan öldürürüm sizi beni yalnız bırakırsanız.Ne demişler kanca beraber anca beraber.

Melis-O anca beraber kanca beraber olmasın ?dedi kaşlarını kaldırarak.

Buğra-Tamam kızlar,bırakın şimdi laf sokmayı.Ne zaman yapıyoruz maçı? dedi ellerini birbirine sürterek.

Derin-Eee saat daha 11 gidelim şimdi.Kahvaltıyıda ,dışarıda yeriz.dedim bu fikir herkesin aklına yatmıştı ki herkes ayaklanmıştı.

Buğra-E hadi madem Derincim.Senin dediğin gibi olsun.diyip ellerini bir kere birbirine vurdu.Bense Murat abinin, "cim"dediğini duymaması için uzun süre öksürüp daha sonra ise "hıhı"diyip merdivenlere yönelmiştim.E kızlarda arkamdan.

YARIM SAAT SONRA

Hepimiz hazırlanmış arabaya yerleşmiştik. Az kişi olduğumuz için tek arabayla gitmeye karar vermiştik.Ben altıma siyah bir şort,içime siyah bir sporcu atleti ve onun üstünede pembe kısa ve kol kısmı bol olan sıfır kol bir tişört giydim.Saçımıysa salaş bir şekilde tepeden at kuyruğu yapıp ayağıma ise Skecherslarımı geçirdim. Mısraysa altına beyaz bir şort giyip üstüne siyah püsküllü sıfır kol bir tişört giydi.Melisse mecburiyetten Mısra'nın olan siyah taytı giyip üstüne göbeği açık gri bir bustiyer giymişti.Kısa sürelik bir yolculuktan sonra sonunda valeybol sahasına varmıştık.Telefonumu ve yanıma aldığım çantayı sahanın kenarında hafif yüksek olan beton yere koydum.Tam maça başlıyacaktık ki.Yine Buğra'nın isyanları kulağıma doldu

Buğra-Siz 3 kişisiniz ama biz 2 kişiyiz hatırlatırım.Ben böyle oynamam valla haksızlık.dedi ellerini havaya kaldırarak.

Murat abi-Tamam o zaman Rüzgar'ı arıyım çağırıyım evi çok yakın zaten.Mısra tanımadığım kişinin gelmesini kabul ederken Murat abi telefonla konuşmak için sahanın en ucuna gitti.Ayy yicaz sanki telefonunu az gittin.Çık istersen tamamen dışarı,demek istesemde ortalığı karıştırmamak için sadece göz devirmekle yetinmiştim.Bir kaç dakika sonra Murat abinin telefon görüşmesi bitmiş olacaktı ki bu tarafa doğru gelmeye başladı."Tamamdır.10 dakikaya burda olur"deyip topumu sektirmeye başladı.

Melis'in artık "Ne zaman gelcek yaa,hadi,bi gelemedi,hani bunun evi yakındı"gibi mızmızlanmaya başladığı sırada.Kapıdan,Rüzgar olduğunu tahmin ettiğim  bir çocuk girdi."Selam gençlikk"diyerek sahanın ortasına geldiğinde Melis kulağıma eyilip"Knka galiba meteor yağmurunu tutuldum tut beni"dedi Rüzgar'a bakarak.Melis'e doğru gelen Rüzgar,Melis'in elini öperek "Rüzgar ben"dediğinde o an Melis'in bayılmadığına ben bile şaşırmıştım."Melis"deyip tebessüm ettiğinde bende kendimi tanıtıp sahadaki yerime geçmiştim.Rüzgar da Mısrayla sarılıp diğerlerinin yanına gitmişti.

Derin-Kim başlıyo?diye sorduğumda Rüzgar,"Bayanlar önden"diyerek referans yapmıştı.Kuzenim diye söylemiyorum Murat abi gibi bi öküzün nasıl bu kadar kibar birisiyle arkadaşlık yaptığına şaşırmamış değildim açıkçası.Mısra'nın attığı servisle düşüncelerimden sıyrılıp oyuna dönmüştüm.Bir süre sonra aklıma takılan soruyu Rüzgar dile getirmişti.

Rüzgar-Kaçta biter?dedi.

Mısra-Bırakalım 12 de yoksa ölücem açlıktan.dedi.Hepimiz kabul ettikten sonra 12 de bitirmeye karar verdik.09 11 biz yenerken Mısra'nın kafasına inen topla 09 11 oldu.Mısra acıyla inlerken ona topu atan Rüzgar,endişeyle yanına koşup ona sarılmıştı.

Rüzgar-İyi misin? diye sorarken Murat abinin bakışlarından ateş fışkırıyordu.Bir saniyeliğine kafamı Mısra'nın olduğu tarafa çevirdiğimde ise Rüzgar'ın kafasına doğru gelen cisimle gözlerimi sıkıca yumdum.